Ana SayfaAnne ve ÇocukYemek yemeyen çocuğu saplantı yapmayın

Yemek yemeyen çocuğu saplantı yapmayın

Uzmanlar, ebeveynlerin en çok yaşadığı sorunların başında gelen okul öncesi çocuklarda iştahsızlık ve yeme problemlerinin temelinde, yaşın getirdiği gelişim özelliklerinin yanı sıra onu üzen ya da huzursuz eden durumların da bulunabileceği konusunda uyarıyor.

Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Yüksel Artar, “Ailelerin çocukların yemek konusundaki aşırı duyarlılığı yemeği bir sorun haline getirebilir. Bu da çocuk ile ebeveyn arasındaki iletişimi zedeler. Önemli olan çocukların yemek problemlerinin neden kaynaklı olduğunu erken tespit edip önlem almak” sözleriyle elinde tabakla çocuğun arkasında zorla yemek yediren anneleri uyardı. 

Çocuğunuza sağlıklı beslenme alışkanlığı nasıl kazandırırsınız?
Uzman Psikolog Yüksel Artar, uzman gözüyle çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak isteyen ebeveynlere ise şu önerilerde bulunuyor;
•Çocuklar anlatılanı değil gördüğünü taklit eder. Bu yüzden anne baba ve çocuğun bakımından sorumlu kişilerin kendi beslenme davranışlarına dikkat etmeleri gerekir. Anne ve baba da yemek seçmeyerek, değişik tatları deneyerek onlara örnek olmalı.  
•Çocuğa yemek konusunda ısrarcı davranılmamalı. Zorla yedirmeye çalışmak çocukta kendi yaşamını kontrol isteğini daha fazla uyarır ve iştah yerine inatlaşma artar. Yemek düşüncesi ‘kontrol ve inat’ gibi olumsuz kavramların bir arada hatırlanmasına sebep olur. Zorla yemek yedirme sonucu oluşacak kısır döngü içinde, çocukla aile arasında iletişim bozulabilir ve çocukta öfke nöbetlerine sebep olabilir.
•Zamanında ve yeterli miktarda yemediği, etrafı kirlettiği, çok yediği için ya da başka nedenlerle çocuğa baskı yapmak, bağırmak, korkutmak, zorla yedirmeye çalışmak, cezalandırmak gibi davranışlar çocuk üzerinde sonradan düzeltilemeyecek izler bırakabilir.
•Yemek saati yaklaştıkça çocuğa açlıktan, acıkmaktan söz edilebilir. Yemek sonrasında ise doymaktan bahsedilebilir. Böylelikle açlık-tokluk hissini söze dökerek daha fazla farkındalık kazandırılır. 
•Oyun ile yemek zamanı birbirinden ayrılmalı. Yemekte çocuğun oyun oynamamasına ve oyun sırasında da yemek yememesine özen gösterilmeli.
•Çocuğun, beslenme gibi temel bir fizyolojik ihtiyacının karşılanmasının aynı zamanda  psikolojik doyumunu da sağlayan bir süreç olduğu unutulmamalı. İnsanlar sevdikleriyle birlikte yedikleri bir yemekte, karınlarını doyurmuş olmanın vereceği rahatlığın ötesinde ruhsal olarak doyum sağlayan duygular yaşar. Ayrıca hayat için önem taşıyan görgü kuralları sofrada öğrenilir. Masa etrafında yaşanılan ve paylaşılanlar çocukların sosyal davranış yapılarını oluşturur. 
•Ebeveyn olarak sizler de iştahsızsanız veya aşırı iştahlıysanız genetik faktörün önemini göz önüne almalısınız.
•Her çocuğun yemek ihtiyacı ve bünyesi farklıdır, çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın.
•Çocuğun yemeğini kendisinin yemesi teşvik edilmeli. Fakat yemek yerken yetişkinler kadar becerikli olması beklenmemeli. Dolayısıyla üstüne ve etrafına dökmesi durumunda çocuğa olumsuz bir tepki verilmemeli.
•Yemek saatleri tüm ailenin katılımının sağlandığı faydalı sohbetlerin yapıldığı çocuğun iyi vakit geçirdiği zamanlar olmasına özen gösterilmeli. 

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI