Ana SayfaRöportajTrendus`a özel Mari Kasurinen röportajı

Trendus`a özel Mari Kasurinen röportajı

Berlin`de yaşayan 28 yaşındaki pop-art sanatçısı Mary Kasurinen, hepimizin çocukluğunun bir köşesine yer edinmiş ponyleri sevilen idollerle birleştirip onları harika birer tasarım ürününe çeviriyor.

Sosyal medyayı çok seven Mari Kasurinen`e göre bu mecralar ve buralarda yer alan idoller her gün biraz da olsa bizi etkiliyor. Dünden bugüne tasarım yolculuğunu anlatan tasarımcı, Trendus`a “My Little Pop Icons” koleksiyonunu tasarlamaya nasıl karar verdiğini anlattı.

– Biz biraz kendinizi anlatabilir misiniz?

İsmim Mari Kasurinen, 28 yaşındayım ve Finlandiya`dan gelen bir pop art sanatçısıyım. Şu an Berlin`de yaşıyorum. Kitap, sinema, müzik, televizyon, moda gibi popüler kültürün bütün parçalarıyla ilgileniyor ve ilham alıyorum. Bunun yanında en büyük ilgi alanlarımdan biri de sosyal medya ve kişiler üzerindeki etkisi. sosyal medyanın oluşturduğu kimlikleri, yarattığı kişilikleri ve güzellikler hakkında verdiği fikirleri çok seviyorum.

Sosyal medya her gün bizi farklı bir şekilde etkiliyor ve kişiliklerimize yön veriyor. İşte bütün bu oluşumlar,değişimler ve güzellikler bugün kim olduğumu ve ne yaptığımı etkiliyor.

– Size neler ilham veriyor?

Her şey. Özellikle insanlar, popüler kültür, güzellik ve medya. Son zamanlarda sosyal medyanın insanlar üzerindeki güçlü etkisini görüyorum. Medya her gün yeni insanlar ve idollerle dolup taşıyor. Her biri ayrı bir fikir her biri ayrı bir değer.

Bunun dışında kitap, müzik, sinema ve popüler diziler bana yön gösteriyorlar.

– Ponyleri ne zaman ve nasıl ünlü isimlerle birleştirmeye karar verdiniz? Tasarım süreciniz nasıl başladı?

Kendimi günümüzde popüler olan materyalizm ve bireycilik kavramlarıyla ifade edebilmek için bir yol arıyordum.  İnsanın bir şeyleri kendi kendine yapmasına ve bu yaptıklarının kendine özel olmasına ilgim vardı. Düşünsenize, kredi kartınızı çıkarıyorsunuz, dış yüzü komşunuzun kartından veya arkadaşınızınkinden farklı olduğu Bu sizin kimliğinizle, kişiliğinizle ilgili nasıl bir mesaj verir?  Çevremizi istediğimiz şeylerle, kendi isteğimize göre şekillendiririz ama bunun ne anlama geldiğini kaçımız biliyor? Böyle yaptığımızda daha uzun süre var olur muyuz? Kişi olarak, birey olarak ne olduğumuzun farkında mıyız? Bu insanlar üzerinde güç ve kontrol kullanmak için yeni bir yöntem mi? Bugünlerde pahalı bir şeyler almak o kadar da zor değil, zor olan toplum içerisinde statünüzü yükseltmek.  Ve pahalı eşyalara sahip olmak artık o statüyü eskisi kadar kolay yükseltmiyor.  Bugünlerde yeni bir rekabet başladı, kim olduğumuzu bilmek ve ne istediğimizi bilmek zorundayız.  Bu rekabette öne geçebilmek için, diğer insanlardan daha iyi, daha hızlı ve daha büyük yapmak zorundayız.

İçimde bir şeyleri dönüştürmeye, değiştirmeye çok büyük bir istek vardı. Yaptığım çalışmalarda oyuncakların bile kişiye özel olabileceğini, özelleştirilebileceğini öğrendim. Çocuğunuz hangi oyuncakla oynasın buna ebeveyn olarak karar verebiliyorlar.  Oyun oynamak ve oyuncaklar, çocukların çevresinde dünyayı keşfetmek ve anlamak için kullandıkları en temel yoldur. Oyun oynayarak birey gibi davranmayı ve yaşamayı öğrenirler. Ebeveynler, çocukların ne ile oynayacaklarına karar verdiği ve bu oyuncakları tasarladığı zaman, bunun etkisi kaçınılmazdır. İşte bu yüzden oyuncaklar üzerinde çalışmayı seçtim.  Bu noktada popüler kültüre olan ilgim devreye girdi ve bu yüzden de popüler simgelerle, ikonlarla çalışmaya başladım. Bu ünlü simgeler bizlere örnek olarak, ideal olarak hatta bir otorite olarak sunuluyorlar.  İçimde olan istekle; yani kendi kişiliğimle, daha büyük bir fenomen olan popüler simgelerin özelliklerini birleştirmeye karar verdim.

Yaptığım iş için iyi bir temel oluşturacak oyuncaklar bulmak zorundaydım. Barbileri, action-man’leri, he-man oyuncaklarını, tenekeden yapılmış askerleri ve plastik hayvanları denedim. Ama bunların hiçbiri uymadı. Sonra aradağımı buldum; “My Little Ponies”  Çok sadeydiler, plastik ve sahte saç Bu oyuncakların cinsiyeti yoktu. Midilli formuna bir insan karakterini dönüştürebilme fikri çok heyecan vericiydi. Üzerinde oynayabilmek için bir çok nüans vardı ve hiçbir sınır yoktu.

Fırsat ülkesi olarak da bilinen Amerika Birleşik Devletleri genişletmiştir. Ne yazıkki, söz verilmiş fırsatlar bir gereklilik bir zorunluluk haline gelmiştir. Biz görsel bir kültürde yaşıyoruz ve hayatımızı sanki bir reality tv şovunda yaşıyormuşçasına yaşıyoruz. Bizim dış görünüşümüz, iç niteliklerimizi temsil etmelidir. Medya tarafından onaylanmaya özellikler; çirkinlik, aşırı kilolu olma ve anormallik yasaktır; bu özellikler saldırganlık ve inkar ile teselli bulmuştur.  Hepimiz bir süper star olmayı isteriz, onlar gibi yaşamayı, onlar gibi olmayı isteriz, özeniriz. Neden? Çünkü yapabiliriz. Bunun fırsatı vardır. Ve bizler denedikçe birileri daha çok para kazanacaklardır.                               

– Tasarımlarınızda size akıl veren herhangi biri var mı ?

Hayır. Sanırım bu konuda başına buyruk bir insanım. İçimden geleni istediğim anda tasarımlarıma yansıtıp ortaya kendi fikirlerimi çıkartmayı seviyorum.

– Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?

Evet. Kendi belirlediğim tasarımlar dışında da kişilerin özellikle istediği idolleri, ünlü isimleri ya da karakterleri tasarlayabiliyorum.

– İnsanlar tasarımlarınızı almak için size nasıl ulaşabilirler ve tasarım aralığınız nedir?

Bana ulaşmanın en iyi yolu “inf o@marikasurinen.com” adresine mail atmak. Diğer yandan kendi kişisel internet sayfamdan tasarımlarıma ulaşabilir ve ” iletişim” kısmından bana mail atabilirsiniz.

My Little Pop İcons koleksiyonumdaki tasarımlar 300 ile 700 euro arasında değişiyor. Fiyatlar biblonun büyüklüğüne ve karakterin detaylarına göre değişebiliyor.

Mari Kasurinen imzalı ” My Little Pop İcons” isimli koleksiyonda yer alan tasarımları yakından görmek için fotogaleriye tıklayın.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI