Blogger profili: Can Direkli

Aslında blogumun çıkış noktası ve şuan geldiği nokta çok farklı. İstanbul`dan ayrı kaldığım süreçte `kanka nerdeyim ben?` ismiyle başladığım, günlük gibi tuttuğum, sorunlarımı paylaştığım bir alandı benim için fakat sonra araya farklı ilgi alanlarım girmeye başladı. Daha fazla moda ve lifestyle paylaşımlar yaptığım bir alana kaymaya başladım. Şu anda blogum moda haberlerinin yer aldığı, kendi stilimi ve trend analizlerimi paylaştığım bir yer haline dönüştü.

Hedef kitle gözeterek yazmıyorum esasında. Erkek modasından da bahsediyorum, mesleklerle ilgili konulardan da. Moda ve kozmetik tercihlerimde, erkek arkadaşı için alışveriş yapan kadınlara da ilham verebileceğimi düşünüyorum. 

Evet, blogun yazı işleri, sanat yönetmeni ve prodüksiyonu yani her şeyi bana ait… Yaptığım her işe çok fazla özeniyorum. Blogumun dışında sosyal medya üzerinden paylaştığım her şey için bile en az 40 dakika düşündüğüm oluyor bazen. Kontrol durumu ise değişebiliyor, gezi olaylarına duyarsız kalamadım; yazılar yazıp fotoğraflar paylaştım, bu benim için çok cesur bir hareketti. Sevdiğim her şeyi paylaşıyorum, estetik kaygımın dışında bir oto sansür uygulamıyorum. 

Bugüne kadar hiç trend insanı olmadım ama o dönem moda neyse abartmadan edindiğim parçalar oluyor. Kamuflaj mı moda o parça mutlaka dolabıma girer ama kendi stilime göre adapte ederek kullanırım. Çocukluktan beri modaya olan ilgimi daha seçici biçimlerde kendi stilime uyguluyorum. Stil sahibi olmak için savunduğum şeyse insanın vücudunu iyi tanıması. Skinny jean mi giymeliyim yoksa bol pantolon mu? Takım elbisem nasıl olmalı? Trend olan parçaları kendi stilime nasıl adapte edebilirim gibi basit ama etkili sorular sormalı insan. Çünkü iyi giyinmek aslında çok kolay…

Bir erkeğin dolabında kesinlikle siyah bir jean (modeli değişebilir ama üzerinde çok bol durmamalı), vücuduna oturan birden fazla beyaz gömlek ve tişört, dar kesim siyah blazer ve en az bir tane kaliteli siyah kösele ayakkabısı olması gerekiyor. Tüm bunlardan oluşan bir kombinle iş görüşmesinden cuma gecesi eğlenmeye kadar her yere gidilebilir. 

Sanılanın aksine çılgın gibi indirim takip ediyorum. Zara ve Topman gibi mağazaların indirimlerini hiç kaçırmam. Ayrıca Beyoğlu İş Merkezi ve Terkos Pasajı`nı şiddetle tavsiye ediyorum. Asos.com`dan online alışveriş yapıyorum. Bir de H&M gerçeği var tabii. 

Ben kendi tarzıma bakınca da hala tam oturduğunu düşünmüyorum. Mesela bir sene önceki kıyafetlerimi çok fazla renkli buluyorum ve bunları nasıl giymişim diye şaşırıyorum. Stil yaratma konusunda herkesin zamana ihtiyacı var. Erkeklerde bu daha zor galiba ama vücudunu tanımaya başladıkça ve seçtiğin parçalar sakinleştikçe stilin oturuyor ve netleşiyor. 

İlkbahar yaz koleksiyonlarında renkler gelebilecekleri son noktaya geldi. Bir tarafta neon rekler var ama ben kimseye tavsiye etmiyorum, kombinlemek ve başka parçalarla bir araya getirmek çok zor. Diğer tarafta da pastel renkler duruyor. Her rengin pastel tonlarını bulmak mümkün. Bu yaz beyazlar da ön planda. Baştan aşağı beyaz kombinler görüyoruz. Ayrıca kolej görünümleri ve kriket oyuncularını aratmayan parçalar yazın stillerini oluşturuyor. 

Paul Smith, Alexander Mcqueen, Lanvin ve Dolce&Gabbana`nın yeni sezon koleksiyonlarını beğendim zaten bu tasarımcılar genel anlamda da favorilerim arasında yer alıyor. 

Türkiye`de stilini beğendiğim ünlü isim çok yok aslında çünkü göz önünde olan insanların gerçek stillerini yansıttıklarını düşünmüyorum. Daha iş ve yakın çevremden bildiğim, tanıdığım insanların stillerini beğeniyorum. Yabancı ünlülerden Ryan Gosling`i beğeniyorum. Kendine yakışan tercihler yapıyor ve yerine göre giyinmeyi biliyor. Justin Timberlake gerçeği var bir de. NSYNC zamanlarından beri stil gelişimini de yakından bildiğimiz için belki de severek takip ediyorum.  Aslında Türk olarak Ümit Benan`ı beğendiklerim arasına koyabilirim. 

Ece Sükan`ı gerçekten çok beğeniyorum. Kimsenin aklına gelmeyecek farklı parçaları kombinleyerek özgün bir stil yaratıyor.    

Blogumu daha fazla lifestyle bir alana çekmek istiyorum. İstanbul`da yaşayan 20`lerinde bir erkek nerede yer? Nereden alışveriş yapar? Nasıl giyinir? Tüm bunların dâhil olduğu, şehir hayatıyla iligi bir rotaya sokmak istiyorum. Kısaca blogu çok yönlü bir hale getirmek istiyorum. Sosyal medya uzmanlığı ve dijital iletişim alanında devam ederek, duyulmamış projeler geliştirmek var kafamda. 

Mutlaka okuyun! Biraz nostalji yapmak isterseniz Örümcek Adam çizgi romanlarını yeniden kurcalamanızı tavsiye ederim. Kitap olarak da ‘Çıplak Ölüm’; Nora Roberts’ın ölüm serilerinin en ‘çıplak’ olanı; polisiye roman sevenler elinden bırakamayacak!

Mutlaka izleyin! American Horror Story dizisinin 2. sezonunu mutlaka izleyin. Her sezon aynı insanlar ve farklı konulardan oluşuyor genel olarak muhteşem ama 2. sezon başlı başına inanılmaz! COSMOS belgeselini izlemek için ise şu anda bile geç kaldınız; elinizi çabuk tutun!

Mutlaka gidin! Uzun zamandır yediğim her şeyin muhteşem lezzetli olduğu başka bir yer daha karşıma çıkmadı, Flamingo Restaurant güzel yemek yemekten haz alanlar için doğru adres.