Ana SayfaYaşam8 Muhteşem Netflix Önerisi

8 Muhteşem Netflix Önerisi

'30 Rock' ile tanınan Tina Fey tarafından yazılan bu komedi dizisi, şimdilik 4 sezondan oluşmakta. Birbirinden farklı dört kadın, 'Revenant' diye anılan bir adam tarafından 'kıyamet koptu ve artık yeryüzünde yaşayan tek bir canlı bile kalmadı' diye kandıralarak bir yer altı sığınağında tutsak tutuluyor. Dizi, bu olaydan 15 yıl sonra yapılan bir polis baskını ile başlıyor.  Tutsak dört kadın arasında ana karakterimiz Kimmy Schmidt'de yer almaktadır.
15 yıl boyunca rehin tutulan Kimmy Schmidt, hepimizin gerçek hayatta karşılaşmak istediği türden bir karakter. Boşa giden 15 yılının acısını çekmeyi reddedip New York'a yerleşiyor ve kendisine yepyeni bir hayat kurarak hepimize bir rol model oluyor. 
İlk önce kendisine bir dadılık işe buluyor sonrasında da bir ev arkadaşı… ve komedi başlıyor. Ev arkadaşı Titus, bizce dizinin en keyifli karakteri. Siyahi ve gay olan bu karakter meşhur olma ümidiyle New York'a yerleşmiş fakat şehir tarafından yutulmuştur.  Replikleri ve oyunculuğu ile sizleri kahkahalara boğacak.
Sizi kahkahaya boğacak tek karakter Titus değil tabi ki. Kimmy'nin oğluna dadılık yaptığı jet sosyete Jacquline, Kimmy ve Titus'un paragöz ev sahibesi Lillian.. hepsinin Kimmy ile tanışmasıyla hayatları değişiyor.
Eğer bol güldürmeli orjinal senaryolara hasretseniz, bu dizi netflix favorilerinizin arasına çoktan girdi bile. Sıcaktan bayıltan bu günlerde bu dizi keyfinizi yerinize getirecek.

Bu dizi, sizi sabaha kadar uyutmayacak ve sizi her bölümde ters köşeye yatıracak türden. Dizi dört sezondan oluşmakta. 5. sezonu önümüzdeki aylarda geliyor. Her sezon 15 bölümden oluşmakta. Hiç korkmayın… dizi çok uzun bölümlerden oluşuyor olabilir ama bir tane bölümü bile sizi sıkmayacak. 
Konusundan şöyle bir bahsetmek gerekirse;  beş hırslı yeni hukuk öğrencisi, Ceza Kanunu 101 dersinde gizemli profesörleri ve alanında çok başarılı Annalise Keating'in öğrencileri oluyor.  Annalise dersinin teori ile değil pratikle öğreneceğine inandığı için öğrencileri arasında seçmiş olduğu bu başarılı  beşli grubu gerçek davalara götürmeye başlıyor. Amaç; Annalise'in elindeki davayı kazanmasını sağlamak. Annalise'in bir de iki tane asistanı var; Bonney ve Frank.
Heyecanlı ve azimli bu beş öğrenci davalara giriyor fakat her şey hayallerindeki gibi gitmiyor. Birden kendilerini bir cinayetin içinde buluyorlar ve olaylar başlıyor. 
Dizinin tüm konusu isminden anlaşıldığı üzere 'Cinayetten nasıl kurtulursun?'  sorusu üzerine kurulu.  Dizi adete bir puzzle etkisi yaratıyor sizde. Bazen karakterlerin geçmişinden bazen de olayarın gelecekte nasıl seyir edeceğini gösteren sahneler oluyor. Siz tam olayı çözdüğünüzü zannederken bir sonraki bölümde ne kadar yanıldığınızı görüyorsunuz bu da diziyi art arda izleme isteği uyandırıyor. 
Her karakterin farklı bir geçmiş hikayesi var. Bazı karakterler arasında hatta geçmişten ortak izleri var ama bunu bizler de karakterlerle birlikte ilerleyelen bölümlerde öğreniyoruz. 

Mutlaka adını duymuş olanlar vardır ya da filmini izleyenler. Talihsiz Serüvenler Dizisi aldı dizi bir kitap serisinden uyarlanma. Lemony Snicket takma adıyla Daniel Handler tarafından yazıldı. Lemony Snicket aynı zamanda serinin de bir karakteri ve tüm olayları onun ağzından dinliyor ve izliyoruz.
'Kara Mizah' türündeki bu dizi, Baudelaire kardeşler ve ezeli düşmanları Kont Olaf etrafında dönüyor. Gizemli bir yangında Baudelaire ailesinin evi kül oluyor ve üç kardeş yetim kalıyor. Barınabilmek için ilk Kont Olaf'ın yanına yerleşen kardeşler Olaf'ın sırrını çözüyor; Olaf onların servetini ele geçirme derdinde. Bu hedefine ulaşmak için kardeşlerin hayatını cehennmeye çevirmeye çalışıyor. Kardeşler ise bu sırada ailelerinin gizli geçmişlerini öğrenmek üzere araştırma yapmak durumunda kalıyor. Dizi biraz inişli çıkışlı diyebiliriz. İlk sezon hayranı oluyorsunuz fakat sonrasında kendini tekrar ettiğini sanıp ufak bir hüsran yaşayabiliriniz. Ancak hiç öyle düşünmeyin. Özellikle son sezon sırları çözmeye çok yaklaşıyorunuz bu da dizinin devamını getiriyor. Son sezon demişken dizinin bittiğini sanmayın. Yeni sezon onayını aldı ve heyecanla beklediğimiz Netflix dizileri arasında yer etti bile. Olaf karakterini canlanıran Neil Patrick Harrison çok iyi bir iş çıkarmış. Baudelaire kardeşlerden Sunny'ye aşık olacaksınız.
 

Üzülerek söylüyoruz ki Netflix bu diziye çok yazık etti. İlk sezondan sonra yeni sezon onayı alamadıysa da sakın izlemekten kaçınmayın. Mini dizi gözüyle izleyin bu diziyi. Çok başarılı psikolojik tespitler yapılıyor ve bir anda ''Aa evet ben de böyle hissediyorum'' durumu ile sık sık karşı karşıya gelebiliyorsunuz. 
Jean, New York'da çalışan başarılı bir terapisttir. Evlidir bir de ufak bir kızı vardır. Dışarıdan bakıldığında hayatı özenilesi duruyor, her şey olması gerektiği gibi. Fakat, Jean'nın karanlık sırları vardır. Özel hayatıyla profesyonel hayatı arasında bir denge kurmayı başaramayan Jean bir anda etik olmayan bir şekilde hastalarını manipüle etmeye başlıyor ve hatta onlar farkında olmayan onların tüm hayatına sızmaktadır. Ateşle oynamayı seviyor. Dizi bize gizli oyunlarını ne kadar devam ettirebileceğini gösteriyor dolayısıyla bu sınırları aşma durumu izleyicide heyecan yaratıyor. Dizinin başından memnun kalkacağınız garanti hatta yeni sezon onayı vermediği için Netflix'e biraz sinirlenebilirsiniz.
 

Netflix'in bir diğer komedisiyle karşınızdayız. Konusu ilk size garip gelebilir. Hatta ilk iki bölümde bazı sahneleri saçma ya da mide bulandırıcı bile bulabilirsiniz. Fakat ilk iki bölümü atlattığınız zaman diziye ısınıyorsunuz. 
Joel ve Sheila emlakçılık yapan birbirine çok bağlı bir çift. Bir gün Sheila kusmaya başlar, ve hayatları normalden çıkar. Sheila birden tümden değişir, hem karakteri hem de beslenme alışkanlığı.. Sheila birden yamyam oluyor. Evet doğru okudunuz yamyam.. sadece insan etiyle besleniyor hale gelebiliyor. Dizi bundan sonra bu hastalığın Sheila'ya nasıl bulaştığını öğrenmekle geçiyor ve tabi Sheila'nın istemeden işlediği cinayetleri (insan eti yiyor çünkü) örtbas ederek…
Komedi türü için enteresan bir konusu var diyebiliriz fakat karakterler arasındaki mükemmel uyum sizi diziye bağlıyor. Sheila'ya Drew Barrymore hayat vermiş. Dizi iki sezondan oluşmakta. Biz bir sonraki sezonu heyecanla bekliyoruz. Ufak bir tavsiye; dizinin başına çok büyük bir beklenti ile oturmayın. Gülmek ve biraz kafanızı dağıtıp güzel vakit geçirmek için oturun.
 

Bu mini dizi aslında BBC yapımı fakat Netflix üzerinden rahatça izleyebilirsiniz. Dizi, Yeni Zelanda'da geçiyor ve bizce dizinin orjinalliği burada yatıyor. Diziyi izlerken, gelecek hayallerinizin arasına Yeni Zelanda'ya görmeyi ekleyeceğiniz garanti. Muhteşem coğrafyası ve doğa manzaraları görsel şölen yaratıyor.
Dizi toplamda 300 dakikalık bir hikayeden oluşmakta. Konusu şöyle; Tui Mitcham 12 yaşındaki bir küçük kız çocuğudur. Korkunç olan, kızın 5 aylık hamile olmasıdır. Çocuk, kendisine tecavüz edeni söylemekten korkar. Dedektif Robin Griffin ise olayın peşini asla bırakmıyor ve kasabalarında çocuk istismarının aslında yaygın olduğunu öğreniyor.
Peki Tui'yi kim hamile bıraktı? Küçücük çocukları kim istismar ediyor? Adalet yerini bulacak mı? Dizi bu sorularını çözümlüyor. Robin Griffin karakerini Elisabeth Moss canlandırıyor.
Şöyle ufak detaylar da vermek isteriz, daha önce çok fazla cinayet konulu gizemli diziler izlediyseniz dizi, konu bakımından çok orjinal bir senaryoya sahip değilmiş gibi gelecektir. Fakat, gizemli havanın doğayla iç içe olması sizi diziye bağlayacaktır.
 

Bir de listemize belgesel ekleyelim dedik. Ödüllü mimarların inanılmaz sıra dışı ev tasarımlarını izliyoruz burada. Peki mimar değilseniz ya da mimariye merakınız yoksa neden bu belgeseli izlemelisiniz? çünkü evlerin lokasyonları gerçekten hayallerinizi süsleyecek cinsten. Avustrayla, Yeni Zelanda, İsvirçe Alp Dağları saymakla bitmez. 
Belgesel dört farklı ev tipini inceliyor. Okyanus kıyısında bulunan evler, dağ evleri, orman evleri ve son olarak da yer altına inşa edilmişler evler.
Aralarında mutlaka 'keşke burada yaşıyor olsaydım' dediğiniz evler olacaktır.
 

Listemizin son önerisi bir dizi değil film. Martin ve Gabi bir çöpçatanlık uygulaması üzerine taşınır. İkisi de uzun soluklu ilişkilere sıcak bakmıyorken birden aşık oluyorlar ve sevgili olurlar. İlişkide heyecan azalmaya başlıyorken ikili yeni heyecanlar yaratmaya çalışırken ilişkide sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor.
Bizim bu filmi sevmemizde iki sebep var; birinci neden müziklerinin çok güzel oluşu ve günümüz ilişkilerini çok güzel yorumlamış olması. Sosyal medyanın ve uygulamalarının artmasıyla ilişkiler de sanallaştı. Çiftler farkılık veya yenilik tutkusuyla kendilerini mutsuz etmeye başladı.
Filmi izlerken sizler de geçmiş ilişkilerinize ait dokunuşlar göreceksiniz ve bu yüzden filmi izlerken asla sıkılmayacak daha fazlasını isteyeceksiniz. Filmi, sıradan bir romantik kategorisine koymak yanlış olur gibi. Daha çok psikolojik türünde diyebiliriz.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI