Ana SayfaAnne ve ÇocukZamansız ve İç Isıtan En İyi Romantik Filmler

Zamansız ve İç Isıtan En İyi Romantik Filmler

İster özel günlerde ister romantik film gecesinde izlemek için… İşte dramdan komediye; geniş bir skalaya yayılan en iyi romantik filmler!

Big Fish

Tim Burton'ın en ikonik işlerinden biri olan bu filmde William Bloom, babası kanser nedeniyle ölüm döşeğinde olduğu için, aile evine geri döner. Gezgin bir satıcı olan babasını yakından tanımak için, efsanevi bir kişiliği olan adamın gençliğinde yaşadıklarına dair öyküler toplamaya başlar. 

Babasının yaşadıklarına dair efsaneler ve mitler, bir puzzle’ın parçaları gibi yerine oturacak ve anlaşılması güç olan adamın yaşamını zaferleriyle ve zaaflarıyla ortaya dökecektir.

Perks of Being A Wallflower

Charlie, arkadaşları tarafından daima küçümsenen ve görmezden gelinen, kendi dünyasındaki kişisel sorunlarıyla boğuşmakta olan sorunlu bir gençtir. Gerek sınıf gerekse okul arkadaşlarının acımasızca alay ettiği Charlie, en yakın arkadaşının intihara teşebbüs etmesiyle iyice dibe batar. Aynı sene liseye başlar. Bu yeni okulda tanıştığı iki kardeş, Sam ve Patrick'in kendisini arkadaş olarak kabul etmeleri başlarda imkansız gibi görünse de kısa zaman içerisinde yakın arkadaş olurlar. İki kardeş, son derece çekingen bir genç olan Charlie'yi uyandırıp ona hayattan zevk almayı öğretmeye başlarlar. Charlie, her daim bir kenarda beklemekte olan çocukluk travmasıyla baş etmeye çalışacak; Sam ve Patrick aracılığıyla gerçek dünyayı tanımaya başlayacaktır. 
Amerikalı romancı Stephen Chbosky'nin kendi kitabından sinemaya uyarladığı film, ilgiyi hak eden bir büyüme hikayesi. Başrollerde son dönemin en yetenekli genç oyuncularından Ezra Miller Logan Lerman ve Emma Watson yer alıyor. 

Atonement

1935 yazının en sıcak günlerinden birinde, On üç yaşındaki Briony Tallis, yanlış zamanda yanlış yerde bulunarak görmemesi gereken bir şeyi aklına kazır: Ablası Cecilia ve hizmetçilerinin oğlu Robbie’nin gizli bir şekilde cilveleşmelerine tanık olmuştur. Çocuk aklı ile gördüklerini yanlış yorumlaması yıllarca sürecek büyük bir trajedinin yaşanmasına neden olacaktır. Bir daha hiç düzelmeyecek kadar trajik bir şekilde kaderleri birbirlerine bağlanan bu üç insan da, hak etmedikleri bir kefaretin farklı şekillerde kurbanı olacaklardır.

Sleepless in Seattle

Karısı Maggie öldükten sonra Sam Baldwin ve oğlu Jonah, Seattle’a taşınırlar. Yaşadıkları ölümün acısından biraz olsun uzaklaşabilecekelerini düşünürler. Ancak aradan on sekiz yıl geçtiği halde Sam halen matemini sürdürmektedir ve uykusuzluk çekmektedir. Jonah da her ne kadar annesini çok özlese de babasının bir an önce yeni bir hayat arkadaşı edinmesini ister. Bir Noel arifesinde Sam, oğlunun da etkisi ile bir radyo kanalını arar. Canlı yayında karısını ne kadar çok özlediğini anlatır. Sam’in hikayesini dinleyen çok sayıda kadın ona aşık olur. Bunlardan biri de Annie’dir ve o, Sam’e bir mektup yazar. Gelen mektubu Jonah açıp okur.İhtiyacı olan kadını babası için bulduğunu düşünür. Bu sırada Annie ile Sam aslında çoktan tanışmışlardır.

Love, Rosie

Rosie ve Alex 5 yaşından beri birbirlerinin en iyi dostu olmuştur; bu yüzden aralarında aşka ve sevgili olmaya dair hiçbir ihtimal olmamıştır. Ama ne zaman olay sevgili seçimlerine gelse, birbirlerinin en büyük düşmanı olmuşlardır. 18 yaşında yapılan bir seçim, kaçırılan bir fırsat ise hayatlarını bambaşka yönlere sürükler. Ama aralarındaki bağ, kilometrelerce mesafeye, akıp giden zamana yenilmez. Bu arada hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan ilişkiler, evlilikler, boşanmalar da cabası… Birbirlerini yeniden bulduklarında ikinci bir şansları olacak mı yoksa her şey için çok mu geç kaldılar?

Cecelia Ahern'in "Where Rainbows End" adlı çok satan romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Christian Ditter üstlenirken, oyuncularda Sam Claflin ve Lily Collins başrolleri paylaşıyor.

Definitely, Maybe

Will Hayes karısından boşanma belgelerini yeni almıştır. 11 yaşındaki kızını okuldan almaya gittiğinde Maya cinsel eğitim dersi almaktadır. Maya’nın ona cinsellikle ilgili sorduğu soruları kaldıramaz ve konuyu değiştirerek annesine nasıl aşık olduğunu farklı hikayeler ve bir bulmaca şeklinde anlatmaya başlar.

Age of Adaline

Bir çağ değişirken doğmuş olan Adaline Bowman, geçirdiği bir kaza sonucu hiç yaşlanmamakla 'ödüllendirilir'. 29 yaşında yaşlanmamaya başlar ve yıllar boyunca insanlardan mümkün olduğunca uzak, izole bir hayat sürmek zorunda kalır. Bu süreçte dünyanın sıradışı değişimine de tek başına tanık olur ve bunun zorluğunu tek başına atlatmayı başarır. Bu yalnızlık karizmatik Ellis Jones ile tanışına kadar sürer… Ellis Jones, Adaline'e hayatı gerçek anlamda yaşamanın nasıl bir his olduğunu hatırlatacak, bir adım daha ötesine geçerek gerçek aşkı yaşamasını sağlayacaktır. Adaline, genç adamın ailesiyle geçireceği bir hafta sonunda yine sırrının ifşa olması tehlikesini yaşayınca hayatını sonsuza dek değiştirecek bir karar verir…

The Fault In Our Stars

16 yaşındaki Hazel üç yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında Augustus isimli bir gençle tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazel'ın yanından bir an dahi ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayali gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdam'a gidecek ve Hazel'ın en sevdiği yazar olan Peter Van Houten'i bulmaya çalışacaklardır…
Josh Boone’un yönetmenliğini üstlendiği film, John Green’in romanından Scott Neustadter ve Michael H. Weber tarafından uyarlandı. Filmin başrollerindeyse Shailene Woodley, Ansel Elgort ve Willem Dafoe yer alıyor.

Candy

Film Avustralyalı bir adamın, aynı anda bir kadına ve eroine olan bağımlılığını anlatıyor. Dan ve Candy sanat ile uğraşan insanlardır ve birbirlerine tutku ile bağlıdırlar. Aynı şekilde eroine de. Para bittiğinde eroine kavuşabilmelerinin tek yolu ise Dan’in mentor saydığı hedonist Casper’a başvurmaktır. Aşkı ve yaşamı dibine kadar iliklerinde hissetmek arzusundaki bu ikilinin hayatları giderek karanlık bir tabloya dönüşür.

Moulin Rouge

Bir şair olan Christian, sık sık ziyaret ettiği bir gece kulübü olan Moulin Rouge'daki dansçılardan bir tanesine delicesine aşık olur. Ancak ortada büyük bir sorun vardır. Zira oldukça kıskanç bir karakter yapısına sahip olan bir Dük de, aynı kıza sırılsıklam aşıktır. Artık ortada müzikal tonlara çalan ve başlamak üzere olan bir düello vardır. Belli olan şudur ki, iyi olabilen kazanacaktır.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI