Ana SayfaYaşamEsra Üner`in yeni sergisi La Vie Yaşam

Esra Üner`in yeni sergisi La Vie Yaşam

Resime başlama öykünüzü anlatır mısınız?
Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Tekstil Bölümü’nden mezun olduktan sonra İtalya Perugia’da, İstituo Europeo Di Arti Operative’de Stilistlik ve Moda Tasarımı eğitimi aldım. Bir süre tekstil sektöründe tasarımcı olarak çalıştım ve daha sonra kendi tasarımlarımı pazarladığım bir yer açtım. İçimde bir şeylerin hep eksik olduğu duygusuyla, herşeyi bir anda bıraktım. Bır tesadüf eseri Ekrem Kahraman  ile tanıştım, İşte bu benim dönüm noktam oldu. Ekrem Kahraman’la çalıştığım üç sene boyunca yalnızca resim yapmayı değil, felsefeyi, bakmakla görmek arasındaki farkı, kendi içime yolculuk yapmayı keşfettim. Kendimi ifade etmenin en iyi yolunun resim yapmak olduğunu anladım.


Serginin teması Yaşamak (Cenin, sperm, yumurta) yani hayatın başlangıcı, daha önce Mevlana’yı tema olarak kullanmıştınız? Temanızı biraz anlatır mısınız ?

Aslında tüm çalışmalarımın felsefesi, çıkış noktası aynı. Yaşamın büyüsünü kavramak. Hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. Varoluşumuzun olağanüstü mucizesini anlamak, kendimizi bulmak,  yaşamanın tadını çıkarabilmek, yani tüm bunları gerçekten anlamak kendini keşfetmekten geçiyor. Bu serideki çalışmalarımda, duygularımı, arayışlarımı ifade eden renkler, bazı simgeler kullandım . Sema edenler de bunların bir parçasıydı, aynen daha önceki çalışmalarımda kullandığım akkavak ve kelebek gibi.

Resim Türkiye’de nereye gidiyor? Son dönem beğendiğiniz Türk ressamlar kim?
Sanat  bulunduğu ortama değer kazandıran, yaşamı sorgulayan ve sorgulatan, üretildiği çağın ruhunu yansıtan çok özel bir olgudur. Ülkemizin  tarih ve coğrafyasındaki, insan çeşitliliğindeki zenginliği düşünecek olursak,  bu topraklarda yaşayan  ya da bu ruhu taşıyan insanların, üretmek gibi bir kaygısı olamaz. Bundan dolayı, bu zenginliğin biz sanatçıları çok fazla beslediğini düşünüyorum. Dolayısıyla resim de bundan payını fazlasıyla alıyor. Çağdaş sanat fuarları, müzayedeler ve yeni anlayışla açılan galeriler, sanatçılara verdikleri destekle bu piyasanın hareketlenmesine katkıda bulunuyorlar. Zamanla, yurtdışındaki sanat ortamlarında çok daha fazla söz sahibi olacağımıza inanıyorum.

Etkilendiğim ve hayranı olduğum bir çok sanatçı olmakla beraber, Ekrem Kahraman,Tayfur Sanlıman, Erol Akyavaş ,Ferruh Başağa, Ayhan Türker’i bunlardan ilk aklıma gelenler olarak sayabilirim.

Son zamanlarda ünlü Türk ressamlarının eserlerinin milyon dolarlara alıcı bulduğunu gördük… Sizin bir tablonuzun milyon dolara alıcı bulmasını bekler misiniz?
Bu bir zaman ve ortam meselesi. Tabi ki birikim, çok çalışmak, kendini yansıtan yolu bulup içselleştirmek, en önemlisi ise kendine inanmak. Bunlara ilaveten içtenlikle üretilen her şeyin değerini bulduğuna ve bulabileceğine inanıyorum. Bizde bu gibi astronomik rakamlar inanılmaz gözüküyor  ama dünya resim piyasası için ise çok normal. Dolayısıyla, ülkemizde üretilen eserleri dünya normlarında değerlendirecek olursak, belki de çok daha fazlasını hak ediyordur.

Türkiye’deki resim kolleksiyonerlerini takip ediyor musunuz? Türk burjuvazisinin resimle arası nasıl sizce ?
1970 lerden itibaren gelişen, zenginleşen bir Türkiye var. Bu da sanata olan ilgiyi arttırıyor. Açıkçası sanata yatırım yapmak bir kültür meselesi . Özellikle açılan fuarlar, galeriler, müzayedeler bu anlamda çok önemli.  Son yıllara bakacak olursak, sanatın bir yatırım aracı olarak ön plana çıkması çok sevindirici. Zamanla bunun çok daha gelişeceğine inanıyorum.

Ressam şansı diye bir şey vardır, çoğu ressam “aç ölür, ama tabloları ve değeri sonra anlaşılır” diye… Siz buna katılıyor musunuz?
Bunun göreceli bir kavram olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir genelleme yapmak bana çok doğru gelmiyor. Eski zamanlarda bu dediğiniz belki geçerli olabilir.  Ama günümüz dünyasında,  medya ve iletişimin gücü sayesinde, sanatçının kendini ifade etmesinin daha kolay olduğuna inanıyorum

Başbakanın sanata “ucube” yakıştırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yorum bile yapmak istemiyorum!

Gelmiş geçmiş Türk resminde size göre en önemli tablo kime ait?
Bunu tek bir resime indirgemeyi doğru bulmuyorum. Duygusal anlamda beni etkileyen, önemli olduğunu düşündüğüm birçok eser var.

Kaplumbağa Terbiyecisi, üstündeki değeri size göre hak ediyor mu?
Üretildiği döneme ait bir çok bilgi ve birikimi içinde barındıran ve görünenin altında, bir çok gizli mesajı taşıyan önemli bir eser. Bunun yanında, teknik olarak, tek bir ışık kaynağı ile, ilgiyi konuya odaklayan, yalın bir anlatım dili ile kendini diğerlerinden farklılaştıran bir yapıt.

Gelecek projeleriniz neler?   
Öncelikle, sosyal sorumluluk projelerine sanatımla katkıda bulunmayı istiyorum. Bu çocuklara veya sokak hayvanlarına yönelik bir çalışma olabilir. Bu konudaki tekliflere de açık olduğumu sizin aracılığınızla duyurmak isterim.

 Ressam Esra Üner “La Vie-Yaşamak” adlı sergisiyle 28 Nisan-1 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek 4.Art Bosphorus- Çağdaş sanat Fuarı’nda sanat severlerle buluşmaya hazırlanıyor.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI