Trendus Genel Yayın Yönetmeni Melis Topaloğlu
Çalışan bir kadının makyaj çantası çok önemlidir. Son dakika çıkan bir toplantıya hazırlanabileceği kilit ürünlerin bu çantada olması şarttır. Benim makyaj çantam da son dakika bir yere yetişmem gerektiğinde hayat kurtarır cinsten. Makyaj yapmak için genelde kısa sürelerim oluyor ve kullandığım ürünlerin pratikliği de bu anlamda çok işime yarıyor.
Günlük hayatta Estee Lauder’ın BB kremi üzerine sürdüğüm şeftali tonlarındaki Chanel krem allığı (62 Presage) yine Chanel’in doğal tonlarındaki rujuyla tamamlıyorum(Rouge Allure 125). Kalemde MAC’in engraved kalemini kullanırken maskaralarımı sık sık değiştiriyorum ama tercihim çoğunlukla MAC’ten yana oluyor. Sizin kirpiklerinize hangisinin en uygun olduğunu mağazalara gidip deneyerek bulabilirsiniz.
Makyajımın biraz daha kalıcı olmasını istediğimde baz olarak Benefit’in Stay Flawless bazının üzerine Lancome’un yeni likit sünger fondöteni Miracle Cushion’ı tercih ediyorum. Yüzüme sürdüğümdeki ferahlığını seviyorum ve kapatıcılık anlamında da tam istediğimi veriyor. Göz makyajında kalıcılık sağlamak için Mac’in Prep+Prime Eye bazını tercih ediyorum. Far olarak ise Clinique’in özel İstanbul koleksiyonundan Jenna’s Essentials dörtlü farını çok kullanışlı buluyorum. 4 as rengin bulunduğu far paletiyle dumanlı göz makyajını yapmak çok kolay oluyor. Göze ağırlık verdiğimde dudakları geri planda tutuyorum.
Acil durumlar için makyaj çantamda bir de mini parfüm taşıyorum. Victoria’s Secret’ın bu çiçeksi kokusu yaz için de çok uygun. Makyaj çantamdaki bir diğer acil durum ürünüm ise Dr. Murad’ın renkli sivilce kurutucu/kapatıcısı. Bu ürün son anda çıkan sivilceleri anında söndürürken onları kapatmama da yardımcı oluyor.
Trendus Editörü Ezgi Kamadan
Son dönemin makyaj trendine kapılıp makyajdan soğuyanlardan biri de benim. İtiraf ediyorum, makyajsız gezmeyenlerden birisiydim . Büyüdükçe azalttım ve şu an gece makyajımı bile minimumda tutmaya çalışıyorum.
Doğal bir makyaj istiyorsam malzemelerim çok basit: fondoten, göz altı kapatıcısı, allık, kaş kalemi ve rimel! Bu kadar kolay. Ama kolay olmayan şey hangi marka, hangi ton, hangi fırça vb. şeylere karar verebilmek. Anlatmaya başlıyorum.
Öncelikle fondötende Chanel’in su bazlı “Vitalumiere Aqua”sından oldukça memnunum. “Beige 30” tonu cildimde varla yok arası bir görünüm veriyor ve istediğim bazı bu sayede oluşturuyorum. Göz altı kapatıcısını tamamen aydınlatma amaçlı kullandığımdan çok çok önemsediğim söylenemez ama Dior’un “Skinflash” kapatıcısı benim işimi görüyor. Göz altı torbalarınız varsa M.A.C ‘in “Studio Finish” concealer’larını da şiddetle tavsiye ederim. M.A.C’in en beğendiğim ürünü olabilir. Yüzümde kapatmam gereken herhangi bir şey olmadığından pudra vs. kullanmıyorum. Fondöten kullanmamın nedeni de aslında allığı tutmasını sağlaması. Diğer türlü çok çabuk uçabiliyor.
Geçiyorum bir diğer favori ürünüm olan Dior maskaraya. DiorShow’la başlayan maskara tutkum, “extase”ın çıkması ile daha da arttı ve bitirip bitirip yenisini aldığım makyaj malzemesi oldu. Evet herhangi bir kozmetik mağazasında çok çabuk kandırılabilirim, fakat bu maskaramdan kimse beni alıkoyamaz.
Bir diğer çok kıymetli ürünüm ise Chanel’in kaş kalemi. Sanırım 2 seneye yakındır kullanıyorum ve hala bitmedi. Hem bereketli hem çok iş görüyor anlayacağınız. Benimki 30 numara, kendi kaş rengime en çok yakıştırdığım rengin bu olduğunu anladığım an, kaş kalemi arayışımı kestim. Arkasındaki fırça da kaşı boyadıktan sonra yapılması gereken tarama hareketi için oldukça kullanışlı.
Yeni keşfettiğim ve çok memnun kaldığım bir diğer ürün ise Dolce&Gabbana’nın 2’li Bronzer’ı. “Natural Bronze” tonunu kullandığım bu kozmetik ürününü nereye çeksem oraya geliyor. Yani ister allık, ister pudra nasıl kullanmak isterseniz öyle kullanabilirsiniz. Biri açık biri daha koyu olan bu iki rengi gece ve gündüz iki farklı şekilde kullanıyorum. Eğer gece makyajı yapıyorsam, üstteki açık rengi pudra olarak, alttaki bronz rengi ise allık olarak kullanıyorum. Yok eğer gündüz ise, üstteki renkten allık fırçama biraz alıp, elmacık kemiklerimden şakaklarıma doğru bir iki hareket yapıp yüz makyajımı tamamlıyorum (tabii bunu yine fondötenin üzerine uyguluyorum).
Fotoğrafta gördüğünüz bir diğer allık ise Yves Saint Laurent’in pembe allığı. Tamamen dış mihrakların etkisinde kalıp aldığım bu allık, sonradan sevdiğim bir ürün haline geldi. Yaz akşamlarında yanaklarda hafif pembelik için ideal bir allık diyebilirim. Bu arada fırça olarak Body Shop’ın ürünlerini kullanıyorum. Yumuşaklığını ve kesimlerinden memnunum, tavsiye ederim.
Ruj konusuna gelince, aslına bakarsanız uzunca bir süre ruju kendime yakıştıramadım. Hala da çok kullanmam, fakat malum kırmızı rujlar insanı etkisi altına alıyor. Bir gün Yves Saint Laurent’in mat koleksiyonundan 204 numarayı satış danışmanının zoru ile denedim. Ve gece makyajlarımın anlamı tamamen değişti. Smokey-eyes takıntılı olduğum gece makyajı, benim için birdenbire rimel+kırmızı ruja dönüştü. Hala da öyle… Tabii bu kırmızının tonlarında değişiklikler olmuyor değil; hatta son olarak M.A.C’in “Lady Danger”ını tavsiye edebilirim. Yazın bronz teninizde, turuncu dudakları beğenebilirsiniz.
Eyeliner ve diğer kalemler uzun zamandır elimin gitmediği, ama arada sırada kullandığım ve aslında sevdiğim ürünler. Üniversite zamanında eyeliner’sız asla gezmediğim için eyeliner konusunda biraz seçiciyim. Birçok markayı denedim, alıp yanıldıklarım da oldu ama Sephora’nın siyahlığında ve parlaklığında hiçbir eyeliner bulamadım. Üzerinden ikinci kez geçildiğinde rengi gidenler, yeterince siyah olmayanlar, ya da gereksiz bir parıltıya sahip olanlar derken, eledim eledim ve Sephora’da karar kıldım. Başka markalara şans vereceğimi de pek sanmıyorum, bundan gayet memnunum. Kalemlerin de benim için 2 farklı anlamı var: birincisi, renksiz sadece makyajıma sadece ufak bir renk vermesi için göz altına sürdüğüm kalem; ikincisi ise yaz geceleri gözümü karartıp renkli göz makyajı yapmayı seçtiğim anlarda kullandığım kalemler. Öyle bir ruh haline girdiğimde yaptığım şeyi şöyle özetleyebilirim: üste mor kalem, alta mavi kalem, arada renk karıştırmalar, geçişler vs. ve mor rimelle kapanış! Yazarken saçmasapan bir şey olduğunu düşünmedim değil ama gerçekte güzel olduğunu söyleyenler oluyor. Ki ben de beğeniyorum, denemekten zarar gelmez bence..
Benim makyaj çantamdan anlatacaklarım bu kadar, öne çıkan ürünlerimi sizlerle paylaştım, umarım sizin de ihtiyaçlarınıza yönelik bir iki faydalı önerim olmuştur.
Trendus Editörü Irmak Tuğmaner
Makyaj yapmayı sevmemek yoktur yanlış malzemeleri tercih edip makyajdan soğumak vardır bence. 15 yaşında başladığım ufak makyaj hareketlerimde onuncu senemi doldurmuş bulunuyor ve artık yüzümü, kemiklerimi, hangi renklerin bana yakıştığını çok daha iyi bilerek makyaj yapıyorum. Benim için makyaj demek doğru maskara ve allık demek, bu ikisi makyaj çantamda bulunuyorsa bir şekilde kendimi iyi hissedebiliyorum.
Hadi size makyaj çantamın içinde bulunan ve benim için her birinin hazine değerinde olduğu kozmetik ürünlerimi anlatayım.
Fırçalarımla başlayabiliriz; bence makyajı makyaj yapan doğru fırça seçimleri! Ben her işlemi fırçayla yapmayı sevenlerdenim, fondöten, gözaltı kapatıcısı, kaş fırçası, far fırçaları derken makyaj çantamın büyük bir çoğunluğunu bunlar kaplıyor. Fırçalarımda tercihim MAC Cosmetics oluyor. Yıllardan gelen alışkanlık mıdır yoksa gerçekten güvendiğim marka olması mıdır bilmiyorum ama MAC’in fırçaları size makyaj yaptırmayı sevdiriyor!
Gelelim o fırçaları hangi ürünlerde kullandığıma. Öncelikle makyaj çantamın içinde bulunan La Prairie ‘Anti-Aging’ fondöteni kötü günlerimin dostu. Gündelik hayatta pek fondötenle aram olmasa da bir etkinliğe, iş görüşmelerine gitmem gerekiyorsa acil olarak yüzüme sürüyor ve incecik katmanıyla makyajımın bazını oluşturuyorum. ‘La Prairie’ ürünleri her ne kadar birazcık pahalı olsa da kesinlikle bu fondötenin hayat kurtardığını bilmenizi istiyor ve tavsiye ediyorum.
Göz makyajını çok seven ancak fazla yeteneği olmayan biri olduğumu bildiğim için siyah eyeliner’lar çantamın içinde duran küçük süs parçaları oluyordu genelde ta ki Estee Lauder’in likit eyeliner’ı ile tanışıncaya kadar. İtiraf etmeliyim ki likit eyelinerı kullanmak jel eyelinera göre birazcık daha zor ancak sabah çekip geceye kadar eyelinerlı durmak istiyorsanız bu ürün tam size göre!
Gelelim gün içi makyajıma, taze görünmeye varla yok arası makyaj yapmaya bayılıyorum! Çok eski değil birkaç ay önce MAC’e gittim ve aynen bu ifadeleri onlara da söyledim. Bana özel kahve tonlarında harika bir 3 renkli palet oluşturduk, bir de kahve tonlarında bir kalemle bu işi bitirdik.
Maskara benim için makyajın olmazsa olması, kirpiklerim yoğun olsa da kısa olduğu için onlara hacim vermem şart. Son birkaç senedir Dior’un tel tel ayıran maskarasını kirpiklerime uyguluyor ardından yeni kullanmaya başladığım Benefit’in Roller Lash maskarasıyla kirpiklerimi kıvırıyorum eğer günüm ofiste geçecekse bu göz makyajıyla olayı bitiriyorum.
Allık tercihimi Dior’un yeni çıkardığı ‘Nude’ koleksiyonundan yana kullanıyorum 3-4 aydır, bronz tonları sevdiğim için bu allığı rahatlıkla yüzüme uyguluyor, vurgulamak istediğim noktaları da rahatlıkla ortaya çıkarabiliyorum. Laura Mercier’in kontür allığıyla da son noktayı koyuyor, elmacık kemiklerimi parlatıp öne çıkmalarını sağlıyorum.
Rujlara gelecek olursak; benim için 3 renk ruj vardır, nude (doğal), bordo ve kırmızı. 3 rujumda yıllardır aynı ve bittikçe yenileyecek kadar bağımlıyım onlara. Hepsini MAC’den tercih ettim.
Evet benim makyaj çantam bu yönde, en azından yanımda taşıdığım malzemeleri bunlarla sınırlı tutmaya çalışıyorum ne de olsa makyaj çantası dediğin el çantasına da sığmalı.
InStyle Web Editörü Kübra Haniç
Her zaman için sıkıntılı bir cildim var. Makyaj yapacağım için önce gözenekleri kapatmak, cildimdeki kırmızılığı gizlemek ve yağlı görünümü gizlemek zorundayım.
Yüzüme nemlendirici olarak Clinique’in su bazlı olan kremi “Moisture Surge Intense”i kullanıyorum. Aslında kuru ciltler için önerilse de benim cildime çok iyi geliyor. Ve kremin bir güzel yanı da istenilirse nem maskesi olarak da kullanabiliyor olması. Gözeneklerden kurtulmak için Benefit’in “Porefessional”ı vazgeçilmezim. Hafif yapısı olan kremden minicik bir parça sayesinde cildimdeki gözenekleri gizliyor. Bioderma’nın 2’si 1 arada ürünü “Sebium Al Correcteur”le de kusurları gizleyebiliyorum. İki parçalı ürünün önce yeşil kısmını sonra da kremini uygulamak cilt rengini eşitlemek yeterli.
Gözaltlarımda koyuluk olmamasına rağmen hassas bölge olduğu için fondöten ya da BB krem uygulamaktan kaçınıyorum. Bu yüzden çok sevdiğim Benefit’in E vitaminli gözaltı kapatıcısı “Fake Up”ını incecik olacak şekilde parmaklarımla uyguluyorum.
Baz olarak en sevdiğim Shiseido’nun BB kremi. Perfect Hydrating kremi hem ince yapılı hem de cildi güzelce eşitliyor. En önemlisi de gün boyu kalıyor.
Pudrayı ya BB kremin ya da nemlendiricinin üzerine uyguluyorum. Cildimdeki kusurları kapatmak ve matlaştırmak ilk hedefim olduğu için de favorim hem fondöten hem de pudra görevi gören MAC’in “Studio Fix” pudrası.
Allık olarak iki tercihim var: İlki Esteé Lauder’in Pure Color ‘Hot Sienna’, ikincisi de Yves Saint Laurent’in Blush Radiance ‘No8’. Makyajıma şeftali tonlarında tamamlamak istediğimde Esteé Lauder’i, sadece tazelik katmak istediğimde de YSL’yi kullanıyorum.
Göz makyajımı ya eyeliner ya mat farlar ya da toprak tonlarında smokey eye olarak seçiyorum. L’Oréal’in “Superliner” eyeliner’ı en sevdiğim ürünlerden biri. İnce, sünger yapılı fırçası sayesinde incecik sürebiliyorum, istediğim kalınlığı kendim verebiliyorum. Too Faced’in “Matte Eyeshadow”undaki renkler hem abartsız hem de gün içerisinde kullanmak için ideal. Üç farklı renkte göz makyajı yapmak için paletin içerisinde notlar da var. Göz makyajımda biraz pırıltı olsun istediğimde de Sephora’nın 5’li farını kullanıyorum. Hem kolayca dumanlı makyaj efekti verebiliyorum hem de pırıltıları doğal tonlarda olduğu için abartılı görünmüyor.
Far uygulamak için aplikatör değil fırça kullanıyorum. Too Faced’in 3’lü fırçaları göz makyajı için mükemmel. Ayı kılından yapıldığı için de yumuşacık.
Çok fazla ruj kullanan biri değilim. Ama kullanmak zorunda olduğumda Shiseido’nun Perfect Rouge serisinden Secret’ı seçiyorum. Kırmızı ruj çok nadir kullandığım bir şey ama kullanacak olduğum zaman Inglot’un 103 numaralı Lipstick’ini kullanıyorum. Dudak parlatıcısı içinse bence Esteé Lauder’in parlatıcıları mükemmel.
Kaşlarım çok sık sayılmaz ve şekli de gün içinde değişebiliyor. Hem sabitlemek hem de az da olsa yoğunluk vermek için MAC’in Brow Set kaş maskarasını kullanıyorum. Ve eğer yaptığım makyajdan sonra kaş ve göz arasındaki mesafem kısa görünüyorsa Benefit’in High Eyebrow kalemiyle kaş altımı aydınlatıyorum.
Popsalata Editörü Simge Akzambak
İşte karşınızda yoğun olamayan, hafif ürünler tercih ettiğim makyaj çantam. Kendimi bildim bileli çok makyajdan kaçınan bir kızım. Ama makyajsız da olmaz. Şöyle olmaz; mesela maskara kullanmadığım zaman gözlerim yorgunmuş gibi gözükür ve ben bu görüntüyü sadece mutsuz olduğum zamanlarda tercih ediyorum. Benim makyaj çantamda; baz, fondöten, pudra, kapatıcı falan bulunmaz. Bu saydığım ürünleri kullanmayı pek beceremem. Becerememenin yanı sıra, cildimde o kadar tabaka olmasını da sevmiyorum sanırım. Yüzümdeki kusurları da, (sağ olsun şu BB krem) BB kremle hallediyorum hemen.
Cildimdeki sıkıntıları gizlemek için şimdiye kadar birkaç markanın BB’sini kullandım. Uzun zamandır Clinique BB Cream SPF 30 kullanıyorum. Çokta memnunum. Şu anlık başka marka kullanmaya pek cesaret edemiyorum.
Makyaj dedin mi benim olayım, eyeliner ve maskara zaten. Şu fotoğrafta gördüğünüz çanta yanımda olmasın, sadece eyeliner’ım ve maskaram yanımda olsun sırtım yere gelmez:) Eyeliner’da da Bobbi Brown’ın jel eyeliner’ını kullanıyorum. Fırçası ve kıvamıyla çok rahat bir sürümü var. Yumuşak kıvamı çok yormuyor yani sürerken. Tavsiye ederim. Jel eyeliner’a üşendiğim zamanlar da oluyor tabi. Hani sadece gözüm boş kalmasın diye ince bir şeyler yapmak istediğim zaman Maybelline Master Drama Eyeliner kullanıyorum.
Maskara’ya gelince. Bence bir makyajın en önemli ürünü maskara. Makyaja çok hakim olmayabilirim ama maskaraya baya önem veririm. Hayatımın maskarasını bulalı yaklaşık iki sene oldu. Onun dışında diğerleri bana gerçekten kaba tabiriyle fos geliyor. MAC In Extreme Dimension Lash Mascara’sı tek kelimeyle mükemmel. Kirpikleri hem uzatıyor, hem sıklaştırıyor, hem de çok dolgun gösteriyor. Bakalım çantamda daha ne kaç yıl takılacak kendileri:)
Açıkçası allık konusunda çok kıt bir insanım. Makyajı yaparken allık aklıma bile gelmez neredeyse. Annemin
‘ Kızım şu yanaklarına allık sür’ diye uyarmaları sonucu, yavaş yavaş alıştım allık olayına. Lancome’un Blush Subtil allığını severek kullanıyorum. Sanki spor yapmışım da elmacık kemiklerimde bir kızarıklık oluşmuş hissiyatı veriyor:)
Kaşlarımın başlangıç noktası seyrek. Göz makyajı yaptığımda, kaşlarımın seyrek yerlerini biraz boyamazsam, sanki tamam değilmiş gibi geliyor. Bunun için Make Up Forever Aqua Brow Kit kullanıyorum. Kaş rengimle aynı tonlarda olması güzel. Çünkü kaşlarda çok sırıtmayan, doğal duran boyaları daha çok seviyorum. Bu arada kaş kalemi kaşları döküyor, o yüzden pek sevmem.
Genel olarak ruju baya severim. Koyu renkler özellikle. Ama tabii işe giderken günlük bordo ruj biraz fazla oluyor benim tarzıma:) O yüzden günlük eyeliner’ım ve maskaramı sürdükten sonra MAC Pure Zen rujumu da sürmeden edemiyorum. Nude dudaklar için gayet başarılı bir ruj bence. Onun dışında favori Lipgloss’larım NARS ve H&M. NARS’ın Turkish Delight, H&M’in de bordo renkli lipgloss’unu kullanıyorum.
Gözümün altına her gün kullanmasam da, aydınlatmak ve yorgunluğu gizlemek için Benefit’in eğlenceli ürünlerinden Fake Up kapatıcısını kullanıyorum.
Naçizane makyaj çantam böyle:) Kısacası doğal makyajı seviyorum. Eyeliner, maskara ve lipgloss’umla güne hazır oluyorum.
Fortune Web Editörü Alev Şahin
Açık tenli olduğum için cildim çok hassas, bu yüzden her zaman güneşten korunmak zorunda kalıyorum. Yağlı bir cilde sahip olmam da kullanabileceğim ürün sayısını ayrıca azaltıyor.
Ağır makyaj yapmayı sevmediğim için fondöten yerine Garnier BB Cream’in yağlı ciltler için olan seçeneğini tercih ediyorum. Hem güneşe karşı 15 faktörlü koruma sağlıyor, hem de cildin parlamasını önlüyor. Kapatıcılığı ise çok deforme olmamış ciltler için yeterli.
Pudraların bir çoğu cildime alerji yaptığı için kullanabileceğim markalar sınırlı; Max Factor, Farmasi, veya Yves Rocher. Kullandığım BB Cream tenimle aynı renk olduğu için gideceğim yere veya kıyafetime göre pudra seçimimi yapıyorum. Max Factor’ın pudrası en açık rengini kullanıyor da olsam yine de tenime göre bir ton koyu, o yüzden onu genellikle gece için veya BB sürmediğimde tercih ediyorum. Farmasi’nin pudrasıysa çok açık ve tenimle tam olarak bütünleşiyor, o yüzden hafif makyajlarımda tercih ediyorum.
Benim için her zaman vazgeçilmez olan eyeliner’da Flormar Dipliner en rahat ettiğim oldu. Kirpiklerim sarı olduğu için çoğu eyeliner diplerini doldurmuyor ve kötü görünüyordu ama bu ürün işimi çok kolaylaştırdı. Ayrıca göz kalemim Maybelline Crossal Kajal hem kullanımının kolaylığıyla hem çok uzun süren etkisiyle hem de aktığında gözü yakmamasıyla vazgeçilmezim haline geldi.
Rimel tercihimi yine gideceğim yere ve makyajın yoğunluğuna göre belirliyorum. Golden Rose’un Infinity Lash’i dolgunlaştırıcı etki verirken, kirpiklerime çok güzel şekil verdiği için seçtiğim Farmasi Deep Black’i hafif makyajlarımda kullanıyorum.
Cildimin hassaslığından dolayı bitkisel ve alkol içermeyen özelliğe sahip olan Farmasi farlarını seçiyorum. Genellikle koyu renklerde giyinen biri olduğum için en çok siyah gri beyaz üçlü paletini kullanıyorum.
Uykusuz günlerim için önlem olarak aldığım Farmasi gözaltı kapatıcısı da az kullanmış olmama rağmen umduğum etkiyi gösterdi. Hafif ve rahat dağıtılabilmesiyle aşırı mor olmayan gözaltları için ideal.
Ruj seçimim günlük kullanımda ruj veya parlatıcı olarak kullanılabilen Lancome 2 perfect çift taraflı ruj ve Farmasi ya da Nivea’nın klasik her yerde bulunabilen dudak nemlendiricileri. Makyajımı biraz abartmak istiyorsam da kırmızı veya bordo kendime en yakıştırdıklarım.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
