Ana SayfaYazarlarArgan yağını memleketinde keşfettik…

Argan yağını memleketinde keşfettik…

Geçtiğimiz günlerde bir grup editörle birlikte Nivea’nın yeni serisini keşfetmek için Fas’a gittik. Niye Fas diye soranlara cevap az sonra… Bu benim ilk Afrika gezim… Gezi planı belli olur olmaz önce Casablanca ve Marakesh hakkında bilgi edinmeye başladım, sonraysa niye Fas’a gidiyoruz diye kafa yormaya…

Ve günler geçtikçe anlıyorum ki Nivea yakın zamanda yüzde 95 doğal içerikli bir yüz bakım serisi piyasaya çıkaracak… Bizler Marakesh’deki basın toplantısında ve üç günlük basın gezisinde bu ürünleri yakından deneme şansını yakalayacak öncelikli azınlığın üyeleriyiz.
Güzelllik ürünleri hakkında biraz da olsa kafa yoran biriyseniz kozmetik ürünlerin içeriklerinde de belli zamanlarda belli içeriklerin daha rağbet gördüğünü farkediyorsunuzdur. Tıpkı şimdilerde Argan yağının yükselen trend olması gibi.
Kozmetiğin yanı sıra eczacılıkta ve mutfakta da kullanılan argan yağı, yalnızca Fas’ın güneybatısında yetişen, dünyadaki en eski ağaçlardan biri olan “Argania Spinosa”nın meyvesinin çekirdeklerinden elde ediliyor. Fas’ın sıvı altını olarak bilinen yağ, geleneksel yöntemlerle üretiliyor. Son olarak da Nivea’nın yeni serisinde bizlerle buluşuyor.
Gelelim Fas izlenimlerime… İki gece üç günlük Fas gezisinin ilk gününde Casablanca sokaklarında vaktimizi geçiriyoruz…Unutulmaz Casablanca filminden esinlenerek, filmdeki restorana birebir benzetilerek yapılan Rick’s Cafe yemek durağımız… Yemek sonrası gelen rehavete eşlik eden üç buçuk saatlik otobüs yolculuğuyla ikinci durağımız Marakesh… Karanlıkta girdiğimiz şehir, o karanlıkta bile tek düze rengiyle(tüm binalar yasalar gereği kiremit renginin farklı yedi- sekiz tonunda) zıtlıklara, harekete, lokal insanına dikkati çekiyor. Marakesh’de La Momunia Otel,  konaklama mekanımız…Aslında otel demek hakaret sayılabilir. Kendileri mini bir saray… Portakal bahçeleri, palmiyeleri ve güler yüzlü otel çalışanlarıyla sadece otel bile görülesi bir mekan.
Nivea’cılar Afrikaya götürmüşken şehrin nimetlerinden de tam olarak yararlanmamızı sağlayacak mükemmel bir program yapmışlar. O sayede hem Marakesh Medinası’nı keşfedebildik, hem Bahia Sarayını gezebildik, hem Yacout, Comptoir, Grand Cafe De La Poste gibi yöresel tadları deneyebileceğimiz mekanlarda yemek yiyebildik. Tabii tüm bunları yaparken argan yağının yararlarını öğrenmek için Marakesh’in en ünlü aktarını ziyaret etmeyi, Palmiye ormanlarını gezmeyi, deve turu atmayı, unutulmaz Jardin Majorelle’i gezerken usta Yves Saint Laurent sergisini bile ağzımızın suyu akarak izlemeyi de ihmal etmedik vesaire vesaire….
1966 yılında Marakesh’e geldikten sonra şehrin yansıttığı renklerden ve hayattan esinlenerek farklı koleksiyonlar yaratan YSL, şehrin renk ile birebir örtüştüğünü düşünüyormuş. Majorelle bahçesini gezince majorelle mavisinin, sarının, kiremit renginin, yeşilin farklı tonlarının neden bu kadar yaratıcılığı tetiklediğini insan daha iyi anlıyor.
Üç günlük gezi sonrasında anlıyorum ki mükemmellik kolay kolay elde edilmiyor… Tıpkı Nivea’nın her işe gösterdiği ince detayı ve doğallıktan kopmadan yeniliğe açık olmayı da gerektiriyor. Makyaj çantamda yeni bakım ürünlerim, aklımda Fas anılarım hayata bir başka bakıyorum. PEMRA geziden çok memnun…PEMRA yenilenerek döndü…

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI