Paris ve moda ikilisinin cazibesine dayanamayarak bu sene sokak modasından defilelere kadar tasarımcıların 2013/14 Kış koleksiyonlarını en güzel görüntülerle size aktarmak için Trendus olarak modanın başkentine tam sekiz gün sürecek olan bir ziyaret düzenledik. Dün Alexis Mabille ile başlayan Paris Moda Haftası bugün tanıtılan Guy Laroche ve Dries Van Noten gibi başarılı isimlerin tasarımları ve katılımcılar ile daha da hareketlenmeye başladı.
Yaklaşık iki derece civarında seyreden rüzgarlı ve soğuk bir havaya rağmen incecik şifon elbiseleri ve topuklu ayakkabıları ile her an görüntülenmeyi bekleyen moda aşıkları bıkmadan sokakları ısıttılar. Paris Moda Haftası`nın birinci gününde sokakları her renkten kürkler sararken Asya trendinin etkileri neredeyse bütün katılımcılar üzerinde izlerini taşımaktaydı.
Podyumların ilk günlerinde en çok dikkati çeken tasarımcı Dries Van Noten olurken sokak modasının en popüler ismi ise "Sweet Paprika" isimli Gabriela Atanasov oldu. Kendi tasarımları ile sokakları etkisi altına alan Gabriela, henüz yolun başında olsa da moda tasarımcısı olmak istediğini özellikle vurguluyor.
Soğuk havayı ve kameraya poz verenleri bir kenara bıraktığımız zaman ise karşımıza ilk önce Guy Laroche çıkıyor. Yırtmaç yerine yandan fermuarlı, dekoltesi ayarlanabilen eteklerin bu sezon ne kadar popüler olacağını bize bir kere daha hatırlatan Laroche, siyahların yanında yer verdiği mor renk ile karanlık tarafı olan her kadının aynı zamanda istediği zaman etrafı parlatabileceğini bizlere gösteriyor.
Bugünün en çok talep gören defilesi Dries Van Noten olurken tasarımcının davetlileri arasında en çok dikkati çeken isim Anna Wintour oldu. Filmlere bile konu olan snob tarzından ödün vermeyen Wintour, sade kıyafetleri ve asık suratı ile soğuk havayı ısıtmak yerine biraz daha soğuttu. Bu soğuk misafirinin tam tersine çok sıcak bir koleksiyon hazırlayan Dries Van Noten`in tasarımlarında etkili olan bir akım ise Asya oldu. Kimono şeklinde parçalara yer veren tasarımcı onları pantolonların üzerine geçirdiği eteklerle kombinleyerek cesaret isteyen look`lar ile karşımıza çıktı. Yüksek platformlu ayakkabılar yerine dolgu topuklu spor parçalar kullanan Noten, 2012 sezonunda hayatımıza giren "Dolgu topuklu spor ayakkabı" modasının devam edeceğini gösterdi.
Günün son defilesini gerçekleştiren Mugler ise saten etekler ile yün kazakları birleştirerek gece ile gündüz giyilebilecek kumaşları yanyana getirdi. Sadece gece değil gündüz de rugan tutun parlak deriye kadar pek çok farklı görüntüyü üzerinizde taşıyabileceğinizi savunan Mugler`ın mankenlerin başına taktığı ilginç sapkalar ise günün konusu oldu.
Günün süprizi:
Birkaç sezondur tasarımlarını Paris`te tanıtan Portekiz asıllı tasarımcı Luis Buchinho`nun ülkesinde yaşanan devrimden yola çıkarak hazırladığı koleksiyon o kadar beğeni topladıki adeta günün yıldızı oldu. Devrimin karanlık yanını siyahlar, aydınlık günleri ise beyazlarla tasfir eden tasarımcının araya kattığı kırmızılar ise bu üç rengin artık ayrılmaz birer klasik haline geldiklerini kanıtladı. Fuşya ile kırmızıyı tasarımlarında birleştirerek ilginç ama güzel bir görüntğ yakalayan Buchingo, verev kesimli yakaları öne çıkarttı. Pop-art akımını da başarı ile tasarımlarına aktaran Luis, mini etekleri ve bol paça pantolonları bolca kullandı.
Fotogaleriye tıklayarak en ilginç sokak stillerini ve bugünün en önemli defilelerinde yer alan tasarımları yakından inceleyebilirsiniz.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
