Aslında ideal çift diye bir şey yoktur, her çiftin kendine has yaşadığı sorunlar var. Bazıları bu sorunların üstesinden başarılı bir şekilde gelirken, diğerleri uçurum kenarında asılı bir biçimde duruyorlar. Yani ilişkilerde “mutluluk” denilen kavram tesadüfen ortaya çıkmıyor. “Mutlu çift” olarak tanımladığımız kişiler, kendilerine has yöntemler geliştiriyorlar ve bu yöntemleri başarılı bir biçimde hayata geçirebiliyorlar. Bu sayede sağlıklı ve güçlü bir ilişkiye sahip olabiliyorlar.
Sağlıklı ilişkiler olumlu duygular, samimiyet ve şefkat üzerine kuruludur. Mutlu çiftler, bu konuda oldukça başarılılar. Söylediğimiz şey karmaşık veya hayata geçiremeyeceğiniz bir öneri değil. Partnerinize onun hakkında neler düşündüğünüzü ve neler hissettiğinizi yazın. Uzun uzun mektuplardan veya mesajlaşmalardan bahsetmiyoruz; baş ucuna koyacağınız küçük not kâğıtlarından bahsediyoruz.
Çoğu çift sık sık birbirlerinden şikâyetçi oldukları konuları gündeme taşıyor. Oysaki takdir edilecek noktalar da var ve bunların özellikle belirtilmesi, aradaki tartışmaları ve anlaşmazlıkları en aza indirmeye yardımcı olacaktır. Özel hissetmek her insan için önemlidir. Hem siz hem de partneriniz bu şükranlar ve takdirler sayesinde daha iyi hissedebilirsiniz.
Birçok çift tartışma yaşıyor. Kavgalar her ilişkide var olan bir durum. Sık sık tartışıyor olmanız kötü bir ilişki içinde olduğunuz anlamına gelmez. Önemli olan bu gibi durumlarla nasıl başa çıktığınızdır. Doğru bir şekilde tartışmak, eleştirilere dikkat etmek, ses tonuna özen göstermek ve karşı tarafı rencide etmekten kaçınmak demektir. Partnerinizle tartışma yaşadığınız zaman havada uçuşan sözlere ve davranışlara dikkat etmeye çalışın. Bu kontroller, saygının kalıcı olmasını sağlar. Birbirinizi kırmamaya özen gösterin.
“Beni gerçekten sevseydi, neye ihtiyacım olduğunu bilirdi” veya “neyi yanlış yaptığını bilmeli, anlamalı”. Ne yazık ki birçok çift bu tarz problemler yaşıyor çünkü her iki taraf da rahatsız olduğu veya ihtiyaç duyduğu şeyleri söylemek yerine susuyor. Karşı taraf bu ihtiyaçları algılamadığında da öfkeleniyor ve sorunlar başlıyor.
Bunu sevgiyle bir ilgisi yok; ihtiyaçlarınızı dile getirmeniz gerekiyor. Unutmayın ki insanların zihin okuma gibi bir becerisi yok. Herkesin farklı deneyimleri ve beklentileri var. Bu beklentileri dile getirin, tartışın ve ortak bir nokta bulmaya çalışın.
Herkesin sevgiyi ifade ediş şekli farklıdır. Sizin burada yapmanız gereken ortak bir dil bulmak olmalı. Temelde sevginin dili beş şekilde oluşuyor: hediyeler, yalnız geçirilen vakitler, kelimeler, destek ve fiziksel temas. İsterseniz hepsini kullanın isterseniz de sadece birini kullanarak sevginizi ifade edin. Bu sayede ilişkinizdeki sıcaklığı koruyabilirsiniz.
Sorumluluklar, ilişkilerdeki ortak anlaşmazlıkların başında geliyor. “Ben çalışıyorum, para kazanıyorum, evi düzenliyorum…” vs. Herkes aldığı sorumluluklardan şikâyetçi çünkü herkes kendi yaptığının temel gereksinim olduğunu ve daha çok çabaladığını, çalıştığını düşünüyor. Bu çok normal, her iki taraf da ilişkisi için daha fazla çabaladığını düşünebilir. Burada yapmanız gereken sorumlulukları birlikte yerine getirmek olmalı: yani sadece bir kişi para kazanmamalı veya evle uğraşmamalı. Sorumluluk dağılımını nasıl yapabileceğinizi oturup konuşmanız gerekiyor: biri çamaşır yıkıyorsa, diğeri de asmayı deneyebilir. Sorumlulukları adil bir biçimde dağıtmak ve yerine getirmek, güveni ve yakınlaşmayı güçlendirir.
Evet, iletişim her konuda her ilişkide önemli ve ilk sırada yerini alır. Ancak tensel temas da iletişim kadar etkili ve önemli bir detay. Fiziksel temas sevgi hormonunu harekete geçiriyor; öyleyse neden sarılmıyorsunuz ki?
Önünüzde iki seçenek olduğunu düşünün: ya her şeyi konuşup halledeceksiniz ya da üstünü kapatacaksınız. Sorunlardan kaçınıldığı zaman, başka şekillerde gün yüzüne çıkabiliyor ve daha da büyük problemlere dönüşebiliyor. Mutlu çiftler sorunlarını tartışır ve somut çözümler üretmeye çalışır.
İlişkilerde mutluluk, kişisel sınırlara saygı duymadan mümkün değildir. Karşılıklı olarak sınırlarını belirlemeli ve birbirinizle paylaşmanız gerekir. Aranızdaki saygıyı bu biçimde koruyabilirsiniz. Partneriniz yalnız kalmak istiyorsa, kalmalı; cinsel ilişkiye girmek veya sizinle temas halinde olmak istemiyorsa, buna izin verilmeli; sosyal medyada takibe aldığı veya paylaşımlarına karışılmamalı.
İlişkilerde bir sorun yaşanır, özür dilenir, kabul edilir ve yola devam edilir. Sonra bir tartışma çıkar ve tekrar aynı problem gün yüzüne çıkartılır. Eğer partnerinizin size yaptığı şey kolaylıkla affedebileceğiniz bir durum değilse, o an sırf tamam demek için affetmeyin. Çünkü daha sonrasında daha büyük bir problem olarak karşınıza çıkabilir.
Affetmeyi ve affedilmeyi istemeyi öğrenmeniz gerekiyor.
Sağlıklı ilişkilerde çiftler, kendi başlarına halledemeyecekleri bir sorunla karşılaştıklarında yardım isteyebiliyorlar.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
