Ana SayfaYaşamHaftanın filmleri 30 Mayıs

Haftanın filmleri 30 Mayıs

Malefiz ’Maleficent`

Klasik Uyuyan Güzel masalına hiç kötünün tarafından bakmayı denediniz mi? Barışçıl bir orman krallığında büyüdüğü için huzurlu bir hayata sahip olan Malefiz (Angelina Jolie) , görkemli siyah kanatlara sahip güzel, saf ve genç bir kadındır, ta ki bir gün insanlardan oluşan istilacı bir ordu gelip, topraklarının düzeni tehdit edene kadar… Malefiz, topraklarının koruyucusu olur ama acımasız bir ihanete uğrayınca o saf kalbi taşa dönüşür.Maleficent`ın bu kadar kin ve öfke dolu olmasının nedeni budur, Aurora`yı (Elle Fanning) 100 yıllık bir ölüme mahkum etmesinin nedeni de budur.

Yönetmenliğini Robert Stromberg yaptığı filmin oyuncu kadrosu şöyle, Angelina Jolie, Elle Fanning, Sharlto Copley, Miranda Richardson, Sam Riley, Kenneth Cranham.

Başkanların Uşağı `The Butler`

Cecil Gaines, 1920`lerde beyaz bir aileye hizmet eden bir ailenin oğludur ve zamanla ailesinin parçalanışına tanık olur. Bunun ardından hayatta neredeyse tek başına kalır; otellerde vale olarak başladığı yaşam mücadelesinde, Beyaz Saray’da görevli bir kahya olmaya kadar yükselir. Beyaz Saray`daki görev süresi boyunca 8 Başkan değiştiren Amerika’da insan hakları hareketlerine, başkan suikastlerine, Vietnem işgaline ve daha pek çok önemli olaya tanıklık eder. Bu olaylar sadece ülkesini ve Amerikan toplumunu değil, kendi ailesini ve hayatını da derinden etkiler.

Yönetmenliğini Lee Daniels’ın üstlendiği filmi gerçek bir hikâyeden uyarlayan isim Primetime Emmy ödüllü Danny Strong. Başrolünde Forest Whitaker’ın yer aldığı filmde Oscarlı aktöre Oprah Winfrey, John Cusack ve David Banner gibi isimler eşlik ediyor.

Kan Bağları `Blood Ties`

Frank Pierzynski (Billy Crudup) türlü pisliklere bulaştıktan sonra hapse düşmüş, çıktıktan sonra daha temiz bir hayat sürmeye çalışsa da sonunda tekrar kendini aynı bataklıkta bulmuş bir suçludur. Kardeşi Chris ise (Clive Owen) New York Polis Departmanı`nda görevli bir polistir. 1970`lerin mafya ortamında bu iki kardeş, karşı karşıya gelmek durumunda kalırlar.

Fransız aktör ve yönetmen Guillaume Canet`nin yönettiği filmde başroldeki ikiliye Oscar ödüllü Fransız yıldız Marion Cotillard eşlik ediyor.

Azem: Cin Karası

Hikayesini yaşanmış, gerçek bir öyküden esinlenen film, Düzce`nin bir dağ köyünde geçiyor. Filme adını veren Azem ise, Türkçesi "Savunucu" olarak bilinen ve Arap yarımadasında oldukça yaygın olarak kullanılan eski bir büyüden alıyor.

Aileden miras kalan bir evi görmek üzere genç çift yola çıkar. Gittikleri evle ilgili hiçbir bilgileri yoktur. Düzce`ye vardıklarında da evin düşündükleri gibi olmaması onlarda hayalkırıklığı yaratır. Sıradan bir yapı olarak görünen evin kapısı bir kez dahi açılmamıştır. Yine de geceyi evde geçirmeye karar verirler. Ancak evin Azem büyüsü altında olduğunun ve kötücül bir varlığın kol gezdiğinden habersizdirler. Kış mevsimi olduğundan köyde hemen hemen kimse yoktur. Bu ıssız köyde genç çift, sığındıkları metruk evde şeytani bir varlıkla savaşarak hayatta kalma mücadelesi vereceklerdir.

Filmin yönetmenliğini Volkan Akbaş üstlenirken başrolleri Zeki Şen ve Eylül Öztürk paylaşıyor.

Asabi Adam `The Angriest Man in Brooklyn`

Film, yanlış tanı sonucunda ölümcül bir beyin anevrizmasına yakalanan ve bu sepele hayatının son demlerini dolu dolu yaşama kararı alan, Henry (Robin William) sadında, pısırık ve kaybeden bir adamın öyküsünü anlatıyor. Henry Altman, hayatından bezmiş bir şekilde Brooklyn`de hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Karıştığı bir trafik kazası ve sonrasında hastanede bitmek bilmeyen bekleyişi, Henry`i çileden çıkaracaktır. Kendisine tehlikeli bir beyin anevrizması teşhisi konur. Dr. Gill `e (Mila Kunis) ne kadar ömrü kaldığını sorar ama o kadar kontrolden çıkmıştır ki tavrı gittikçe kötüleşir. Dr. Gill, o an sırf bir zaman dilimi vermek için etrafına çaresizce bakarken bir magazin dergisindeki başlık dudaklarından dökülüverir: 90 dakika! Bu cevabı alınca kendini tamamen kaybeden Henry, fırtına gibi Brooklyn sokaklarına çıkar. 90 dakikalık ömrünü büyük bir karmaşaya kurban etmenin eşiğinde dans eden Henry, bu süreçte kendine yaraşır bir "son" aramaya koyulur!

Toprağa Uzanan Eller

Sekiz yaşındaki Toprak, Çukurova`ya mevsimlik işçi olarak giden bir ailenin çocuğudur. Kendisinden büyük olan kız kardeşi Zehra henüz 15 yaşındayken kendinden yaşça büyük bir adamla sözlendirilirken, küçük kız kardeşi Zeliha küçük yaşta geçirdiği çocuk felci hastalığı nedeniyle gözlerini kaybetmiştir. Zeliha, daha önce hiç gelmediği Çukurova`ya kendisine bakan babaannesinin ölümü nedeniyle ilk kez gidecektir. Yaşından olgun davranan Toprak ise son derece zorlu şartlar altında geçen bu çalışma sürecini, kardeşi Zeliha için büyüleyici bir masal tasviriyle anlatmaya başlar. Henüz gitmedikleri Çukurova, Zeliha`nın gözünde bir masal diyarından farksızdır artık. Zamanla Toprak da bu masalsı gerçekliğin cazibesine kapılmaya başlar. 

Ömer Can`ın yönetmenliğini yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Şerif Sezer, Nail Kırmızıgül ve Demet İyigün gibi isimler yer alıyor.

Son Şans `The Congress`

Robin Wright`ın canlandıracağı eski bir aktris, Hollywood`da bir film stüdyosuna tüm dijital haklarını devreder. Stüdyo oyuncudan aldığı bu bilgiyi ona benzer genç bir dijital aktris yaratmakta kullanır. Sözleşme gereği bir daha asla oyunculuk yapamayacak olan Wright`ın ve onun kopyasıyla yaratılan ve her türlü rolde oynamaya başlayan yeni dijital aktrisin geriye dönüşlerle anlatılacak hikâyesi, yer yer canlı aksiyon yer yer ise animasyon olarak karşımıza çıkacak.

Film, 3D ve hologram teknolojilerinin egemen olmaya başladığı dünyamızda dijital geleceğin toplumu ve dünyamızı nasıl şekillendirebileceğini masaya yatıracak.

Beşir`le Waltz`in yönetmeni Ari Folman`ın Polonyalı bilim kurgu yazarı Stanislaw Lem`in "The Futurological Congress" isimli kitabından beyazperdeye uyarlanan yapımın başrollerini Robin Wright, Kodi Smit-McPhee, Paul Giamatti ve Danny Huston paylaşıyor.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI