Trendus röportajı: Özgür Masur

Giysilerinizi tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Ben moda tasarımcılığı kimliğimle ürettiğim hiçbir koleksiyonuma ilham geldi hadi başlayayım tarzında hayat veren bir moda tasarımcısı olmadım. Kısaca ilhama inanmam daha çok yeni bir koleksiyona başlıyorsam neyin beni daha fazla  olgunlaştıracağına ve koleksiyonu özel kılacağını düşünürüm. Ama şunu da belirtmeden geçemem; iyi bir gözlemciyimdir ve sokaktaki insanları izlemeyi severim… Bunun bana fikir vermekte en uygun yol olduğunu düşünüyorum.

Modadaki trendleri takip ediyor musunuz? Ve 2010 yazı için olmazsa olmaz dediğiniz ürünler nelerdir?
Modadaki trendleri takip etmekten ziyade daha çok güncel olayların içinde bulunmayı tercih ediyorum. Çünkü bunun  trendleri belirleyen unsurlardan biri olduğunu düşünüyorum. 2010 yazında olmazsa olmaz dediğim şey ise, kesinlikle neon renkleriyle yapılmış emprime baskılı çiçekler olmalı ve bunlar basic formda tercih edilmeli.

Kıyafetlerinizi tasarlarken hayal gücünüzdeki zarif ve güçlü bir kadından bahsediyorsunuz.O halde sizce bir kadının gardırobunda olması gereken parçalar nelerdir?
Her kadının dolabında bulunması gereken birkaç önemli parça vardır. Bunların başında beyaz ve siyah renkli basic elbiseler gelir. Çünkü acil durumlarda pratik bir seçenek olacaktır. Üzerinde kullanacağımız  aksesuarlarla da bunlar farklılaştırılabilir. Ayrıca gardırobunuzda mutlaka açık renk bir denim pantolon da bulundurmalısınız. Bu seçenek bir çok üst kombinle sizi sıkıntıdan kurtaracaktır.

Sizin tasarladığınız kıyafetleri sizce ne tür aksesuarlar tamamlar?
Kıyafetlerimi genelde küçük aksesuarların tamamlayacağını düşünüyorum. Çünkü parçalarım çok güçlü detaylarla olgunlaşmış oluyor. Bu yüzden çok fazla aksesuar kaldırmıyor. Örneğin,  sade bir yüzük ve küpe olabilir.

Hatice Aslan ve Nebahat Çehre gibi ünlü isimler tasarımlarınızı giydi.Hiç düşündünüz mü neden siz seçiyorlar?
Özgür Masur kadınlarının,  kıyafetlerimi çok özel bulmasının nedeninin Türk kadınını çok iyi tanımış olmamdan geçtiğine inanıyorum. Ben hiçbir zaman ışıltının ve gösterişin yada tarz görünmenin pul, payet veya  şıkır şıkır taş süslemeli elbiselerden geçtiğine inanan biri olmadım. Bana göre bir kadın, giysilerinde  kendi karakterini yansıtacak gücü taşıdığı kumaştan almalı. Bu yüzden ben de tasarımlarımı yaratırken  kumaşlara özel detaylarlar vererek onlara farklı bir kimlik kazandırma amacındayım. Çok rahatlıkla belirtebilirim ki, bunu anlatabildiğim ve buna inanan ciddi bir kitle var. Türkiye`de bilinçli giyinebilen kadın sayısının  oldukça fazla olduğuna inanıyorum.

Tasarımlarınız İstanbul Fashion Week 2010 sonrasında hala konuşuluyor… Koleksiyonunuz teması ilgimizi çekti. Neden Protez-sto?
Son koleksiyonum olgunlaşma dönemimin en belirgin adımıdır benim için. Yani kadınlara yapıştırılmış ve zorunlu kılınmış duygular yada öğretileri anlatmak, inanın çok derine inmek  ve uzun uzun cümlelerle ifade etmek gerektiriyor. Türk kadının çok güçlü bir kimliğinin olduğuna ama bu kimliği hiç bir zaman hayata geçirmek ve belirginleştirmek için çaba sarf etmediğine de inanıyorum. Dolayısı ile doğumundan, yetişkinliğine kadar olan süreçte ona öğretilen ve ona yakıştırılan kimlik ne ise onu kabulleniyor. Çok azı bireysel olarak, aslında yaşamın içinde ne kadar önemli  yerlerinin olduğunu yansıtabiliyorlar. İşte bende o azınlık yerine çoğunluk olan kadınlarımın isyanlarını ve sakin `protesto`larını yorumladım. Protez, kadınlarıma bedenlerinde hiç kendileri gibi olmamalarına neden olan  simge niteliğidir benim için… Özgür Masur dilinden her iki olguyu bütünleştirmenin yeni yorumlanmış adı ise;
 `PROTEZ-STO `

New York Fashion Week 2010`u takip ettiniz mi? Beğendiğiniz birileri oldu mu?
New York Moda Haftası`nın sıkı bir takipçisi olduğumu söyleyemem.Ancak benim etkilendiğim tasarımcılar Jason Wu ve Michael Kors.

Son olarak; giydirmek istediğiniz stil sahibi güçlü kadın sizin tanımınıza göre nasıl bir kadın?
Stil sahibi bir kadın, vitrinde gördüğü kombini birebir kullanmayan, sırf marka ve moda diye bazı ürünleri giymeyen, ayrıca  değişik parçaları kendi üzerinde güzel şekilde kombinleyebilen, çok ucuz markalarla zengin bir görünüm elde edebilen ve en önemlisi kendi bedenini tanıyan kadındır.Sanırım her şey bir yana, moda diye moda kurbanı olan zihniyetten uzak durmak ve taşıdığımız kıyafet ile mutlu olmak bir kadını özelleştirir.