one square meter`ın kurucularından Zeynep Özar ile bir araya geldik ve bu güzel çanta tasarımları üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İşte o bir metrekarede doğan marka: one square meter…
one square meter nedir?
one square meter, adı üstünde, bir metrekarede geçen bir hikaye. hayata dair güzel şeyler üretmek fikriyle yola çıkan bir oluşum. yalın, fonksiyonel ve şakasını içinde saklayan ürünler hayata getiren bir tasarım evi. Çanta bunlardan ilki. kendi kumaşımızı ürettiğimiz ve deri ile zenginleştirdiğimiz ilk ürünümüz çanta. Ama masada bekleyen daha çok ürün ve kullanmak istediğimiz daha çok malzeme var.
Neden çanta ile başladınız?
Çanta, elde ve evde üretim açısından daha pratik bir çıkış yolu oldu bizim için.
Üretiminizi siz kendiniz ve evde yapıyorsunuz o halde?
Evet, tasarım geçmişimiz ve bu işleri bir şekilde becerebilmemiz bizim için ayrıcalık. Dikiş makinasıydı, frezeydi derken çatı katındaki evimizi atölyeye dönüştürdük. İki tane kedimizle bir metrekarelik masanın etrafında tasarlıyoruz ve üretiyoruz. Çanta ile yola çıkmamızın sebebi de bu. Kumaşı dönüştürmek ahşaptan daha elverişli bu ortamda. Şu an güzel çantalar üretebiliyoruz; güzel bir sehpayıysa marangozhanemiz olduğunda üreteceğiz.
Biraz tasarım sürecinden bahseder misiniz? Bir çantayı hayata getirirken hangi aşamaları izliyorsunuz?
Öncelikle fikrin geliştirilmesi ve güzelleştirilmesi süreci var. Omuz çantaları, klasik bir bez çantanın nasıl daha şık ve daha kullanışlı olabileceği üzerine günlerce düşünmemiz sonucu ortaya çıktı. İçinde laptop taşınabilmesi için boyutunu 13’’ ile uyumlu olarak şekillendirdik; çarpmalara karşı koruyucu olması için keçe taban ekledik; şarj aleti kablosunun diğer eşyalara karışmaması için cep ilave ettik. Tabi bunu bir ‘laptop çantası’ olarak konumlandırmadık; gün içinde yanımızda taşıdığımız şeyleri nasıl daha güzel ve kolayca taşıyabiliriz, buna cevap verdik esasında. Kumaşını da kendimiz ürettik; özel bir şey olsun istedik. Bunun için ağaç kalıpları elde oyarak baskı klişeleri hazırladık. Suya dayanıklı boya aradık aylarca, onu da bulduk. İçinde de biraz oyun oynadık. Basma çok incelikli bir kumaş; eğlenceli bir karakteri var. Ve deri bir sapla daha şık olacağına karar verdik. Bir de el çantaları var. Kullanan kişiye özgürlük tanıyan bir model; birçok şekilde katlayabiliyor ve kıvırabiliyorsunuz. Bu koleksiyondaysa daha çok kumaşlarla oynadık. Tüvit gibi ağırbaşlı bir kumaşı pazenle eşleştirdik örneğin. Kumaşların sahip olduğu farklı karakterleri çarpıştırıp yeni bir hikaye yaratmak bizi çok heyecanlandırdı.
Yeni modeller de eklenecek mi?
Evet, şu an üretmeye başladığımız bir clutch var. Yakın zamanda Instagram hesabımızda ve internet sitemizde yerini alacak. Sırt çantası ve Amerikan servis de sırada bekliyor.
İnternet siteniz dışında satış noktalarınız var mı?
Şu an Maçka Akaretler Yokuşu üzerinde Slow Public adlı mağazada ve Ayvalık Cunda’da Heves Berksu Seramik Atölyesi’ndeyiz. Güncellendikçe duyurularını yapacağız.
Peki one square meter için nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?
Ayvalık’a taşınmak ve orada bir atölye kurmak gibi bir planımız var işler yolunda giderse. İçinde tekstil ve ahşap olan bir atölye. Sanatçı iş birliklerine ve yeni malzemelere yer vereceğiz. Hatta içinden çocuk kitabı bile çıkarabiliriz. Her şey birbiri ile ilişkili sonuçta. Kişi ile de. Satın aldığınız herhangi bir şeyle ilişki kurmadıktan sonra anlamlar önemini ve değerini yitiriyor. Biz insanların seveceği ve severek kullanacağı ürünler tasarlamak ve üretmek istiyoruz.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
