Modern flörtün en sarsıcı gerçeklerinden biri: Ghosting. Bir anda kaybolan mesajlar, açıklanamayan sessizlikler, karşı tarafın hayatından ansızın silinmiş gibi hissetmek… Nihayet bir enerji tutturduğunuzu ve ‘o’ elektriği aldığınızı düşünmeye başladığınızda karşınızdakinin hayalete dönüşmesi sendromu yani.
Bu deneyim, sadece kalbi ve çoğunlukla da hevesi kırmakla kalmıyor; özgüvenin, kendine bakışın hatta ilişkilerle ilgili inançların üzerinde de derin izler bırakabiliyor. Ama bu sürecin üstesinden gelmek mümkün. Peki, nasıl?
Duygularınızı kucaklayın
Öncelikle şunu bilin: yaşadığınız karmaşık hisler tamamen normal. Üzüntü, öfke, kafa karışıklığı, hatta reddedilmişlik duygusu… Bunlar hayatın içinde yaşanması gereken duygular ve bastırmak yerine onları kabul etmek, iyileşmenin ilk büyük adımı. Kendinize izin verin, “Bu durum beni etkiledi, hissediyorum ve bu da gayet doğal” diyebilmelisiniz. Duygularınızı bastırdıkça, toparlanma süreci uzar. Kendinizi suçlamayın, üzmeyin ya da hızlıca geçmeye çalışma baskısı hissetmeyin.
Stalk’tan uzak durun!
Ghosting sonrası en zararlı alışkanlıklardan biri, karşı tarafın sosyal medyasını kontrol etmek. Sürekli profilini ziyaret etmek, paylaşımlarını takip etmek, sizi gereksiz yere tüketir ve içinden çıkamadığınız bir döngüye sokar. Sosyal medya detoksu şart. Telefonunu bir kenara bırakın, bildirimleri kapatın ve kendi dünyanıza dönün.
Kendinize yatırım yapın
Kendinize zaman ayırın ve sizi iyi hissettiren şeylerle çevreleyin kendinizi. Yeni bir hobi edinin, uzun yürüyüşler yapın, sevdiğiniz bir kitabı tekrar okuyun ya da en sevdiğiniz müziklerle dans edin. Bu, sadece acıyı unutturmak değil, kendinizi yeniden keşfetmek için de bir fırsat. Arkadaşlarınızla buluşun, kahkahalarınıza odaklanın, kendi mutluluğunuzu yeniden yarat. Bu adım, özgüvenini tekrar inşa etmek ve “ben değerliyim” demek için olmazsa olmaz.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Retro dönemlerinde ilişki manifest etmek doğru mu?
Kapak: @ddlovato