Hayat tam da bir ilişki yönetimi vakası değil mi? Önce anne babanızla, kardeşinizle, sonra öğretmeninizle, arkadaşlarınızla, akrabalarla, sevgiliyle, patronla, karınızla kocanızla, çocuğunuzla, Allah ne verdiyse işte hayatınıza giren çıkan herkesle, kapıcıyla, manavla, satıcıyla, müşteriyle…
Ve her zaman herkese tahammül edecek sabrımız yok, kimsenin yok, herkesin amacı, niyeti, davranışı başka. Ben de son günlerde sabrımın pek olmadığı tahammülsüz günler geçiriyorum. Karşıma çıkarsanız birden bağırmaya başlar, kavga eder ya da ağlamaya başlarsam panik yapmayın, sakin olun, geçecek…
Bunun dışında şu ticari günlerin bize dayattığı hediye alıp vermecenin bir örneğini yakında göreceğimiz yılbaşına şurda sayılı gün kaldı. Tamam kardeşim yaratıcıyız çok şükür de bunun da bir tıkanma noktası var, hadi şimdilik parlak bir fikirle yırttım, peki ya sonra? Evrenden talebim yılbaşı ve sevgililer günlerinde dayatma hediye zorunluluğu kalksın, kızlara çiçek böcek almak, bi yemekle geçiştirmek kolay ama biz kızlar fikirlerimiz tükendiğinde napıcaz?( Evet kazak geyik bir hediyedir…)
2012 gelmeden son olarak söyleyecek 2 çift lafım daha var: bu sene daha fazla doğal afet olmamasını, ekonominin dibe batmamasını, kansere çare bulunmasını, savaş çıkmamasını, herkesin barış-sağlık-mutluluk ve aşk içinde yaşamasını diliyorum, bi de mümkünse nutella havuzunda yüzme fantazimi gerçekleştirirsem şahane bir yıl olabilir (rüyamda da olsa olur sonuncu tabi). Bitti mi? Hayır tabii ki; şurada wishlistimi de paylaşayım, iyi karma diye bişi var sonuçta: Iphone 4S, Beats kulaklık, Tanzanya seyahati (Annecim blogumu okuduğunu biliyorum, sevgiler!!)
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
