Ana SayfaYaşamTatilde Plaj Keyfinizi Katlayacak 10 Kitap

Tatilde Plaj Keyfinizi Katlayacak 10 Kitap

Yaz tatilinde plajda soğuk içeceğini yudumlarken eğlenceli kitaplar okumayı kim sevmez!

İşte bu tatilde plaj çantanızdan eksik olmayacak kitaplar:

Fotoğraf: @barbarakristoffersen

Sophie Kinsella- Numaran Bende Var

Poppy arkadaşlarıyla geçirdiği eğlenceli bir gecenin ardından nişan yüzüğünü kaybeder. Aksilik bu ya; akabinde cep telefonundan da olur. Tüm bu aksiliklerin ardından çöp kutusunda bulduğu terk edilmiş telefonu almak sizce de doğru bir davranış olacak mı? Telefonun sahibi iş insanı Sam Roxton'a kalırsa bu kesinlikle iyi bir fikir değildi. Cep telefonunu geri istiyordu ve Poppy'nin, mesajlarını okumasından, özel hayatına burnunu sokmasından hiç hoşlanmamıştı. Poppy'nin hayatı bir anda düğün hazırlıkları, Sam'in geçici asistanlığı ve türlü çeşit belalarla hareketlenecek.

Tami Newton- LeChic Butik

New York'ta üç yakın arkadaş olan Dori, Jesi ve Irene'in hayatlarındaki tek eksik Bay Doğru'dur. LeChic Butik'in açılışına davet edilen arkadaş grubu buranın ilginç konsepti için merak içerisindeydi: Butik bilinen butiklere benzemiyordu; ürünler erkeklerdi! Her beden ve her kişilikte erkeklerden oluşan bu butikte kadınlar, müstakbel eşlerini hazır alabilirdi ya da kendilerine uyacak şekilde özel olarak yaptırabilirdi. Bunun sonuçları ise bir hayli değişik olacaktı.

Isabel Wolff- Vintage Bir Aşk

Phoebe Swift, her zaman kendisine ait bir vintage dükkanı açmanın hayalini kurmuştu. Bu hayali gerçekleşip VillageVintage açıldığında, Phoebe geçmişindeki bir sırrın, yeni macerasına gölge düşüreceğini fark edecekti. Koleksiyonunu satmak isteyen Fransız bir kadınla tanışan Phoebe, yaşlı kadının bir türlü ayrılamadığı mavi ceketin hikayesini dinledikçe kendi hikayesi ile bağ kuracak.

Lena Dunham- Bildiğin Kızlardan Değil

Girls dizisinin yazarı, yapımcısı ve başrol oyuncusu Lena Dunham'ın kaleminden kadın olmak üzerine eğlenceli anekdotlar.

Sophie Kinsella- Audrey'yi Bulmak

Audrey evden çıkamıyor. Hatta, evin içinde güneş gözlüklerini bile çıkaramıyor. Şey… Göz göze gelmek ve bazı başka şeylerle ilgili "minik" sıkıntıları var da! Aslında… Ağabeyinin dev ışıklı, çok derinlikli arkadaşı Linus, o kapkara güneş gözlüğü camlarının ardından Audrey'nin hayatına sızmayı başarana kadar "vardı" diyelim. Zira Linus, aynen bir portakal dilimini andıran içten gülümsemesi, samimiyeti ve sırf Audrey ile iletişim kurabilmek için yazdığı komik notlarla genç kızı evden çıkarmayı başarıyor. Yani, Starbucks da bir başlangıçtır sonuçta! Tatlı Audrey, anlayışlı ve şefkatli Linus'un yanındayken en korktuğu şeyleri bile yapabileceğini hissediyor. Hem, kim bilir? Belki de o kara camların ardında güzel bir dünya vardır gerçekten de! Kıssadan hisse… Kendinizi yok olmuş hissettiğinizde bile gerçek aşk sizi bulabilir ve hayat, bir nedenle her mücadeleye değer bir şeye dönüşebilir. Zaten bu işler her zaman bir bakış açısı meselesidir. Audrey ile birlikte gülmeye, hayal kurmaya ve umut etmeye hazır olun…
 

Rainbow Rowell- Eleanor & Park

Eleanor: Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.

Park: Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor'un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor'u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park. İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi. Eleanor, Park'la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız…

L. S. Hilton- Maestra

Gündüzleri sanat galerisinde asistan, geceleri şehrin popüler kulübünde eskort… İyi bir hayat peşinde ve bunun için de oyunu kuralına göre oynaması gerektiğinin farkında. Giyinmeyi, konuşmayı, jet set'in inceliklerini, erkek dünyasında ilgi odağı olmayı öğreniyor. Ancak bir gün öyle bir şey oluyor ki, Judith direksiyonunun yönünü değiştirmek zorunda kalıyor. Ortaya çıkardığı sır, sanat galerisinden kovulmasına neden olunca Judith'in gözü korkutucu derecede kararıyor. 

Kristin Hannah- Bülbül

II. Dünya Savaşı döneminde Fransa’da yaşayan iki kız kardeş, annelerini küçük yaşta yitirmiş ve babaları tarafından terk edilmiştir. Viann henüz çocukken âşık olduğu Antoine’la evlenip acı tatlı bir hayat kurmayı başarırken isyankâr Isabelle gittiği bütün okullardan ya atılmış ya da kaçmıştır. Savaş alevlenmeye başlayınca Viann’in kocası cepheye çağrılır. Yine okuldan atılan Isabelle’inse ablasının yanına gitmekten başka çaresi yoktur. Fakat iki kız kardeşin arası savaş yüzünden açılır. Isabelle direnişe katılmanın bir yolunu bularak sayısız hayat kurtaracak ve imkânsız bir aşka tutulacaktır. Yolunu gözlediği veya sonsuza dek veda ettiği sevdikleri için bahçesindeki kurumuş elma ağacına birer kurdele bağlayan Viann ise çok sevdiği kocasının yokluğunda, yabancı erkeklerin işgal ettiği bir şehirde zulme, açlığa ve korkuya göğüs gerecektir.

Bazı kadınlar doğuştan cesurdur; doğru olan için savaşmak, hayat kurtarmak ve gidişatı değiştirmek uğruna kendi canlarını tehlikeye atarlar. Isabelle bu kadınlardandı… Ama bazı kadınlar da sabır ve fedakârlıklarıyla direnir, sevdiklerini koruyup kollar ve hayatı onlar için yeniden inşa eder. İşte, Viann’in hikâyesi de tam olarak böyleydi…

Marian Keyes- Yeni Başlayanlar İçin Suşi

Burnu büyük Londralı moda editörü Lisa Edwards, "şahane" terfisinin A kalite partiler, sosyete sayfalarında fotoğraflar ve sonbahar kreasyonlarına jetle uçarak yetişme gibi eylemler içereceğinden emindi. Fakat bunun yerine, sürgün edildi, hem de tüm o Prada gardırobuyla birlikte! Ve nereye? Son derece şık-olmayan, Dublin moda dergisi Colleen'e baş editör olmaya. Editör asistanı Ashling Kennedy ise tam aksine, bulduğu yeni işle ayakları yerden kesilmiş geziyordu… Ta ki fahiş bedelin kime katlanmak olduğunu öğrenene dek: Lisa Edwards
Bu arada bir de Ashling'in en kadim, en sevgili kankası Clodagh "Prenses" Kelly vardı, ki kendisi gerçek bir sonsuza-dek-mutlu-yaşadılar başarısına sahip görünüyordu -ama nedense son zamanlarda öpecek bir kurbağa prens arayışındaydı. Bu üç birbirinden alakasız, eşit derecede doyumsuz kadının arasında bir bağ kurma ihtimali sıfır olabilirdi, tabii eğer 'Sibirya'nın magazinel versiyonu' Dublin dışında bir yerde yaşıyor olsalardı. Üstelik de bu bağı bir kurdular mı dünyayı dağıtacaklardı -özellikle de Colleen'in serseri havalı, melankolik, öldüren cazibe patronu Jack Devine da onlarla aynı kavşakta buluşunca.

Jill Santopolo- Kaybettiğimiz Işık

Lucy korkunç bir karar vermek zorundaydı. Seçimini yapmadan önce hikâyesini en başından anlatmaya başladı… Dünyanın kaderinin değiştiği günlerden birinde, 11 Eylül'de bir üniversitenin kampüsünde tanışmıştı Lucy ile Gabe. Tıpkı tüm dünya gibi onların da yaşamı o kısacık anda değişiverdi. O gün anlamlı bir hayatları olması için, dünyaya bir şeyler katacaklarına söz verdiler. Bir yıl sonra tekrar karşılaştıklarında birbirlerinin hayatlarının anlamı olmak istediler. Ne yazık ki aşkları Gabe’i durduramadı; Orta Doğu’ya gitmeyi seçti, büyüklere acının hikâyelerini anlatabilmek için. Lucy de New York’ta kalmayı seçti, çocuklara mutluluğun hikâyelerini anlatabilmek için… Fakat ikisinin hikâyesi bitmedi, yazılmaya devam etti.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI