Öncelikle sizleri biraz tanıyabilir miyiz?
Hande Canpolat: Bilgi Üniversitesi Ekonomi bölümünden dereceyle mezun oldum. Amerika’da girişimcilik dersleri aldıktan sonra zaten hep ilgi alanım olan ve küçüklüğümden beri çizim yapan biri olarak modayla alakalı bir marka kurmak istedim.
Bu doğrultuda çeşitli sertifika programları yaptım. Sonunda işin üretim kısmında deneyimli olan ikiz kardeşimle beraber bir marka kurmaya karar verdik.
Seda Canpolat: Gezmeyi, görmeyi, yeni ülkeler yeni kültürler yeni insanlar tanımayı, farklı alanlarda farklı şeyler denemeyi seven çok yönlü bir insanım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum. Mühendislik okuduğum için, tekstil firmalarının üretim ayaklarında çalıştım, işin mutfağını öğrenmeye çalıştım.Hande’yle birlikte Amerika’da girişimcilik dersleri alırkenki hayalimiz birlikte Startup bir iş yapmaktı. Farklı alanlarda hazırladığımız projelerimizden sonra bu Startup işin hayata geçmesi gereken sektörü tekstil olarak seçtik ve ortaya bust2 markamız çıktı.
Markayı gelecekte nerede ve nasıl konumlandırıyorsunuz?
Markamızı öncelikle globalleştirmek en büyük hedefimiz. Tüm dünyadaki trendsetter kadınlarının tercih ettiği kendilerini her daim farklı, özel ve şık hissetmelerini sağlamak.
Koleksiyon oluşturma sürecinizden bahseder misiniz, en çok nelerden ilham alırsınız?
Hande: Markamızı kurmaya karar verdiğimizde öncelikle beraber çalıştığımız bir t asarım ekibi kurduk. Kreatif direktör olarak her zaman en son söz bizde elbet. Günün her alanında konumlanabilecek kapsül bir büstiyer tasarlayarak ,girişimci ruhumuzla bir pazar araştırması yaptık. Edindiğimiz tecrübe ve istatistiki bilgiler eşliğinde ilk koleksiyonumuz #Yirmidört ile satış noktalarımız ve showroomumuzda müşterimizle bir aradayız artık.
Benim için herşey bir ilham kaynağı olabilir. Yurtdışı seyahatlerim , gezdiğim bir müze, izlediğim bir film , bir fotoğraf karesi…
Şu sıralar Müzikal Atölyesinde eğitim almaktayım eğitim sırasında dinlediğim müzikal şarkılarından bile ilham alabiliyorum.
Seda: Hayata karşı algıları açık insanlarız ve hayatı akışında yaşamayı ikimizde seviyoruz. Baktığımızda hayatın kendisinden ilham alıyoruz. Bu bazen seyahat ettiğimiz farklı ülkelerden, bazen dinlediğimiz müzikden, mimari tasarımlardan, bazen bir kadın-erkeğin stilinden kısaca bizim hayat enerjimizi yükselten,bizi besleyen, algılarımızı açan her şey bize ilham verebilir.
Türkiye’de ve yurtdışında en çok beğendiğiniz tasarımcılar kimler?
Seda: Givenchy Couture ve Alexander Mcqueen.
Hande: Alexander Wang, Pierpaolo Piccioli.
Son zamanlarda birçok “tasarımcı” doğdu, sizin farkınız nedir?
Bust2 markası şehirli ve metropol kadının yirmidört saati içerisindeki ne giymeliyim stresine son verebilecek zamansız parçalardan, multifonksiyonel bir amaç güderek detaylarda şıklığı yakalayabilmeleri için yaratıldı. Zaten koleksiyonumuzun adı #Yirmidört de temasını burdan alıyor. Gardroplarımızdaki olması gereken bu zamansız parçaların en önemli özelliği ise bust2 markası adı altında küçük ve dikkat çekici detayları ve özel kumaşlarıyla fark yaratıp ,kadınların yaşam stiline uyarlanabilmesi.
Markanızı kurarken en çok nelere dikkat ettiniz?
Kumaşından, ipliğine, etiketinden kutusuna kadar herşeyin en kalitelisi olmasına dikkat ettik ve burda en çok kendimizi done olarak aldık. Biz bir markada hangi kalite ve tasarımı görmek nasıl hissetmek istiyorsak o şekilde davrandık. Dikkat ettiğimiz en önemli husus ise markamızın kıyafetlerini giyen kadınların Türkiye’de limited edition dediğimiz sayılı adette olan kıyafetlere sahip olması. Mesela bir elbisemizden sadece 3 adet üretmek gibi..
Tasarımlarınız ile ulaşmayı amaçladığınız hedef kitleniz nedir?
Trendsetter ruhuna sahip, farkındalığı yüksek metropol kadınları. Tasarımlarımızla beraber onlara bir günü zamansız hale getirip, girdikleri her ortamda dikkatleri üzerlerine çekmelerini istiyoruz.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
