Ana SayfaSağlıkRomatizmal hastalıklar ve kış mevsimi

Romatizmal hastalıklar ve kış mevsimi

Romatizmal hastalıklar hemen hemen herkesin ortak derdi. Özellikle kış aylarında ağrılarla başa çıkmak gittikçe zorlaşıyor. Romatizmal hastalıkları olan kişilerin kış aylarında dikkat etmesi gereken unsurları Medicana Çamlıca Hastanesi Fiziktedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Doçent Doktor Nurdan Kotevoğlu’ndan öğrendik.

Kotevoğlu, “Romatizmal hastalıklar dediğimiz zaman çok geniş bir hastalık grubundan söz ediyoruz. İltihaplı romatizmal hastalıkların yanı sıra, dejeneratif hastalıklar, iş-meşguliyet ile ilgili hastalıklar veya enfeksiyon hastalıklarının tetiklediği kas iskelet sistemini ilgilendiren tüm ağrılı durumları anlıyoruz” diyor ve ekliyor: “Kas iskelet sistemiyle ilgili ağrının havanın nemi veya ısısı ile değiştiğini çok kez kendi deneyimlerimizden veya çevredeki büyüklerimizin yakınmalarından biliriz. Bu konuda yapılan çalışmalardaki veriler birbiriyle çelişen sonuçlar bildirmekle birlikte; son yıllarda Portekiz’de yapılan bir çalışmada havanın neminin hastaların ağrı algılamasını yüzde 70 oranında etkilediği sonucuna varılmış. Soğuk hava, yüksek basınç ve nem romatoid artrit ve osteoartrit hastalarının şikayetlerini artırıyor. Bu konuda kadınlar erkeklerden daha duyarlı. Fibromyalji dediğimiz romatizma türü ise atmosfer basıncından etkilenmiyor. Bel ağrısı yakınması da soğuk havada artıyor.” Doç Dr. Nurdan Kotevoğlu ile görüşmemiz sırasında öğreniyorum ki uzun ve güneşsiz günlerde özellikle ultraviyole ışığı ile D vitamini sentezlenemediğinden kemik zayıfl ıklarının yanı sıra romatoid artrit
hastalarında hastalığın seyri de olumsuz etkileniyor. Kuzey Avrupa ve Akdeniz ülkelerinde romatoid artrit hastalarında D vitamini düzeylerinin farklı olduğu, yaz ve kış arasında bu farkın devam ettiği görülmüş. “Güney İtalya‘da kalsiyum, D vitamini ve parathormon düzeyleri kadın ve erkekte, yaz ve kış aylarında ölçülmüş. Her iki
cinste de D vitamini düzeyinin yazın daha yüksek kışın da 8 kat kadar daha düşük olduğu görülmüş. Hipotalamus, hipofi z ve adrenal aksı ve melatonin üzerindeki günlük değişiklikler (gece-gündüz) iltihaplı romatizmal hastaların özellikle sabah saatlerindeki tutukluktan sorumlu bulunmuş. Kuzey Avrupa ülkelerinde kış aylarında daha az güneş ışığı olması romatoid artrit hastalarında ırksal özelliklerinin yanı sıra şikayetlerinin
artmış melatonin salgısı nedeniyle daha şiddetli olmasına yol açıyor” diyen Kotevoğlu şöyle devam ediyor: “Kış aylarında üst solunum yolları enfeksiyonları, (tonsillit, farenjit vs.) daha sıktır. Streptokoklar sık rastlanan etken ve hasta bu ajana karşı antistreptokok antikorunu (ASO) üretiyor. ASO aslında vücudun sterptokok enfeksiyonu ile karşılaştığını gösteriyor. Kas ve eklem ağrıları olan bir kişide ASO yüksek saptanması romatizmal hastalığı olduğu anlamına gelmiyor. Akut romatizmal ateş 9-15 yaşları arasında sık olup yüzde 0.11 sıklıkla romatizmal kalp kapak hastalığın ayol açıyor. Bu hastalıkta çok eklem tutulumu sıklığı yüzde 33, kalp tutulumu yüzde
25, hastalığın tekrarlama olasılığı yüzde 8.5. Bu nedenle ilk atağın iyi tedavi edilmesi ve nüks olma olasılığına karşı takibin yapılması uygun.” Çocukluk yaş grubunda iltihaplı romatizmaların kronik ve sık tekrarlayan tipinin kış ve bahar aylarında daha sık olduğu biliniyor. Romatoid artritte kuru ve sıcak iyi, nemli soğuk kötü. Post menapozal osteoporoz hastalarında kışın D vitamini eksikliğine rastlanabiliyor. Özellikle kalça kırığı geçiren hastalarda bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Kotevoğlu ile görüşmemden akılda kalanlara göre son bir hatırlatma: Romatizmal hastaların kışın grip aşısı olmalarında sakınca yok. Çünkü Tedavileri ile çelişen bir durum değil. Anti-TNF kullanan RA hastalarının dahi infl uenza aşısı olmaları mümkün.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI