Hali hazırdaki bilimsel çalışmalar, çizgi ve kırışıklıkların cildin altındaki destek ağında oluşan “mikro izler” olduğunu ileri sürmekte. Onların bu düşüncesi UV güneş ışığı ve serbest temel öğeler gibi çeşitli iç ve dış stres unsurlarının sebep olduğu infalamasyonla tetiklenmekte. Bu inflamasyon stres unsurları prematüre cilt yaşlanmasına sebep olan kolajen yıkımına götürüyor.
Bu bulguların ışığında, The Max Huber Araştırma Laboratuarları, La Mer’in yeni anti-aging güç kaynağı olan The Regenerating Serum’u yarattı. Yapımda 4 yıl ve yüzlerce saat laboratuar çalışması ile dünya çapında 50 patenti olan bu ultra lüks iksir dünyadaki fizikçiler, deniz botanikçileri ve biyologların birleştirilmiş çalışmalarının bir sonucu. Ürün sadece La Mer’in tescilli Miracle Broth’unu değil, aynı zamanda deniz bitkilerinin sap hücrelerinden türetilen yeni Regenerating Fermenti de içermekte.
Toplanıp laboratuarda kanıtlanabilir işlemlerle büyütülmüş deniz bitkisi Eryngium Martimum’un sap hücreleri stres faktörlerine karşı dayanıklı olması nedeniyle seçilmiş. İşlenmiş hücreler ve onları fermente halde tutan likit, içindekilerin aktivitesini destekleyen sono-kimya metoduyla The Regenerating Fermentin yaratılmasına yardım ediyor. Bu işlem Dr. Max Huber’in bu ürünün öncüsü olan Creme de la Mer’deki the Miracle Broth’u yarattığında yol gösterici olan işleme çok benziyor.
The Regenerating Ferment, cildin doğal kalojen, elastin ve diğer gençlik proteinlerinin üretimi için harekete geçirir ve cildin kendini yenileyebilme yetisinden yararlanıyor. Bir günde cilt canlanmış görünüyor. Sürekli kullanımla görünüşte yaşsız görünüm için çizgiler, kırışıklıklar ve gözenekler kökten azalmış oluyor. Ve bu çok yönlü serum tüm cilt tiplerine uygun hafif bir süspansiyon formulü ile başarısını tamamlıyor.