Winona Ryder‘ın Hollywood geçmişinin çalkantılı olduğu yadsınamaz bir gerçek. 90’lı yıllarda Beetlejuice, Girl, Interrupted ve Heathers filmleriyle dikkat çeken oyuncunun kariyeri, 2002’de yaşanan mağaza hırsızlığı olayıyla duraksamaya girmişti. 2010’da Black Swan filmindeki rolüyle ve Marc Jacobs 2016 Bahar kampanyasının yüzü olmasıyla beraber, bu yıl Winona Ryder, Netflix’te yayınlanan Stranger Things dizisindeki rolüyle yükselişe geçiyor.
Stranger Things dizisinin yapımcılarından Matt Duffer, “Biz onun filmleriyle büyüdük. Eğer onu ekranlarda tekrar görmeyi bu kadar istiyorsak, bizimle aynı düşüncede olacak insanların olacağına emindik, ki haklı çıktık.” diyerek dizinin internet üzerinde topladığı olumlu yorumları vurguladı.
Winona Ryder’ı “eski Hollywood ile son bağımız” olarak niteleyen Heathers yazarlarından Daniel Waters, yetenekli oyuncu hakkında “Onda, son çağlarda TMZ ve Instagram tarafından yok edilmeye çalışılan bir cazibe hala mevcut. Eşi benzeri olmayan bir ilham veriyor. Audrey Hepburn kendisine eskiden kıyafetlerini gönderirdi.” demişti.