Ana SayfaDüğünİki Hayat Bir Kare`yle düğün fotoğrafçılığı üzerine

İki Hayat Bir Kare`yle düğün fotoğrafçılığı üzerine

Küçük yaştan itibaren yüz ifadelerinden insanların karakterlerini çözmeyi kendine adeta görev edinen Kemal Uysal çektiği karelerle kısa zamanda büyük ilgi gördü.

Klasik temaları sevmeyen ve kendine özgü çalışma stiliyle düğün günlerini en sade ama en çarpıcı karelerle ortaya çıkaran İki Hayat Bir Kare, çiftlerle kurduğu samimi ilişkilerle de günün gerginliğini ortadan kaldırıyor.

Düğün fotoğrafçılığıyla markası hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Kemal`i ve işlerini yakından tanımanız için sizi röportajımızı okumaya davet ediyoruz.

İki Hayat Bir Kare nasıl doğdu?
2008 yılında Miami`ye portre fotoğrafçısı olarak gittiğim sırada düğün fotoğrafçılığının ne demek olduğunu öğrendim. Farklı ülkeleri gezerken Portre ve Düğün Fotoğrafçılığı alanında ilerlemiş ve tarzımı oturtmuştum. Türkiye`ye döndükten sonra bir dönem moda fotoğrafçılığına ilgi duydum. Ama bu süreçte beni cezbeden şeylerin daha duygusal ve derin anlamlar taşıması gerektiğini fark ettim. Düğün fotoğrafçısı olarak çektiğiniz her karenin uzun yıllar boyunca o ailenin arşivinde kutsal bir emanet olarak kalacağını bilmek insanı çok heyecanlandırıyor. Düşünsenize çektiğiniz her bir fotoğraf kuşaktan kuşağa bir miras olarak geçecek ve hep değerli kalacak.

Bu arada özellikle ismimizi çok beğenenler oluyor. Doğru ismi bulmak 6 ayımı aldı. O dönemde evli yada bekar tüm arkadaşlarıma düğün deyince, evlilik deyince, düğün fotoğrafı deyince akıllarına gelen ilk  ismi söylemelerini isteyerek büyük bir arşiv yapıp en sonunda aslında yaptığım işin iki hayatı bir kareye sığdırmak kadar basit bir anlatımının olduğunu keşfettim ve ismi aldım.

Onca konu arasında neden düğün? Düğünler mesleğinize nasıl yön verdi?
Aslında ben 8 yaşımdan bu yana fotoğrafın özellikle portre alanıyla ilgilenmekteyim. Küçükken insanların yüzlerini incelemeyi ve onlara karakterler yüklemeyi severdim. Babamın eski yarı otomatik filmli slr makinesi ile zaman zaman fotoğraf çeker ve genellikle etrafımdaki insanları konu alırdım. Lise çağlarımda bu ilgim okul arkadaşlarımın fotoğraflarını çekmekle daha ciddi bir ilgi haline geldi. İlerleyen yıllarda Miami`ye portre fotoğrafçısı olarak gidip de düğün fotoğrafçılığına giriş yapmamla aradığım mesleği bulmuş oldum.

Türkiye`ye ilk döndüğümde tarzım olan minimal ve sade, doğal düğün fotoğraf tarzını kabul ettirmek zor olsa da zaman içersinde insanların yaptığım farklılıkları beğenip kabul etmeleri beni çok mutlu ediyor. Şu anda Türkiye`de düğün fotoğrafı konusunda öncü olup yeni gelen fotoğrafçılara yön veriyor olmak beni mutlu ediyor.

Doğru düğün fotoğrafçısıyla çalışmanın faydaları neler?
Düğün günü hayatımızda kurgulayarak yaşadığımız en özel günlerden biri. Hayatlarını birleştirmek üzere karar veren çiftlerimiz genellikle en ince detayına kadar titizlikle çalışıp  harika bir kutlama hazırlarlar. Bu gün elbette hatıralarımızda en güzel biçimiyle sonsuza kadar yer alacaktır fakat zaman içersinde en ince ayrıntısına kadar hatıralarımızı canlı tutmak adına Fotoğraf ve Film`e ihtiyaç duyarız. İşte bu anda ortaya düğün fotoğrafçınızın başarısı çıkar. Doğru fotoğrafçıyı seçerken öncelikli olarak yapmanız gereken fotoğraflarını incelediğiniz meslektaşımın tarzının sizin ruhunuzdakini yansıtıp yansıtmadığınıza karar vermenizdir. Her fotoğrafçının farklı çalışma tarzı vardır… Kendiniz için doğru olan fotoğrafçıya karar verdiyseniz düğün sonrasında elinize aldığınız her kareden sizde tatmin  olacaksınız demektir.

Bir çekim gününüz nasıl geçiyor? Hazırlık ve planlama aşamasında neler yapıyorsunuz?
Çok yoğun. Sabah çiftlerimizle birlikte hazırlık sürecinde güne birlikte  başlayıp tüm gün yanlarında oluyoruz. Ve ertesi gün bir başka çiftimizle aynı şeyleri yeniden yaptığımızı düşünün.

Gün genelde sabah erken saatlerde çiftimizin düğününü yapacağı mekanda hazırlık anlarıyla başlıyor. Özellikle gelinlerimizin hazırlık süreçleri bir 4-5 saat kadar sürebiliyor. Sonrasında çiftimizle 1 saat kadar başbaşa bir çekim gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte tavan yapan heyecan biraz da olsa yatışmış oluyor. Kokteyl öncesi çiftlerimizin  aileleriyle olan  fotoğraf çekimlerini unutmuyoruz. Sonrasında kokteyl. Çiftlerimiz için soluklanma bizim için detayları alma vakti oluyor ve en nihayetinde misafirler nikah yerine buyur ediliyor. Asıl heyecan burada başlıyor.  Son dakikalar ve biz her anı yakalamak adına tüm algılarımız açık ve tetikteyiz. Nikah sonrası ilk dans.. Bu an benim en sevdiğim anlardan. Sahnede 15 saniye sonra çiftlerimin çoğu onlarca gözün kendilerine baktığını unutup anın büyüsüne kapılıp birlikte zaman içersinde akıyorlar adeta. Çoğu zaman bende adımlarına uzaktan eşlik edip etraflarında dönüyor ve dans anlarını farklı açılardan yakalamaya çalışıyorum ve sonrasında pistte herkesin eğlendiği, dans ettiği rengarenk kareler. Herkes hareket ve neşe dolu. En nihayetinde pastanın kesilme anı ile gün neredeyse bitmiş oluyor. Tabi after-party yapacaklar için aslında gün daha yeni başlıyor.

Çiftlerin son zamanlarda en önem verdikleri nokta doğal fotoğraflar. Çekimin rahat geçmesi için neler yapıyorsunuz? Bu heyecanlı günde insanları sakinleştirmek zor olmalı?
Evet, kesinlikle sonunda doğal fotoğrafların öneminin anlaşılmış olması özellikle beni çok mutlu ediyor. Türkiye`ye ilk döndüğüm yıllarda bunu kabul ettirmenin çok güç olacağını görmüştüm ama şu anda talebin bu olması en doğru olanı. Çünkü hikaye oluşturmak bizim görevimiz ve kimse yapay bir hikaye istemez albümünde ve gerçek hikayeler, en gerçek, en doğal hallerde ortaya çıkar.

Öncelikli olarak çiftlerimizle aylar öncesinden tanışmış ve bir kaç kez bir araya gelerek birbirimizi tanıma sürecini atlatmış olmamız rahat olmalarının anahtarı. Ayrıca son zamanlarda popüler hale getirdiğimiz “Save The Date” tarzı çekimlerimizle çiftlerimizin fotoğraf çekim tarzımızı da anlamalarını kolaylaştırıyor. O gün bizi ilk kez gören kişiler konusunda ise vücut dili önemli. Sürekli gülümseyen bir yüz görmeleri rahatlamalarına yardımcı oluyor. İlk 30 dakika sizi her görüşlerinde poz verme ihtiyacı duysalar da zaman içersinde sizin varlığınıza adapte olup size dikkat etmemeye başlıyorlar ve bizim asıl işimiz o anda başlıyor. Sessiz adımlarla insanların arasında dans eder gibi süzülebilmek önemli. Ayrıca önünüzdekini çekerken kulağınızın arkanızda olanları takip ediyor olması şart. Her an kaçırmamak isteyeceğiniz bir an geliyor olabilir ve bunu tahmin edebilmek doğru bir düğün fotoğrafçısının geliştirmesi gereken yeteneklerinden.

Save The Date konseptini bize biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?
Yurtdışında yıllardır trend olan bir çekim tarzı aslında. İnsanların evlilik tarihlerini hatırda kalıcı bir şekilde hatırlatmak adına üzerlerinde tarihlerinde bulunduğu fotoğraflar çekilip bu fotoğraflar facebook, davetiye gibi yerlerde basılıyor. Ayrıca bugün çektiğimiz fotoğraflar sayesinde çiftimiz bizim çalışma tarzımızı anlamış biz de onların yaklaşımlarını çözmüş oluyoruz. Ayrıca bu çekimleri arzu ederlerse düğün mekanlarını süslemede kullanabiliyorlar. yada düğün mekanlarının girişinde bu fotoğraflardan bizler canvas baskı alıp ufak bir sergi oluşturabiliyoruz. Gelen misafirleri bu fotoğraflar karşılıyor. Çok güzel oluyor. Genelde bu çekimleri doğal ve sahil kenarı yerlerde tercih ediyoruz.

Çekimlerin konseptini tamamen kişilere mi bırakıyorsunuz yoksa sizin de yönlendirmeniz oluyor mu?
Herhangi bir şekilde bir çekim konsept söz konusu olmuyor çekimlerimizde. Ama her çektiğimiz düğünün renk ve düğün konsepti belli ve düğün organizatörleri tarafından uygulanıyor. Bizler orada yalnızca kendi tarzımda fotoğraf hizmeti vermek üzere hazır bulunuyoruz. Kendi tarzımızın dışına çıkmıyoruz , çünkü bizim en iyi olduğumuz alan kendi tarzımız. Zaten bizi tercih eden çiftlerimiz tarzımızı benimsemiş ve kabul etmiş olarak geldiğinden dolayı  hiç bir çiftimizden başka bir talep almıyoruz. Onlar her seferinde bize her konuda güvendiklerini belirtip aradan çekiliyorlar. Bu sözü duyduktan sonra zaten biz 1 kat daha fazla sorumlulukla tüm enerjimizi en iyi hizmeti verebilmek adına o güne odaklıyoruz.

2014 yılında düğün fotoğraflarında hangi konseptler ön planda olacak?
Açıkçası düğün fotoğrafında bu yıl bu trend demek zor. Herkesin tarzı farklı.  Fakat biz bu yıl eskiye nazaran daha fazla minimal ve sade bir tarzda çalışmayı ümit ediyoruz. Detaylara bu yıl daha farklı açılardan yaklaşacağız.Çiftlerimizin hoşuna gideceğini ümit ediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda her fırsatta Analog fotoğraf çekimleri konusunda özen gösteriyorduk ve bu yıl çok daha fazla vakit ayırmak istiyoruz. Ve yaptığımız düğün filmleri konusunda bu yıl biraz daha iddialı olup tarzımızı koruyarak çekimlerimize devam etmeyi planlıyoruz.

Başınızdan geçen güzel bir hikayeyi bizimle paylaşır mısınız?
Düğünler beni hep heyecanlandırmıştır ve her düğünüme ait harika hikayelerim vardır fakat beni duygulandıran farklı bir hikayeden bahsetmek isterim. Geçtiğimiz yılın son günlerinde Benjamin isminde bir beyefendi kız arkadaşına Çırağan Sarayı`nda evlilik teklifinde bulunmak üzere harika bir sürpriz evlilik teklif organizasyonu hazırlatmış ve bu anların gizlice kaydedilmesini ve filme dönüştürülmesini istemiş. O gün hiç bilmediğimiz bir tarzda çalışacağımızdan erkenden başladık hazırlıklara. Çırağan Sarayı`nda yemek yenilecek masaya gizli bir kamera yerleştirdik ve bir tanede teklifin yapılacağı yere… Benjamin`in üstünde dinleme cihazı vardı. Konuştukları her şey kayıtta gizlice yerini alıyordu. Yemek sonrası Benjamin Liz`i teklif yapacağı yere doğru götürürken 150 Metrelik koridorda  koşarken ben bir elimle yedek makinenin pilini çıkartırken bir diğeriyle yenisini takmaya çalışıyordum.  25 saniyelik süre içersinde tüm koridoru geçip teklifin yapılacağı yerdeki gizli yerime geçmiştim. Evlilik teklifinde bulunurken Benjamin`in söyledikleri ve sonrasında aldığı evet cevabı beni çok duygulandırdı. İlk öpücükten sonra boğazda patlayan havayi fişekler ve fonda çalan müzik izlediğim en romantik aşk filmlerinin gerçeğe dönüşmüş haliydi adeta…

Ünlü isimlerle çalıştınız mı?
İki Hayat Bir Kare olarak son zamanlarda Buse Terim`in nişanını çekme fırsatı yakaladık. İlk bizi aradığında çok sevinmiştik.İlk buluşmamızda bir çok fotoğrafçıdan farklı bir çalışma tarzımızın bulunduğunu ve çok beğendiğini belirtmiş ve nişan günü için bizi talep etmişti. Kişisel olarak ise Tamer Yılmaz`ın asistanlığını yaptığım dönemde Bruce Willis ve eşi Emma Willis bir dergi çekimi için Fabrika`ya gelmişti. Fotoğrafçı Barış Aktınmaz  ve ben de asistan olarak görevlendirilmiştim. Ama gün içersinde derginin backstage fotoğrafları için Tamer abi`nin yönlendirmesiyle benden ricada bulunmaları beni çok mutlu etmişti. Hatırlıyorum 50 kadar fotoğraf çekmiştim ve çektiğim fotoğraflar o hafta gazete ve dergilerin içerik fotoğraflarıydı. Tabi böyle bir fırsatı yakalayıp yalnızca 50 fotoğraf çekmiş olmam ayrı bir sohbet mevzusu olmuştu aramızda.

Düğün günlerinde kusursuz görünmeleri için gelinlere verebileceğiniz tüyolar?
Hazırlık anları için kendilerine özel açık renk bir elbise seçmelerini tavsiye ederim. Biz gelmeden önce hafif bir makyaj yapmaları yerinde olabilir. Tüm gün yüksek topuklu ayakkabı üzerinde kalmamak için yanlarında muhakkak rahat bir ayakkabı bulundurmaları iyi olacaktır. Asla stres yapmayın , o gün sizin gününüz…

Düğün paketleriniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Standart paketlerimizin yanında çiftlerimize özel  hazırladğımız paketlerimiz bulunmakta. Fiyatlarımız bu seçilen paketlere ve talep edilenlere göre değişiklik göstermekte.

Sizinle çalışmak isteyenler İki Hayat Bir Kare`ye nasıl ulaşabilirler?
Biz tüm çiftlerimizin sesini duymaktan yanayız. Öncelikli olarak bizlere 0532 260 07 87 nolu telefondan ulaşabilirler. E-mail yazmak isteyen çiftlerimiz için ise iletisim@ikihayatbirkare.com `u kullanabilirler. Ayıca bizi instagram`dan takip etmeyi unutmamalarını tavsiye ederiz .

Fotogaleriye tıklayarak İki Hayat Bir Kare`nin yakaladığı ölümsüz anları detaylarıyla inceleyebilirsiniz.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI