Ana SayfaYazarlarsükunetinizi koruyamayacaksınız: istanbul calling

sükunetinizi koruyamayacaksınız: istanbul calling

 Her şey Rihanna’nın İstanbul’a geleceğinin duyurulmasıyla başladı ve Pozitif Live, adını Istanbul Calling koyduğu konser serisinin fitilini böylece ateşlemiş oldu. Son zamanların adından –iyi ve kötü- sıkça söz ettiren ismiyle ağzımıza bir parmak bal çalan Pozitif Live, geçtiğimiz günlerde, bizi adeta bombardımana tutarcasına, gerçekleştirecekleri etkinlikleri açıkladı. Kimimiz İnönü Stadyumu’nda kimimiz de bilgisayar başında dile gelen isimler karşısında hop oturup hop kalktık. 

Kimisiyle ilk kez karşılacağımız kimisini de bir kez ve bir kez daha dinlesek bıkmayacağımız liste hepimizi heyecanlandırdı. “Hadi be!”ler ve “Bunu asla kaçırmam!”lar eşliğinde kopan fırtınanın ardından şimdi arkamıza yaslanma ve önümüzdeki 3 ay boyunca neler olup biteceğini sakin kafayla tahlil etme zamanı. Okuyacaklarınızdan sonra sükunetinizi koruyabilirseniz tabi. 

Heyecanın altını biraz daha açmak adına, öncelikle Istanbul Calling’e ev sahipliği yapacak mekanlara göz atmakta fayda var. İlk durak İnönü Stadyumu. Futbol sezonundan sonraki ve tadilata girmeden önceki dönem arasında yeşil saha binlerce kişi için müzik mabedi haline gelecek. Diğer önemli nokta ise Parkorman. Uzun süredir herhangi bir etkinlik için kapısından giremediğimiz mekan, yazın sıcak günlerinde müziğin en serin ve en yoğun zirvesi olacak. Festival aynı zamanda Küçükçiftlik Park, Babylon, Salon İKSV, Maçka Parkı, Salt ve Pera Müzesi gibi noktalarda da sesini duyurmaya devam edecek.

Şimdi gelelim panel, atölye çalışmaları ve parti gibi diğer etkinlik detaylarının yakın zamanda açıklanacağı Istanbul Calling’in baş kahramanlarına:

Hakkında çok şey söylenebilecek olmasına rağmen sadece isminin bile birçok şeyi açıklamaya yettiği Rihanna, festivalin açılışını yapacak ve 30 Mayıs’ta İnönü Stadyumu’na elmas tohumları ekecek. Biletleri 15 gün içerisinde tükenen konserde izleyicileri neyin beklediği belki de en büyük soru işareti zira 26 yaşındaki şarkıcının dünyaya meydan okuyan duruşunun sürprizlerle dolu olduğunu belirtmeye gerek yok.

İnönü Stadyumu’nun çimleri ikinci kez, 7 Haziran’da elektronik müzik dalgalarıyla hareketlenecek ve Tiesto, house ve dance türünde ne kadar usta olduğunu bir kez daha kanıtlayacak. 

Ve, 23 Haziran’da Parkorman, Indie Park olmanın altına imzasını atacak zira The National –ve henüz açıklanmayan isimler- yoğun hisleri ritmik adımlara dolayarak belki de serinin ilk ve en dramatik anlarının yaşanmasına sebep olacak.

Dans etmenin gerçekten ne olduğunu bilenlerse 29 Haziran’da İnönü Stadyumu’nun zeminini evi belleyecek. Çünkü Prodigy, Basement Jaxx ve Jaguar Skills ile, ne istediğini bilircesine o an orada olanları yepyeni halleriyle tanıştıracak. Tahmin edersiniz ki, dans etmekten içimiz dışımıza çıkacak.

Dünyadan kaçışın saniyeler sürebileceğini anlamak içinse 30 Haziran’da Parkorman yoluna düşeceğiz. Öngörülemez sahne şovları ve gerilimi yüksek sahne duruşuyla 30 Seconds to Mars, festivalin alternatif kanalından girerek Güney Kaliforniya’nın tozunu genizlere yapıştıracak.

Üzerimizdeki ağırlığı atmamıza fırsat bulamadan, 2 Temmuz’da Sigur Ros, İzlanda’nın soğuğunu ve aurora’sını Parkorman’a bırakıp bizi müziğin ve ışıkların içinde kaybedecek. Hem o kuşatmadan kim sağ çıkmak ister ki?

Festivalin belki de en sansasyonel vuruşu 7 Temmuz’da İnönü Stadyumu’nda yapılacak. Cee-Lo Green ve NAS’ın ardından sahne alacak Snoop Dogg, İstanbul’da bir ilki gerçekleştirerek konu hip-hop olduğunda neden herkesin önünde saygıyla eğildiğini bir kez daha ıspatlayacak.

Serinin tek ve en etkili pop ismi Kesha ise 21 Temmuz’da, Parkorman’da, R&B, pop ve hip-hop tınılarını tarzına nasıl da yakıştırdığını ve sahnede nasıl bir ‘garbage chic’ olarak durulması gerektiğini topuklarından saç aksesuarına kadar gösterecek.

Müziğin sert melodilerinin duyulacağı 26 Temmuz gecesi İnönü Stadyumu, Voo Doo Six, Antharax ve Iron Maiden ile adeta yerinden oynayacak. Sesin ve tavrın en ‘rock’ olacağı bu tarihte stad, belki de yıkımına en yakın şiddetle sarsılacak.

16 Ağustos`ta Parkorman’da gerçekleştirileceği kesinleşen Placebo konseri ise Istanbul Calling’in son durağı olacak gibi görünüyor. Detayları merakla beklenen gece, gençlik anılarının ve olgunluk yaralarının gözlerden bir film şeridi gibi geçmesine gebe olacak.

Havaların sıcak bir nefes almaya bir türlü izin vermediği Mart’ın son günlerinde ‘yazın nereye kaçsak’ başlıklı planlar yerini, takvimlerde kırmızı kalemle daire içine alınan tarihlere bırakıyor ve Pozitif Live, Istanbul Calling ile ‘festival-arası-tatil’ geleneğini de başlatmış oluyor. Ve bu yaz müzik, ten rengini bir ton daha koyulaştırmaya ağır basacak gibi görünüyor.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI