Yaz, teninizin doğal ışıltısını sahneye çıkarmanın mevsimi. Ama işin sırrı, güneş altında saatlerce yanmakta değil; bilinçli ve sürdürülebilir bronzlukla cildinize zarar vermeden o parıltıyı yakalamakta. Cildinizi yakmadan, soyulmadan ve leke bırakmadan nasıl bronz kalabileceğinizi konuşalım. Güneşe karşı gardınızı alıp, ışıltınıza zarif bir dokunuş eklemenin vakti.
Güneşten önce: Zemin hazırlığı şart
Cilt hazırlığı, bronzluğun kaderini belirler. Ölü deriyi atmak, yeni ve canlı hücreleri güneşe davet etmek gibidir. Yaz aylarında haftada bir yapılan nazik bir peeling, güneşin cildinize eşit dağılmasını sağlar. Ardından cildi nemlendirmek, nemli bir süngere renk vermek gibidir. Unutmayın: Kuruyan bir cilt, bronz değil pul pul olur.
Güneş koruyucuyla barışın
SPF sürmeden bronzlaşmak, baz sürmeden makyaj yapmak gibidir. Güneş koruyucu kullanmak bronzlaşmayı engellemez; aksine, cildin tonunu daha dengeli ve uzun ömürlü hale getirir. SPF 30 ve üzeri bir koruyucu ile cildi zararlı UV ışınlarından korurken, kalıcı bir ışıltının temelini atarsınız.
Bronzluk için zamanlama her şeydir
Güneşin altın saatleri sabah 10:00’a kadar ve akşam 16:00’dan sonra. Bu saatlerde güneşin zararlı etkileri minimumda olur. Gölge aralarında dinlenmek, cildi gereksiz stresten koruyarak daha sağlıklı bir renk elde etmenizi sağlar.
Doğal bronzluk destekçileri
Beta-karoten içeren yiyeceklerle beslenin. Havuç, tatlı patates, mango gibi yiyecekler hem cildinize içeriden destek olur hem de bronzluğunuzun daha parlak görünmesini sağlar. Ek olarak, hindistancevizi yağı veya doğal içerikli vücut yağlarıyla cildinizi nemli tutmak, bronzluğun süresini uzatır.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Yaz için “glow up” rehberi
Kapak: @emrata