30 yıla dayanan dostluklarına, Scorsese’nin 1990 yılında çektiği Giorgio Armani belgeseli: Made in Milan da dâhil olmak üzere, birçok iş birliği sığdıran Giorgio Armani ve Martin Scorsese sanat dünyası için yeniden buluştu.
Scorsese’nin en çok öne çıkacak sergisi olması beklenen sergi, Martin Scorsese’nin
post-New-Hollywood dönemindeki Amerikan sinema dünyasındaki etkisini; estetik, anlatım teknikleri ve fotoğraflara, senaryolara, kostümlere olan entelektüel yaklaşımıyla gözler önüne seriyor. Ünlü yönetmen, Avrupa ve Amerikan özel koleksiyonlarını ortaya koyduğu sergide, sanatına katkıda bulunan ilham kaynaklarına da yer veriyor.
İkili birlikte gerçekleştirdikleri iş birliğinden son derece memnun. Giorgio Armani memnuniyetini: “Hayatım boyunca sinemaya yakın ilgi duydum ve sinemanın tasarımlarımdaki etkisi gözler önünde. Fransa’daki sanatın gerçek örneklerinden olan
La Cinémathèque Française’in bu projesine desteğim, Martin Scorsese’nin eşsiz yeteneğine olan saygımın bir göstergesi. Kendisi gerçek bir usta ve ona arkadaşım diyebilmekten gurur duyuyorum” sözleriyle dile getirirken, Martin Scorsese ise: “Moda dünyasında devrim yaratan, gerçek bir iş ortağı, saygı duyduğum eski arkadaşım Giorgio Armani’ye olan hayranlığımı nasıl dile getirebilirim bilmiyorum. Bana yıllar boyunca verdiği desteği ve iyi niyeti nasıl anlatmalıyım? Giorgio’nun La Cinémathèque Française projesi kapsamındaki sponsorluğu, beni onurlandırdı. Kardeşliğin getirdiğibir iyi niyet ve bu beni çok duygulandırıyor.”diyor
Giorgio Armani’nin sinemayı, sinemanın da Armani’yi çok sevdiğinin belli olduğunu söyleyen La Cinémathèque Française Başkanı Costa-Gavras, La Cinémathèque Française’in de Paris’teki Scorsese sergisi için Giorgio Armani ile birlikte çalışmaktan gurur duyduğunu sözlerine ekliyor.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
