Kendinizle iletişim kurmanız ve korkularınızı yenmeye çalışmanız, hayatınızdaki öncelikleri belirlemenize yardımcı olur. Seçim yapmaktan ve kendiniz olmaktan korkmayın. Sizin için önemli olan bir şeyden vazgeçmiş olabilirsiniz; onu tekrar kazanmak için asla geç değil. Hayatınızı tekrar kontrol altına alın ve arzularınızın peşinden gidin. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız yazdığımız yöntemleri deneyebilirsiniz.
Bir kâğıt, kalem alın ve yazmaya başlayın: “Ana arzum” gibi anahtar bir kelime belirleyin. Kendinizi sınırlamayın ve cevabınızı yazarken, kendinize bir başkasının gözünden bakmamaya çalışın. Bu, sizin başlangıç noktanız olacak. Tutkunuzun ne olduğunu belirleyerek başlarsanız, yeteneğinizi zaten keşfetmiş olacaksınız. Biraz sabır ve zamana ihtiyacınız var o kadar. Telaş yapmayın, buna verilecek cevabı illaki bulacaksınız. Sadece, biraz üzerine düşünülmesi gereken bir konu, o kadar.
Birçoğumuz için kişisel yaşam öncelikler arasında olmalı. Fakat devreye duygular girdiği zaman, işler biraz karmaşıklaşabiliyor. Eğer yaşamınızdan memnun değilseniz, kendinize sorun: hayatımda eksik olan nedir? İhtiyaçlarınızı belirlemeniz ve bu ihtiyaçları gidermek için neler yapmanız gerektiğini bulmalısınız. Hepimiz zaman zaman eksik hissederiz: sevgisiz, yalnız veya başarısız. Bu duyguları hissetme nedeniniz nedir? Cevaplar sadece sizde.
Eğer bir ilişki içindeyseniz, bu ilişkiyi de incelemeniz gerekebilir. Partnerinizle bir konuşma yapın; ilişkinizden memnun değilseniz veya bu ilişki size yetersiz geliyorsa, nedenlerini tartışın. İkiniz de ihtiyaçlarınızı açıkça belirledikten sonra, çözümler üretmeye çalışın. Ve sonra harekete geçin –bu hareketliliği bireysel bir biçimde gerçekleştirin.
Sonrasında da çözümleri tartışın: bu çözümler sizin için yeterli mi? Unutmayın ki burada maksat partneri suçlamak değil, var olan sorunları çözmeye çalışmak.
Kendi yetenek albümünüzü oluşturmanın keyifli olacağından eminiz. Yapmanız gerekenler oldukça basit: kendinizle baş başa kalabileceğiniz bir ortam ayarlayın. Keyifle çizim ve yazı yazabileceğiniz bir defter alın ve bu deftere geçmişi hatırlamanıza yardımcı olacak bir şeyler yapıştırın: fotoğraf, mektup veya hediyeler. Mutlu olduğunuz, keyifli deneyimler yaşadığınız ve kendinizle gurur duyduğunuzu hatırlatan bütün anıları bu deftere yapıştırın.
Sonra albümünüzü inceleyin: o an neden mutluydunuz, neden kendinizle gurur duyuyordunuz? Belki de keşfetmekte güçlük çektiğiniz yetenekleriniz, bu albümde gizlidir. Cevaplar çok yakın olabilir, albümü iyice incelediğinizden emin olun.
Yemek pişirmeyi, dans etmeyi veya insanları yönetmeyi seviyor olabilirsiniz. İşte tüm bunlar sizin gizli yetenekleriniz. Şimdi, kendinizi bu alanlarda nasıl geliştirebileceğinizi düşünebilirsiniz.
Yaşamımız boyunca belirli kalıp ve etiketlerle yetiştiriliyoruz. Bu kalıpları aklımıza bile getirmediğimizi düşünsek de onlar bilinaçaltında, sürekli bizlerle.
Gelin, bu bilinçsiz tutumları hatırlayalım ve ortadan kaldıralım.
“Yaptığın işte mükemmel olmalısın!” Bu kelimeler iş hayatında başarısız olma korkusuna, sürekli hata yapacağınızı düşünmeye ve en önemlisi de kaygıya sebep oluyor. Yaptığınız her işte mükemmel olmak zorunda değilsiniz; bir işi sırf keyif aldığınız için de yapıyor olabilirsiniz. Hem işi sevdikten sonra, başarı zaten kendiliğinden gelmez mi? Rahatlayın ve kendinize hatırlatın; “ben zaten mükemmelim, bunun için herhangi bir işte ekstra başarılı olmam gerekmiyor!”
“Çabalamak zorundasın!” İyi de, ne için? Okuduğumuz dönemlerde bile, daha mesleğimizi seçmeden bu cümleleri tekrarlayıp durdular. “Tamam, çabalamalıyım ama ne için?” Belki de ifade ediş biçimleri yanlıştı. Sırf bu cümle yüzünden, kolayca elde ettiklerimizin değersiz olduğunu düşünüyoruz. Oysaki yanlış. Hayatımızdaki her şey için ekstra bir çaba göstermemiz gerekmiyor, bazı şeyler kendiliğinden oluveriyor. Evet, çaba gösterin ama önce ne için çaba göstermeniz gerektiğini belirleyin: bizim önerimiz, tabii ki de yetenekleriniz.
“Her zaman nazik ol.” Bu cümle yüzünden birçok kişi “hayır” kelimesini kullanamıyor. İnsanlara karşı kaba veya saldırgan davranın demiyoruz, ama nezaket de hak edene verilmemeli mi?
“Güçlü olmalısın!” Olumsuz duyguları tamamen görmezden gelmeye sebep olan bir cümle. Hayır, her zaman güçlü olmak zorunda değilsiniz. Arada düşmeli ve tüm duygularınızı en içtenlikle yaşamalısınız.
“Hızlı olmalısın, yaşın geçiyor.” İşte bu cümle de gelecek kaygısının ta kendisi. Kaygı, konsantre olmanıza ve eksik hissetmenize neden olur. Eksiklik de suçluluk duygusunu beraberinde getirir. Hayat sizin, acele etmenize gerek yok. Nereden, nasıl başlamak isterseniz, oradan başlayın.
Hayata başlarken, etrafımızdaki insanlar çıtayı en üst seviyelere koyuyor ve bizler de doğal olarak ona ulaşmakta güçlük çekiyoruz ve kendimizi yetersiz hissediyoruz. Bu durumda yavaşlamanız ve sizin için gerçekten nelerin önemli olduğunu belirmeniz ve bu doğrultuda hayatınıza devam etmeniz gerekiyor.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
