Ana SayfaYazarlarYALAN DENİZİNDE KULAÇ ATMAK

YALAN DENİZİNDE KULAÇ ATMAK

Bazen ne kadar da güzel ve ustaca yalanlar söyleriz umursuzca karşımızdaki kişiye ve kitlelere değil mi? Tek gaye çıkarlarımız doğrultusunda bilinçli olarak doğru olmayanı söyleyip onları yanıltmaktır. Aşk da, iş de, dostluk da bin bir suratı bir sanatçı hünerliğiyle kişiliğimize taşır ve oynarız, bazen kendi yalanlarımıza biz bile inanırız ki daha sonrasında o şizofren rol ve karakterin esiri bile oluruz. İşin en acısı da en değer verdiğin ve sevdiğin insanlara söylenen sahte söz ve ifadelerde yatar.

Günümüz hayat döngüsünde kimi zaman yalanı dinlemek ve o yalanla avutulmak hissi bizi yaşamın ağır ama acı gerçekleri karşısında bir kaçış kapısı aralar. O yüzdendir ki etrafımızdaki goygoycuları yakınımızda tutmak bir tür psikolojik doğal terapi vazifesi görür, işin zaten tehlikeli ve acı noktası da burada yatar gün gelir duymaya alıştığımız ve bizi keyiflendiren abartılı sözler ve o sözlerin sahibi kişilere benzemeye başlarız karakterimiz ve kişiliğimizden ödün verirken evrimleşmemiz geriye doğru bir sürece gider. Günümüzün etik yoksunu felsefe ve sloganı “En büyük yalanı en iyi şekilde pazarlar ve sunarsan başarı o kadar yanındadır.” Bu söz zaten her şeyi en net biçimde bizlere anlatıyor.

Sosyal toplumlarda hayatımızın her evresinde rol alacak yalanlar üzerine inşa edilmiş davranış ve fikirler ile duygusal tepkimeleri gelecek kuşaklara kötü bir miras olarak devrederek geleceğimizi ipotek altına aldığımızın farkında mıyızdır acaba?
Seni seviyorum demenin anlamını tüm yoğunluğuyla kalpten hissederek sevdiklerimize sevenlerimize kaç kez söylemişizdir ya da itiraf etmişizdir. Bu söz samimi ifade içinde olmalı masum ya da aşk yalanları adını verdiğimiz bahaneler ardına saklanmadan bir çocuk kalbi masumiyeti içinde olursa değer kazanır. Pahalı hediyelerden belki daha az göz kamaştırıcı gelebilir ama etkisi gerçek değerden anlayan için en nadide bir mücevher gibi kabul görür. Kadın veya erkek her iki taraf ilişkilerinde samimi davranmalılardır gizli saklı entrikalar ve hamaset duygular içeren hislerin gölgesinde zoraki devam eden bir beraberlik yozlaşıp kokuşan zoraki bir ilişkisel mahkumiyete dönüşmemelidir. Kafa karıştırıp durumu olduğundan farklı bir görüntüde aksettirip yanıltarak zavallı bir kurnazlık çabası ile devam ettirip, birde işler sarpa sarıp foyamız ortaya çıktığında olayı ört bas etmek için türlü şekillere girmek ve rezil olmak daha da traji komik bir hal alır.
Bazı güç sahipleri yalanı sistemi sömürüyü güçlü kılmak ve hegemonyalarını devam ettirip kalıcı olması için sıkça kullanırlar zaten yaşadığımız dünyada tüm sorunların altında bu sebep yatar çünkü yalan adaleti duyguyu sevgiyi aklı barışı köreltir kaosu besler. Bize acı da olsa gerçeği gösteren eleştiren samimi dost ve sevdiğimiz özel insanlar ile birlikte hayatın tüm zorluklarını ve baskılarına göğüs gerecek azimli realist bir tavır sergilemeliyiz. Yalanlardan sıyrılıp paranoyak hayali bir kişiliğe bürünmeden varlığımızı tüm çıplaklığı ile karşımıza ifade edip iletişimi sade ama güçlü kılarak, doğru hedefleri kısa zamanlarda kat edebiliriz.
Yalan Denizinde Kulaç Atmadan Önce Boğulurken Benliğinizi de Kaybedeceğinizi Hesaba Katın. 
                                                                                                                                                                                                                                        M.Sırma

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI