Var olduğumuz hayatı evreni ve olayları duyularımız vasıtası ile algılamaya alışık olduğumuzdan sıra dışı gelen durumları çözümlemek ve adaptasyona geçmek nedense bizlere çoğu zaman karmaşa ve kaos gibi yansır. Evrendeki her durumu ve gelişmeyi beynimiz elektrik akımı vasıtası ile algılar, bilinçaltında değerlendirmeye alıp yorumlar ve bunlar olup biterken benlik adını verdiğimiz kişiliğimizin gerçekliğe en yakın olan bölümü olan mekanizma hiçbir şeyin farkında değildir şuurumuzda formatlanmış bilgilerin belli bir gecikmenin ardından bilincimize varması sonrası zamanı yeniden düzenler, ve biz insanlar kendimizi şimdiki zamanı yaşadığımız yalanına inandırmış oluruz. Şimdiki zaman aslında mevcut değil. Dünyayı algıladığımız benlik, olayları her zaman geriden takip ediyor. Dolayısıyla varoluş, bilinci biçimlendiriyor.
ALGI YANILGILARI
Bu durum da bu teorilerden yola çıkarak aslında evrende geleceğe ait bilgilere erişmek veya o vizyonları görmenin de imkansız olmadığını kabul edebiliriz.
Aslında çoğu zaman cehenneme kendi elimizle çevirdiğimiz hayatın o denli gizemli ve cezp edici tarafları var ki onlardan sadece bir tanesinin farkına varabilsek cenneti bu dünyada yaşarken keşfetmiş olurduk. Neden bizi korkuya sevk eden kişi ve olayları o denli önemseriz? Cesaret bilgi ve öz güven ile başarılamayacak hedef yoktur kendi özümüzün doğruları yerine bizlere hep dikte edilen saçmalıkların gerçek olduğuna şartlanmamız sonucu hep başkalarının çıkar ve gayelerine kendimizi alet edip onların ego tatminine sebep olmuşuzdur.
Duygu ve dürtülerimizin esiri olurken kişiliğimize ödün verdiren hatta sabote eden hissel yanılgılar öfke dehşet bunalım gibi bizleri felakete taşıyacak sonuçları doğurur. Oysaki hayatımızdaki realite bu ilkellikler üzerine kurulu olmamalıdır. Öğrenmeye bilgiye ulaşmaya set çeken, sansür uygulayıp, düşünce özgürlüğümüzü bastırmaya çalışan tüm akım ve yaptırımlara karşı doğamızda bir tepki gösterme dürtüsü her zaman var olmuştur. Bu bireysel tepkiyi kitlesel reflekse dönüştürmeyi başarabilirsek belki o zaman yaşamda var olma sebebimizin gerçeğine bir adım daha yaklaşmış oluruz.
Yakın gelecekte baş döndürücü gelişmelere hem ülke insanı hem bir dünya vatandaşı olarak hazır olun zira etrafımızda baş döndürücü hızda gelişen olaylar zincirine her saniye başka bir halka eklenmiş oluyor. Enerji eko sistem genetik nano teknoloji bilişim güvenlik sağlık gibi ciddi ve kaçınılmaz konular yerine boş safsata ve kısır döngüsel çekişmeler savaş naraları bölünmek ve şiddet gibi negatif hesamet duyguları ile zehirlenmiş hastalıklı bir zihin toplumların kanseridir.
Gelecek biliniyor ve görülüyor ve buna göre diğer uluslar ve devletler yeni stratejiler benimsiyor bu yarışta geri kalan devletlerin yaşamaya hiç mi hiç hakkı yok. Toplumsal algılamamızda reform yapıp daha az şiddet daha az cehalet ve daha az teslimiyetle beraber sevgi hoşgörü bilgi ve paylaşımın doruğa çıktığı bir dünyayı gelecek nesile hediye etmek insanlık misyonumuz olmalıdır.
Çok yakında yakın gelecekte dünyamızda baş döndürecek yenilikler gelişmeler teknolojik buluşlar ve cihazların varlığından bahsederek hayatınıza pembe ve mavilerle dolu güzel bir renk demeti katacağım.
Bir Ömür Boyu Mutluluk İçin Hayata Kısada Olsa Bir Tebessüm Edin.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
