Siz hiç kendinizi bir anda cennette hissettiniz mi? Peki ya ünlü bir filmin kahramanı gibi? Ya da bir nevi Survivor yarışmasına katılmış gibi… Ben geçtiğimiz günlerde Göcek’e yaptığım bir iş gezisinde bunların tümünü aynı anda yaşamış oldum. İnanın unutulmaz anlardı.
Tamamı sertifikalı organik kozmetik ürünleriyle haklı bir hayran kitlesine sahip olan Rare Blossom, uzun araştırmalar sonunda hazırladığı güneş ürünlerini de tüketicilerle buluşturmaya karar verdi. Bir grup editörü de bu vesileyle Rare Blossom hikayesinin ilk başladığı yerlerden biri olan Göcek’e davet etti.
Zaman mükemmeldi… Çünkü güneşlenme sezonu henüz başlamamıştı. Deniz çantamıza hangi ürünleri koymamız gerektiğine tam karar verememiştik. Sebep mükemmeldi… Çünkü sağlıklı ve bronz bir cilde kavuşmayı hepimiz hayal ediyorduk. Mekan mükemmeldi… Çünkü Neylan-Semih Dinler çiftinin (Rare Blossom’ın sahipleri) dağ evi, evin manzarası (arkada keskin dağ, önünüzde uçsuz bucaksız yeşillik, zeytin ağaçları, doğal bitki örtüsü) sizi bambaşka hayallere sokuyordu. İkram mükemmeldi… Doğal ve organik bir markanın organizasyonundaki kahvaltıda tıpkı markanın doğaya gösterdiği saygı gibi bahçeden toplanmış zeytinler, zeytinyağları, kekikler, salatalık, domates, peynir, bal, kaymak, köy ekmeğinin vs. vs. sunulduğu iştah açıcı bir sofraydı.
Yıllardır şehrin içinde ve keşmekeşinde yaşamış ve yaşayan biri olarak doğanın tam ortasında olmak, iris, lavanta, zeytin, kekik… ağaçlarının ve bitkilerinin arasında uzun sohbetler etmek, yürüyüşler yapmak… Kahvaltı sırasında masanın yeşillik gören kısmında otururken, akşam üstü şarap- peynir ikilisiyle açıyı değiştirip dağ manzarası eşliğinde saatler geçirmek, sessizliği bölen kuş sesleri ile kendine gelmek insanı cennette hissettiriyordu. O mükemmel mekana, Yakatarla`ya ulaşabilmek için Göcek sahilinden dağlarına çıktığımız patika, taş yol, kimi zaman sadece arabamızın geçebileceği genişlikteki yol, yolun kenarındaki uçurum gibi yarlar tıpkı “Survivor Dağda” gibi hissettiriyordu… Ve o mükemmel dağ evinin önüne kurulmuş mükemmel sofra… Davetlilerin tamamının uzun saatler boyunca kenarında oturduğu, tatlı sohbetler ettiği, kimi zaman aynı anda konuştuğu kimi zaman kendi sessizliğinin sesini dinlediği Ferzan Özpetek filmlerinden bir kare gibiydi vesaire vesaire…
Eminim güneş yağı, bronzlaştırıcı güneş yağı, güneş sonrası sprey ve güneş sonrası losyondan oluşan Rare Blossom Güneş Ürünleri grubunu yakında sık sık duymaya başlayacağımız, kullandıktan sonra vazgeçemediğiniz ürünler arasında yerini alacak. (biz gezi sırasında ilk numuneleri kulandık ve tatlı bir yanıklığa ulaştık bile)
Bu öyle bir geziydi ki hem güneşin dokunuşunu tenimizde hissettik hem de unutulmaz anlar yaşadık, güldük, eğlendik, hatta ruhumuza detoks yaptık… Ne diyebilirim ki PEMRA doğada vakit geçirmeyi seviyor… PEMRA doğayı ve doğalı sevenleri daha çok seviyor.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
