Ana SayfaYazarlarORANGE IS THE NEW BLACK

ORANGE IS THE NEW BLACK

               Düşüncesi bile korkutucu olan hapishane hayatında neler olduğunu merak edenleriniz vardır. Gizemli, ürkütücü ve garip bir dünya… Şu sıralar üçüncü sezonunu izlediğim Orange is the New Black, bizdeki değil ama ABD’deki bir hapishanede yaşananları anlatan hem komik hem hüzünlü bir dizi. Emmy’ye de çok sayıda adaylığı bulunduğu için muhtemelen duymuş, izlemişsinizdir. Ancak, varsa, bilmeyenlere / izlemeyenlere de duyurmak istedim.

Uyuşturucu operasyonları için kara para aklayan Piper Kerman’ın bizzat yatıp çıktıktan sonra yazdığı kitaptan uyarlanan bir senaryoya sahip dizi. Karakterler ve olayların aktarılışı o kadar başarılı ki izlerken kendimi kitap okuyormuş gibi hissediyorum. Orada vakit geçiriyor, kafamda karakterlerle konuşuyorum. Bu yüzden bence Emmy’den 10 adaylık ve 3 ödülle ayrılmaları gayet doğal. Bana göre dizinin en tuhaf karakteri ‘Crazy Eyes’ dedikleri Suzanne. Ona hayat veren kişi ise Uzo Aduba. Kadının normal halini gördüğümde “oyunculuk işte böyle bir şey” dedim zaten ödülü alan da o olmuştu. Kendisi bu sene de 16 Temmuz’da Emmy ödülü adaylıklarını açıklayacak isimlerden biri.

‘İçerde’ yaşananlar, cinsellik, arkadaşlık, herkesin birbirinin arkasından iş çevirmesi ama gün sonunda aynı kaderi paylaşmaları, annelerin dramı, annelerin acımasızlığı, tecavüz skandalları, iş bölümleri ve ne olursa olsun hayatta kalma çabaları. Ellerinin altında bunca imkan varken (spor, çalışma, meslek öğrenme, para kazanma…) bu kadar zor şartlarda yaşıyorlarsa, hiçbir imkanı olmayan hapishanelerde neler olup bitiyor kim bilir…   

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI