“O, tarif edemeyeceğiniz bir rüyaydı.”
1903 yılında yani bundan tam yüz on dört yıl önce Lady Curzon’un Kral VII Edward’ın taç giyme töreninde yarattığı etkiyi törene katılan bir konuk böyle özetlemişti.
Haute Couture, her zaman moda dünyasının en kıdemli mertebesi olmuştur ve köklü geçmişine rağmen içinde bulunduğu moda dünyasına karşı hala mesafeli bir duruşu vardır. Çünkü “Yüksek Dikim” dediğimiz “ Haute Couture” kişiye özel tasarımların ötesinde zanaatkarların elinde hayat bulan zamansız bir değerdir.
Charles Frederick Worth ise, işte bu zamansız değerin ilki, moda otoritelerinin “ Haute Couture’ün Babası” olarak adlandırdığı ve Lady Curzon’un nefes kesen elbisesinin yaratıcısıdır. Worth, tek kelime Fransızca bilmeden, cebinde beş poundla Paris sokaklarını gezerken eminim ki moda dünyasının en prestijli mertebesinin temelini atacağını tahmin edemezdi ancak sahip olduğu inanılmaz dikim yeteneği onun yol arkadaşı olmak için hazırdı. Sadece Paris asilzadelerinin değil Avrupa’nın da dikkatini çeken bu İngiliz’in bir nevi sosyetenin buluşma noktası haline gelen “ The House of Worth” adını verdiği atöylesini açması ise uzun sürmedi. 
Barones Kurzon’un ( Lady Curzon) o nefes kesen, ünlü “ Tavus Kuşu” elbisesi ise işte bu atöylede hayat buldu ve ilk olmasa da Charles Frederick Worth’un sahibesiyle de bütünleşen en ünlü tasarımı oldu.
Peki şu anda Curzon aile müzesinde ( Kedleston Hall, İngiltere) sergilenen bu “Tavus Kuşu” elbisesini bu kadar önemli yapan neydi ?
Hindistan’ın önemli zanaatkarları tarafından tavus kuşu deseninin altın ipliklerle işlendiği bu elbisede her bir tüyün içinde bulunan parlak yeşil gözler pek çok kişi tarafından zümrüt zannedilmişti. Ancak Worth, elbiseye bu ihtişamı ve parlaklığı vermek için zümrüt gibi pahalı bir taş kullanmak yerine Bok Böceği’nin parlak yeşil kanatlarını kullanmıştır.
Kimsenin asla aklına gelmeyecek bir malzemeyi kullanarak Kral VII Edward’ın taç giyme töreninde üstelik bir Barones tarafından taşınan ve herkes tarafından hayranlıkla bakılan bir elbise yaratmak zaten ancak bir alfa’nın işi olabilirdi.
Hazır tüm moda dünyasının ibresi Paris Haute Couture haftasına çevirlmişken ve her marka gerek koleksiyonlarıyla gerekse de yarattığı atmosferle bizi farklı hikayelerin arasında bir yolculuğa çıkarmışken serüvenin ilk sayfasına dönmemek olmazdı.
Charles Frederick Worth’e Saygılarla…
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
