Paris`in altıncı gününde moda dünyasının dört büyüğü, Kenzo, Givenchy, Chloe ve Celine`nin şerefine açan güneş moda dünyasına bambaşka bir neşe kattı. Sokak fotoğrafçıları güzel ışık yakaladıkları, katılımcılar daha da güzel giyinebilecekleri için sevinirken saat 10:30`da günü başlatan Kenzo`nun tasarımcılarından Leon, bu koleksiyona başlamak için 1970`lerde markanın klasik haline gelen kurdelalı elbiselerinden ilham aldıklarını ve bu elbiseden yola çıkarak bol desenli bir koleksiyon hazırladıklarını belirtti. Paris`in tarihi alışveriş mağazası olan ve iki sene içinde baştan aşağı yenilenerek otel/alışveriş merkezi haline getirilecek olan La Samaritaine`de gerçekleşen defile renk, desen ve logolardan oluşuyordu. Envelop etekleri kısa ceketlerle birleştiren Kenzo, gece hayatının hareketli kısmını gündüze taşımaya kararlı gibi görünüyordu.
Trendus Paris Moda Haftası`nda 6. Gün
Saat 13:00`da gerçekleşecek olan Celine defilesi öncesinde Trendus olarak her zaman yaşamın her dakikasından keyif almayı savunduğumuz için bu güneşli havada küçük bir kaçamakla Eiffel kulesini keşfetmeye çıktık. Bir-Hakeim durağında inerek 10 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz kulenin 3 farklı ayağından sıraya girerek bilet alabilir ve Eiffel`in dilediğiniz katında durarak muhteşem Paris manzarasını yakından inceleyebilirsiniz. Bu noktada bilmeniz gereken ise daha yüksek katlara çıktıkça daha farklı ücret ödemeniz gerektiği.
Paris`in büyüleyici manzarasından Celine`nin Vincennes bölgesinde gerçekleşen defilesine geçtiğimiz zaman bizi muhteşem bir koleksiyon karşılıyor. Son iki sezondur tasarladığı komik kıyafetler ve absürd ayakkabılar nedeniyle eleştiri alan marka 2014 kışı için kendi elegant stiline geri dönmüş gibi görünüyor. Dolabında her dakika sezon ürünlerini görmek isteyen bir kadını baz aldıklarını söyleyen marka, özellikle iş hayatı için kurtarıcı olabilecek parçalar hazırlamış. Krem ve bejin uyumu kış mevsimine rağmen iç açarken omuz detaylı üstler ve etekleri volanlı elbiseler modern romantizmi ayağınıza kadar getiriyor. Daha yuvarlak hatları ve açık tonlardan oluşan bir renk paleti hazırlayan marka gün içinde en beğendiğimiz defileler arasındaki yerini alıyor.
Akşam gerçekleşecek Givenchy defilesi öncesi heyecanlarını Chloe defilesinde atmak isteyen pek çok başarılı editör ve isim Jardin des Tuileries`de karşımıza çıkıyor. Nina Garcia baştan aşağı siyah kombiniyle ve zarafetiyle özlediğimiz sade şıklığı defile alanına getirirken Rus tasarımcı Ulyana her zaman olduğu gibi giydikleri ile medyanın başını döndürmeyi başarıyor. Chloe pelerin montları ile gündüz de moda kokan kıyafetler giyebileceğinizi kanıtlarken boyun detaylı askılı elbiseleri ile maskülen şıklığı gecelere taşıyor.
Günün en merakla beklenen defilesi ise akşam karanlığı Paris`e çöktüğü zaman kapılarını açıyor. Riccardo Tisci`nin kreatif direktörlüğünde en çok ilgi gören markalardan biri haline gelen Givenchy, 2014 kışında tasarımcısının geçmişinden ilham alıyor. Stüdyosında oturuken sekiz sezon önce yaptığı tasarımları incelediğini ve onların çingeneden farksız olduğunu belirten Tisci, bu fikri podyuma taşıyor. Koleksiyonda yer alan transparan detaylı şifon etekler cesaret gerektirse de bizim favori parçalarımız olurken baskı desenli üstler geceye neşe katıyor. Koleksiyonlarındaki maskülenliği kırmak için kemerlerle mankenlerin belini sıkan ve silüetlerini ortaya çıkartan Riccardo, renk paletinde ise siyah beyaz ve mavinin harika bir tonuna yer veriyor.
Fotogaleriye tıklayarak güneşli bir Paris`in tadını çıkartabilir modanın kare as`larının koleksiyonları arasında ufak bir gezintiye çıkabilirsiniz.