İsviçreli bir mühendisin Koreli eşi , her yaz Kore’ye gidiyor ve tüm bel-sırt ağrıları düzeliyor. Bunun üzerine kendi hayat tarzını inceliyor ve en büyük farkın Kore’de devamlı çıplak ayak pirinç tarlalarında yürüdüğü olduğunun farkına varıyor. İsviçreye dönüp ayakkabıları ile normal zeminde yürümeye başladığından ağrıları tekrar başlıyor. Bundan yola çıkarak 1996 yılında, insanların sert ve düz zeminlerde yürürken kumda çıplak ayak ile yürüyormuş etkisi yaratacak MBT’yi geliştiriyor.
Uzun bir araştırma ve geliştirme döneminden sonra 1999’da ilk MBTler üretiliyor ve satışa sunuluyor. 2004’te şirketi 2 ortak satın alıyor: Klaus Heidegger and Hermann Oberschneider. Klaus Heidegger, Kiehsl markasının kurucusu ve daha sonra L’oreal’a satıyor Kiehls’ı. Her 2’side profesyonel kayakçı. Şirketin hızla gelişmesinden sonra 2007’de Berkshire Partners (yatırım şirketi) ‘de MBT’ye ortak oluyor. Şu an 45 ülkede satılan ve 10,000den fazla satış noktasına sahip olan MBT markası her yaştan insanın ayakkabı tercihlerinden biri haline gelmiş durumda.
1996 yılında ortaya çıkışından bu yana 20’si bağımsız bilimsel dergide yayımlanmış olan 40’dan fazla bilimsel çalışmayla iddiasını destekleyebilen, tek fizyolojik ayakkabı markası olan MBT hakkında daha fazla bilgi almak için şirketin CEO’su Jan Stig Anderson ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
İşte Jan Stig Anderson’un ağzından MBT markası…
TRENDUS: MBT markası nasıl bu kadar popüler hale geldi? Markanın gelişiminden biraz bahsedebilir misiniz?
Jan Stig Anderson: Marka için hiçbir zaman çok büyük reklamlar, PR çalışmaları yapılmadı. Televizyonda büyük çapta reklam çevrilmedi ve bunlar yayınlarda sık olarak verilmedi. MBT’nin tanınması, markayı kullanıp bundan memnun kalan insanlar sayesinde oldu. İnsanlar arkadaşlarına memnuniyetlerine anlattı, ve marka bilinirliği bu sayede başladı. Zaten kulaktan kulağa yayıldıkça, markanın gelişimi de hızlanıp devam etti.
TRENDUS: Yani marka bilinirliği tamamen insanların tecrübelerine diğerlerine anlatmasıyla başladı?
Jan Stig Anderson: Tabi… Deneyim burada kilit kelime. Markanın ana ilerleticisi insanların günlük yaptığı konuşmalardı, ki bu da bir reklam aslında. Zaten amacımız, hayat tarzı olacak bir marka yaratmaktı. Bu da gerçekleşti. MBT hayat tarzı haline gelen, sağlığı öne planda tutan bir marka. Şu anda Türkiye’de de yapmaya çalıştığımız bu. Aynı bilinirliği ve hedefi Türkiye’de gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
TRENDUS: Marka Türkiye’de yeni o zaman?
Jan Stig Anderson: Aslında çok da yeni değil. 1 yıldır Türkiye pazarındayız. Bu MBT’nin Türkiye’de sergilediği 2. kış koleksiyonu.
TRENDUS: Bir çok uzman doktor MBT’yi tedavi amaçlı öneriyor. Aynı zamanda bir çok insan da MBT ayakkabılarının onlar için vazgeçilmez olduğunu söyliyor. Bu çok büyük bir başarı.
Jan Stig Anderson: Bu markayı tercih eden insanların %60’ı bel, sırt, kas ve ayak ağrıları çeken insanlar. MBT alma sebebleri bu ağrıları hafifletmek. Çünkü MBT yürürken ve ayakta dururken kasların eğitimi ve aktivasyonu vasıtasıyla güçlü bir vücut inşa etmeye yardımcı oluyor. Bunu yaparak, fiziksel ağrılar ve acıların önüne geçmiş oluyor. 30 yaş üstünün daha çok tercih eden grup olması tamamen sağlık endişesi yüzünden.
TRENDUS: Fizyolojik ayakkabı diye bir terim var ve MBT’nin bunu ortaya atan ilk marka olduğu söyleniyor. Bu doğru mu?
Jan Stig Anderson: Evet, MBT’nin 15 yıllık bir geçmişi var bu alanda. Bizden sonra başka markalar da fizyolojik ayakkabı ürettiler ama MBT bu alanda ilkti. Başta da söylediğim gibi amaç markayı hayat tarzı haline getirebilmekti. Fizyolojik ayakkabılar da bu hedefe ulaşmamızda çok yardımcı oldu.
TRENDUS: MBT ayakkabıları sağlık için tercih edilebilir ayakkabılar, ancak stilettolar da kadınların vazgeçilmezi. Sizce bir kadın stiletto yerine MBT’yi neden tercik etmeli?
Jan Stig Anderson:(Gülüyor) Kimsenin MBT için yüksek topuklardan vazgeçeceğini zannetmiyorum. Hiçbir erkeğinde bir bayanın ayağında yüksek topuklu yerine MBT spor ayakkabısı görmek istiyeceğini de düşünmüyorum. Ben bile (yine gülüyor). Olay şu bence; insanlar ayakkabıları belli amaç için alırlar, zaten bu yüzden ayakkabı dolabımızda bir değil birden fazla ayakkabı çeşidi vardır. Yürürken başka ayakkabı giyersin, iş yerinde başka, özel bir davette başka, düğünde başka… MBT ayakkabıları, insanların yürüyüş, spor gibi aktivitelerde kullanabileceği sağlıklı ayakkabılardır. Aynı zamanda, özellikle uzun süre ayakta duran, iş yerinde uzun saatler kalan insanlar için çok faydalı ve bu yüzden de vazgeçilmez olacaktır. Örneğin fabrikada çalışan birini düşünün. Günün belki 10 saatini ayakta çalışarak geçiriyor ve işte bu bel ve sırt ağrılarına, hatta duruş bozukluklarına yol açıyor. Bu kişi MBT giyerse bu problemlerden kurtulacak. MBT bu amaçlarla tercih edilecek bir ayakkabı. Amacı acıdan kurtulmak olan insanlar bunu tercih edecek.
TRENDUS: Yani amaç yüksek topukluların yerini almak değil?
Jan Stig Anderson: Asla değil… Ayakkabı, insanın karşındakine göndermek istediği sinyali anlatır. Örneğin siz buraya gelirken topuklu tercih ettiniz, çünkü bir röportaja geliyorsunuz ve kendinizi hem elegan hissetmek istediniz. Bu kendine güvenle alakalı bir şey. Ancak; altını çizmek gerekir ki belli bir yaştan sonra karşınızdaki kişinin sizin için ne düşüneceğinden çok siz kendi sağlığınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Yani öncelikleriniz değişiyor. Önceliğiniz göndermek istediğiniz sinyalden çok kendi sağlığınıza dönüyor. İşte bu noktada MBT tercih sebebi haline geliyor.
TRENDUS: Sadece orta yaş grubu mu tercih ediyor?
Jan Stig Anderson: Aslında değil. Genç kızlar da hedef kitle içinde, çünkü çoğu bu ayakkabıların havalı olduğunu düşünüyor. Ayakkabıyı giyenlerin sayısı arttıkça tercih edenler de artıyor tabiki. Örneğin bir çok ünlü isim tercih ediyor. Paris Hilton duruşunu düzeltmek için giymiyordur, sanmıyorum. Beğendiği için tercih eden bir çok kişi var. Dediğim gibi tamamen göndermek istediğiniz sinyalle ilgili. Gençler kendi aralarında bunun daha havalı görünmeye yaradığını düşünüyor ve tercih ediyor. Benim kendi kızım, bu ayakkabıların çok havalı olduğunu düşünüyor, eşim ilk başta aynı fikirde olmasa da (gülüyor). Ama şimdi o da giyiyor.
TRENDUS: Son olarak Kırmızı Nokta Ödülünden bahsedelim.
Jan Stig Anderson: Bu çok büyük ve önemli bir ödül. Yaklaşık 4000 marka bu ödüle sahip olmak yarışıyor. Aslında bu ödül tasarımcıya özel bir ödül. Bu ödülü MBT’nin alması bizim için önemliydi. Aynı zamanda şaşırtıcı da oldu çünkü biz bunu fonsiyonellikten dolayı değil tasarımı sayesinde aldık. Bu bizi biraz şaşırttı açıkçası.
TRENDUS: Peki son olarak, bu ödülü aldıktan sonra markanın gelişiminde değişiklik oldu mu?
Jan Stig Anderson: Gelişiminde demeyelim, ancak inanılırlık açısından çok katkısı oldu. Yani markaya olan güven arttı. Dünyanın hemen her yerinde mağamız var ve insanlar mağazaya girerken bu kırmızı noktayı görünce dikkatleri markaya yöneliyor. Aldıkları ürünün gerçekten iyi olduğuna inançları artıyor. Yani hem bilinirlik hem güven artıyor, bunlar da bir marka için en önemli şeylerden iki tanesi.
Demi Moore, Paris Hilton, Salme Hayek gibi ünlülerin tercih ettiği MBT’leri Türkiye’de Boyner mağazalarında bulabilirsiniz. Mucize ayakkabı MBT farklı modelleri ile sizi bekliyor.