Ana SayfaYaşamAkdeniz Şehri Deneyimi: Barselona

Akdeniz Şehri Deneyimi: Barselona

Birçok filme ilham veren ve mimarisi ile beni kendine hayran bırakan Akdeniz şehri Barselona’yı hep merak etmişimdir. Geçtiğimiz günlerde ise bu merakımı gidermek için Barselona’ya doğru yol aldım..
 
Sabah Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkan uçağımız ile yaklaşık 3 saat 15 dakika süren bir  yolculuğa başlayarak Türkiye’ye kısa süreliğine veda ettik. Her zamanki gibi uyuyarak, kitap okuyarak ve müzik dinleyerek zar zor bitirdiğim uçak yolculuğunun sonuna geldik ve Barselona Havalimanı için inişe hazırlandık.
 
Yapılan pasaport kontrollerinin ardından bavullarımızı almak için bantların başında beklemeye başlıyoruz. Her bavul beklerken yaptığımız gibi “Ya bavulumuz Türkiye’de kalmışsa?” düşüncesinin ardından, gelen bavullarımızı alıp bir an önce havalimanından çıkmak için hızlı adımlarla ilerliyoruz.
 
Bu arada Barselona Havalimanı’nın ismi El Prat olarak da bilinir ve kısaltması “BCN”dir. Barselona Havalimanı’nın T1 ve T2 olarak iki terminali var. İki terminal arası ulaşım ise ring’ler ile sağlanıyor. Ancak herhangi bir gecikme yaşamamak için uçağınızın hangi terminale bağlı olduğunu bilin derim. Örneğin; biz Pegasus Havayolları’nı kullandık ve Pegasus’un uçakları Barselona Havalimanı’nda T2 terminaline indiriliyor.
 
Havalimanından Barselona merkeze ulaşmak için Aerobus otobüslerinin durağına gittik. Aerobus, Barselona Havalimanı ve Katalonya Meydanı arasında ulaşımı sağlayan bir havalimanı servisidir. Havalimanından kalkan bu otobüsler sırasıyla PI. Espanya, Gran Via-Urgell ve PI. Universitat durağına uğradıktan sonra en son Katalonya Meydanı’na varıyor. Bu nedenle Barselona’ya gitmeden önce konaklayacağınız otelin konumuna haritadan bakarak ineceğiniz durağı önceden belirleyin derim. Ayrıca her Aerobus otobüslerinin içinde ücretsiz Wi-Fi olduğu için haritadan da oteliniz ile ineceğiniz durak arasındaki mesafeyi belirleyebilirsiniz. Biletleri ise Barselona’ya gitmeden önce aerobusbcn.com adresinden online, Aerobus duraklarındaki makinelerden kredi kartı veya şoförden nakit para ile alabilirsiniz. Biletinizi eğer sadece tek yön için alırsanız kişi başı 5.90 Euro, gidiş-dönüş alırsanız ise 10.20 Euro ödemeniz gerekiyor. Bu arada Aerobus kullanmayı planlıyorsanız ara sıra internet sitesini kontrol edin. Çünkü bazı etkinlik günlerinde Aerobus’lerde iptaller olabiliyor.
 

Aerobus biletimizi gidiş-dönüş olarak şoförden aldıktan sonra otelimize varmak için yolculuğa başladık. Türkiye’de son dakikaya kadar herkesin “Heyecanlı mısın?” sorusuna cevabım “Pek değil!” oldu. Ancak Barselona’ya adım atar atmaz bu cevabım değişti ve “Çok heyecanlıyım, hadi bir an önce gezmeye başlayalım!” oldu. Katalonya Merkezi’ne ulaşırken yaptığımız otobüs yolculuğu sırasından gördüğüm binalar, tarihi eserler, sokaklar işte tam o anda heyecanlanmamı sağladı diyebilirim. Hayranlıkla etrafa bakarken yaklaşık 30 dakika sonra Katalonya Meydanı’na ulaştık ve  odamıza yerleşip bir an önce gezmek için koştura koştura otelimize doğru yol aldık.

Bizim 4 günlük Barselona seyahatimiz için tercihimiz H10 Hotel Universitat oldu. Otelimiz, Katalonya Meydanı’na yürüyerek yaklaşık 4-5 dakika uzaklıkta olan Ronda de la Universitat sokağındaydı. Bu da hem gündüz hem gece gezilecek yerleri ve yeme içme mekanlarına yürüyerek kolaylıkla ulaşabilme imkanı sağladı.
 
Otelimize yerleştikten sonra ilk günümüzde Katalonya Meydanı’nı ve etrafındaki sokakları keşfetmeye başladık. İlk durağımız La Rampla Caddesi üzerinden sahile doğru inerken sağ tarafta kalan Mercat de Sant Josep – La Boqueria oldu. Burası içinde taze meyvelerin satıldığı, şarküteri ürünlerinin ve balık  mahsüllerinin olduğu bir pazar. Özellikle turistler tarafından oldukça rağbet gören bu pazarda tropikal meyve kokteyllerini, karışık meyve sularını, deniz mahsüllerini deneyimlemenizi öneririm.

Ardından La Rampla Caddesi’nin sol tarafında kalan Gotik Mahallesi’nin sokaklarını keşfetmeye başladık. Ortaçağ yapılarının, kiliselerin, kafelerin, labirentli sokakların olduğu Gotik Mahallesi’nde kendimizi kaybettik. Çünkü her köşe başında yer alan tarihi binaları incelerken ve fotoğraflarını çekerken tam anlamıyla insan kendini kaybediyor diyebilirim.

Gotik Mahallesi’nin ardından La Rampla Caddesi’ne döndükten sonra ise La Rampla Caddesi’nde gezerek sahile doğru yavaş yavaş etrafı keşfetmeye başladık.

La Rampla Caddesi, Barselona’ya gelen turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerden biri. İki tarafı trafiğe açık, ortası ise geniş bir yürüme yolu olan La Rampla Caddesi boyunca tarihi dokuları, tiyatro salonlarını, kafeleri, hediyelik eşya dükkanlarını, sokak sanatçılarını görmek mümkün. Biz de günün her saati kalabalık ve hareketli olan bu cadde boyunca yürüyerek sahile ulaştık. Tam güneş batımında sahile ulaşmamız ise büyüleyici bir Barselona görüntüsü ile karşılaşmamızı sağladı.


 
Yoğun geçen ilk günün akşamında yemek yemek için ise istikametimiz Ciudad Condal Restoran oluyor. Ciudad Condal, Barselona’nın en ünlü tapas restoranlarından biri. Önünde çoğu zaman uzun kuyrukların olduğu bu restoranda oturup yemek yemek için ya rezervasyon yaptırmanız ya da isminizi listeye yazdırarak sırada beklemeniz gerekiyor. Biz rezervasyon yaptırmadığımız için diğer birçok insan gibi içerideki görevli hanımefendiye ismimizi listeye yazdırdıktan sonra sırada beklemeye başladık. Yaklaşık 20 dakika bekledikten sonra bize verilen masaya oturup yemek yemeye başladık. Bu arada burada biraz beklemeyi göze alın derim. Çünkü bizden sonra gelen bazı müşterilere yoğunluktan dolayı 30-40 dakika beklemeleri gerektiği söylendi. Ama beklediğinize değecek lezzetler ve hizmet ile karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz.

Menüden seçtiğimiz beş tapas çeşidini ve Barselona’nın meşhur içkisi olan Sangria’yı istedikten sonra heyecanla yemeklerimizin gelmesini bekledik. Gelen tapaslar içinden bizim favorimiz Rus Salatası(bildiğiniz Rus Salatası’nı unutun. İçinde ton balığı, patates, turşu gibi malzemerler bulunuyor), Patatas Bravas ve Pan Con Tomate oldu. Bu arada restoran çalışanları gerçekten çok güler yüzlü ve yardımseverdi. Ama bu güler yüzlülük sadece restoranda değil Barselona’nın her yerinde karşılaştığımız bir detay oldu.
 
 
 
İkinci gün erken saatte kalktıktan sonra her turistin yaptığı gibi biz de hop-on hop-off otobüslerine bilet almak için otelimizden çıktık. Katalonya Meydanı’ndan kalkan hop-on hop-off otobüsler için biletleri gitmeden önce internet sitesinden online ya da meydanda bulunan bilet satış noktalarından bir ya da iki günlük alabilirsiniz. Bu arada meydanda iki tane hop-on hop-off otobüsleri bulunuyor. Biz Barcelona Bus Turistic otobüslerinden kişi başı 39 Euro’ya iki günlük bilet aldık.
 
Otobüslerde kırmızı, mavi ve yeşil olarak toplam üç hat bulunuyor. Ancak bizim gittiğimiz dönemde yeşil hat çalışmadığı için sadece kırmızı ve mavi hattaki durakları gezdik.
 
Barselona’nın en önemli noktalarını bu otobüsler ile gezmek oldukça kolay. Bilet alırken kulaklık yanında verilen haritalarda önemli noktaların isimleri ve durakları yazıyor. Bu haritaya göre merak ettiğiniz yerleri belirleyerek o duraklarda inebilirsiniz. Her indiğiniz durakta gezdikten sonra ise hop-on hop-off duraklarından her 5 dakikada bir geçen Barcelona Bus Turistic otobüslerine binip içerideki görevliye biletinizi göstererek tüm noktaları rahatlıkla keşfedebilirsiniz. Bu nedenle biletinizi sürekli yanınızda bulundurmaya ve kaybetmemeye dikkat edin derim. Çünkü biletiniz olmadan hiçbir şekilde bu otobüsleri kullanmanız mümkün değil. Bu arada Barcelona Bus Turistic otobüslerinde ücretsiz Wi-Fi ve kulaklık rehberlerin dil seçeneklerinde Türkçe de yer alıyor.
 
Bu arada hop-on hop-off otobüsler bizim gittiğimiz dönemde 09.30-19.00 saatleri arasında hizmet veriyordu. Ancak aydan aya değişiklik gösterdiğinden dolayı sabah çok yoğun saatlere kalmamak akşam ise son otobüsü kaçırmamak için çalışma saatlerini kontrol etmenizi öneririm.

Biz ikinci gün kırmızı hattaki noktaları gezdik. Kırmızı hat ile Casa Batlló, Casa Milà, İspanya Meydanı, Olimpiyat Stadı, Kristof Kolomb Heykeli gibi önemli noktaları gezmek mümkün.


Casa Milà​


Casa Batlló​


Olimpiyat Stadı


Poble Espanyol

Üçüncü gün ise mavi hat otobüsüne binerek gezmeye başladık. Toplam 13 duraktan oluşan mavi hat ile Nou Camp Stadyumu, Sagrada Familia, Park Guell gibi yerleri görebilirsiniz. Benden size öneri, mümkün olduğunca tüm duraklarda inin ve gezin! Çünkü her durakta sizi hayran bırakacak mutlaka bir bina ya da bahçe ile karşılaşmanız an meselesi.


La Sagrada Familia


Park Güell

Gaudi tarafından tasarlanan Park Güell’de aynı zamanda Gaudi Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Bu arada Park Güell’in içine girmek istiyorsanız erken saatte gitmenizi ya da online bilet almanızı öneririm. Çünkü biz saat 13.00’da gitmemize rağmen aşırı yoğunluktan dolayı bir sonraki içeri giriş saati 17.00 olduğu söylenildi. Eğer mozaik dokulu seramiklerin olduğu alana giremezseniz koskocaman Park Güell bahçelerinde gezerek sokak sanatçılarını izleyebilirsiniz.


Park Güell

F.C Barcelona takımının maçlarının oynandığı Nou Camp Stadyumu ve Nou Camp Müzesi’ni mutlaka gezmenizi öneririm. Nou Camp Stadyumu ile aynı yerde olan Nou Camp Müzesi’nde kupalar, formalar, görsel şovlar, futbolcuların soyunma odaları, basın odaları, VIP odalar gibi birçok alanı görebilirsiniz. Futbola ilginiz olmasa bile bu atmosferin içinde yer almanın sizi heyecanlandıracağına emin olabilirsiniz. Stadyuma ve müzeye giriş fiyatı ise 25 Euro.


Nou Camp Stadyumu​


Nou Camp Müzesi


Nou Camp Müzesi

Üçüncü günün sonunda Barselona’nın bir diğer ünlü yemeği olan Paella’yı yemek için 7 Portes Restoran’a gittik. 7 Portes Restoran, Barselona’da lezzetli bir Paella yemek için uğranılması gereken restoranlardan biri. Şık bir dekorasyona sahip olan 7 Portes Restoran’da oturmak için önceden rezervasyon yaptırabilir ya da isminizi yazdırarak sıranızın gelmesini bekleyebilirsiniz. Bizim gittiğimiz saatlerde çok kalabalık olmadığı için yaklaşık 5-6 dakika sonra masamıza geçtik. Menüden seçtiğimiz Deniz Mahsüllü Paella ve yanına istediğimiz Sangria Cava ile mükemmel ikiliyi büyük bir zevkle yedik. Bu arada Paella’nın aynı zamanda sebzeli, etli ve tavuklu çeşitleri de var. Biz sadece bir tane Paella istedik ve hayal ettiğimizden daha büyük bir porsiyon geldiği için iki kişi paylaştık.

Bu arada İspanya dahil Portekiz, Fransa gibi birçok yerde de meşhur olan Churro tatlısını yemeden dönmeyin. Her restoranda, kafede, tatlıcıda bulmanız mümkün olan ve çilek, karamel, sıcak çikolata gibi farklı soslar ile sunulan Churro’yu bir tatlı sever olarak mutlaka denemenizi öneririm.
 
Dördüncü gün yani Barselona’da gezebileceğimiz son günde ise sahilde yer alan Maremagnum adlı alışveriş merkezini gezdik. Restoranların, kafelerin, mağazaların bulunduğu ve La Rampla Caddesi’nin sonunda sahilde yer alan Maremagnum’da vakit geçirdik. Ancak Barselona’nın tadı sokaklarda gezerek güzel diyerek kendimizi tekrardan dışarı attık ve adı Platja del Bogatell olarak geçen plaja yürüdük. Bogatell Plajı, geniş ve uzun bir sahile sahip. Barselona’da yaşayanların denize girdiği, spor yaptıkları ve sosyalleştikleri yerlerden biri.

Bu arada her ne kadar Barselona’ya yukarıdan bakınca beton yığını gözükse de şehrin içine girince insanların sosyalleşmesi için çok fazla alanın olduğunu fark ediyorsunuz.

Barselonya’ya veda edeceğimiz beşinci gün bavulumuzu toplayıp otelimizden ayrılarak havalimanına giden Aeorobus otobüslerine bindik. Bu arada bazı saatlerde Aerobus durağında uzun sıralar olabiliyor. Bu nedenle her ne kadar otobüsler sık sık gelse de uçağınızı kaçırmamak için daha erken gidip durakta beklemenizde fayda var.
 
Barselona’ya veda etmenin üzüntüsü ile havalimanına varıp güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra uçağımıza binerek her köşesi tarih kokan, sıcak ve güler yüzlü insanların yaşadığı bu Akdeniz şehrine veda ediyoruz.
 
Eğer farklı ülkeleri gezip farklı kültürleri keşfetmeyi sevenlerdenseniz Barselona’yı gidilecek yerler listenize mutlaka ekleyin. Çünkü tarihi dokuların korunması, insanların güler yüzlü ve samimi olması, her daim yaşayan bir şehir olması ile benim gibi eminim sizi de kendisine hayran bırakacak bu güzel Akdeniz şehri..

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI