Kreasyonlarıyla olay yaratan Dior moda evi, son on gündür, tasarımlarıyla değil Nazilik bağlarıyla konuşuluyor. Önce John Galliano`nun anti-semitik hakaretleri sonrasında Christian Dior ailesinin nazilikle olan ilişkilerinin bundan çok daha derin olabileceği söylenmeye başladı. Bu kanıyı ilk güçlendiren Christian Dior`un yeğeni Français Dior`un nazi olması. Ayrıca Christian Dior`un bizzat kendisinin de İkinci Dünya Savaşı esnasında Nazilere destek verdiği ortaya çıktı.
Lakin madalyonun öbür yüzüne bakınca aslında bu bağların pek de göründüğü kadar ciddi olmadığı açık. Her şeyden önce yeğeninin politik görüşleri için Dior`un kendisini sorumlu tutmak ne kadar mantıklı? Hele de görüntüler çekildiğinde ünlü modacının beş sene önce öldüğü düşünüldüğünde… Peki ya Dior`un Nazilere verdiği direkt destek? Bu noktada "destek" kavramının tanımını yapmak lazım. Dior, savaş esnasında Paris`te haute couture giysiler dikiyordu. 1942 yılında şehir tamamen Nazi işgal altındaydı. Haute Couture giyime para verebilecek olan bütün zenginlerin ve asillerin serveti Nazi kontrolü altındaydı. Haliyle bu lüks hizmetten sadece Nazi subayları, onların eşleri ve metresleri faydalanabiliyordu. Dior da yeni müşteri kitlesine hizmet ederek yaşamını sağlıyordu. Dior`un başka şansı var mıydı? Elbette, modayı bırakabilirdi. Lakin moda ile ilgilenmenin tek yolu Nazilere elbise dikmekten geçiyordu. Zaten o dönem aktif iş hayatı süren bütün modacılar sadece Nazilere hizmet veriyorlardı zira Paris`te zengin olan bir tek onlardı. Bu ünlü modacılardan biri de Coco Chanel idi…
Dior`un Nazilerle olan ilişkisi kıyafet dikmekten öteye geçmiş olabilir mi? Şimdiye kadar bu soruya "evet" yanıtını vermemizi gerektirecek bir belge ya da kanıt yok. Hatta aksini düşünmemiz için yeterli nedenlerimiz var. Zira Dior`un birçok yakın akrabası Nazilere karşı savaşırken yaşamlarını kaybetti. Eğer Dior, Nazilerle gerçekten ortak çalışıyor olsaydı çok yakın akrabalarının hayatını kurtaracak bilgilere sahip olabilirdi.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
