Ana SayfaRöportajArda Erel ile Kariyeri Üzerine

Arda Erel ile Kariyeri Üzerine

Klasik bir soruyla başlayalım, yazmaya nasıl başladın ?

Ben çok küçükken annem bana günlük almıştı. Onlara sürekli gün içinde neler yaptığımı yazıyordum. Sanırım tüm çocukluğum günlük yazarak geçti. Bende alışkanlık haline geldi yazmak. Sonra durduramadım bu alışkanlığımı, böyle başladı. 

Yazdıklarını paylaştığın ilk zamanlarda nasıl tepkilerle karşılaştın?

İlk zamanlar adımı paylaşmıyordum gizli bir kimlik kullanıyordum. O zamanlar benim erkek olduğuma inanamıyorlardı. Çünkü çok duygusal şeyler yazıyordum ve acı çekiyordum. 

4 sene önce hayatının en kötü dönemini yaşadın ve bu dönemin şimdi en şanslı dönemin olduğunun düşünüyorsun… Bunun sebebi olgunlaşman mı, yoksa sana yazı yazdıracak ilhamı verip seni bu günlere getirmesi mi?

Hayatta dönüm noktalarının olduğuna inanıyorum. Hepimizin var. Kimisi bunu benim gibi erken yaşta yaşıyor kimisi 30`larında, kimisi 40`larında. Ama mutlaka yaşıyor. Herkese yazılmış bir kader var ve ben bazı şeylerin çok farkında olarak yaşanması taraftarıyım. Kötü günlerim beni hem olgunlaştırdı, hem de bugün geldiğim noktaya getirtti.

Sana yazar denmesini istemeyecek kadar mütevazisin, sana ne desek daha doğru olur? Sosyal medya fenomeni ya da başka bir şey? Kendini nasıl konumlandırıyorsun? 

Gerçekten yazar kelimesinden çok hoşlanmıyorum. Çünkü yazar gerçekten çok değerli, özel bir vasıf. Benim yaptığım yazarlığın y`si olamaz. Ben Arda`yım, insanlar beni arkadaşı gibi takip etsin istiyorum. Ünlü olunca insanlara uzak gelebiliyorsunuz, yazar olunca sanki biraz mesafeli ama arkadaş kavramı her sektöre, her konuma uygun bir kelime bence.

Yazdıklarını birçok kişi paylaşıyor onlara umut ışığı oluyorsun bu seni nasıl hissettiriyor?

Güzel bir şey yani seviniyorum. Bazen Instagram`da gezerken tanımadığım birinin beni takip etmesine, yazımı paylaşmasına, kitabımı alıp koymasına denk geliyorum. Çok hoş ve insanı iyi hissettiren bir duygu.

Bir o kadar kötü yorum da alıyorsun, bu seni nasıl etkiliyor?

Şimdi yalan yok ilk zamanlar yani 3 sene önce gerçekten çok üzülüyordum. Geceleri oturup; “tanımadığım biri neden benden nefret ediyor ona bir şey yapmadım ki, kendi kendime bir şeyler yapmaya çalışıyorum sadece” deyip kuruntu yapıyordum. Ama artık gerçekten gülüyorum. Alay edenleri Twitter`dan beğeniyorum bile. Komik geliyor. Kendimle dalga geçmeyi seven biri haline geldim. Hakaret olmadıkça benim için bir sıkıntı yok. Ama eğer hakaret olursa blockluyorum. Mesela geçen biri; “bu salak bu kadar çok takip ediliyor inanamıyorum” yazmış. Bende ona “düşün bu salaklıkla bu kadar takip ediliyorum bir de akıllı olsam neler olacak” dedim. Gülüyorum. Çünkü hayat kısa ve kimse beni sevmek zorunda değil, benimde öyle bir derdim yok zaten.. Ama saygı şart.

Gelelim ilişkilere… Yazdıklarındaki kadar mükemmel bir sevgili olman pek mümkün değil gibi 🙂 sen ne dersin? İlişkide Arda nasıldır?

İlişkide sadık biriyim, üzmemeye çalışırım ama mesela biraz bencilimdir de. Kimse dört dörtlük değil. Bir de hayatta büyük laf etmemem gerektiğine inandım bu yüzden “şöyle yapmam, böyle yapmam” demeyeceğim sana. Bir de gerçekten şöhret bana ilişki anlamında yaramadı, hayatıma aldığım insan sayıları ilişkisel anlamda azaldı. Mesela uzun zamandır sevgilim yok.

Duygusal birisin bu duygusal adam kelimelerle birçok şey anlatıyor hem de milyonlara hitap edecek kadar. Peki bu adamı en iyi anlatan şarkıyı sorsak?

Beni en iyi anlatan şarkı sürekli değişiyor. Ruh halime ve yaşadıklarıma göre yani. Mesela şu an hiç aklıma şarkı gelmiyor.

‘Senin İçin’ kitabını okudum, hem de bol snap attım yazdığın sözleri J Nasıl yazdıklarını bir kitapta toplamaya karar verdin?

Geçen yaz Aşkım Kapışmak`la tanıştım. O zamanlar kendisini medyadan biliyordum ama özel olarak tanışmışlığım yoktu. Bak bu da bir dönüm noktası mesela.. Bir gün Kanyon`da buluştuk. O kadar güzel yürekli birisi ki, tüm hayatımı anlattım ona. Döktüm içimi.. O da beni bir şeylere yönlendirdi. Bu yazdıkların kitap olmalı dedi. Beni NLP kampına soktu. Sonra beni İnkılap`la buluşturdu. Kitap çıkarma fikri vardı ama kitabın gerçekleşmesi Aşkım Hoca`nın vesilesiyle oldu.

Bu süreçte sana en çok yardım eden kişileri sorsak?

Öncelikle annem, babam desteklerini hiç esirgemediler. Sonra Aren Şenorkyan, İnkılap Yayınevi`nin editörü Sanem Hanım, Nadide Hanım.. Birçok insan yardım etti.

Başka kitap gelir mi ne dersin? 5 sene sonra kendini nerede görüyorsun?

Evet ikinci kitap düşünüyorum ama farklı şeyler var kafamda. Ve ben nedense kendimi hep televizyonda olacakmış gibi hissediyorum. Televizyonda görüyorum kendimi..

Daha çok erken ama evlilikle ilgili ne düşünüyorsun? Evleneceğin insanın özellikleri nasıl olur?

Bence gerekli bir şey ama gerekli diye alelacele yapılacak bir şey değil. Özellikle yanlış seçimlerden dolayı çok mutsuz yaşayan insanları görüyorum. Benim için karakteri, duruşu, alışkanlıkları, edebi, görgüsü çok önemli. İyi insan olmasına bakacağım evleneceğim insanın, bence aranması gereken tek özellik “iyilik” gerisi bir şekilde hallolur.

Peki son olarak gerçekten Arda’yı hiç mi değiştirmedi bu popülerlik?

Ben asla değiştirmediğini düşünüyorum ama tabii çevreme sormak lazım. Bana soracak olursan, ben kendimi hala günlük yazan çocuk olarak görüyorum. Çok tanındığıma, çok takip edildiğime bazen emin olamıyorum, hatta inanamıyorum 🙂 aynı Arda`yım bence, değişmek de istemiyorum..

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI