Milano’dan bana kalan birkaç şeyi anlattıktan sonra sıra geldi Roma’ya… Öncelikle şunu söylemeliyim ki İtalyan insanlarıyla olan benzerliğimiz gerçekten inanılmaz. Uzaktan gözlemlediğim kadarıyla; aile yapısı, kalabalık yenilen yemekler, yüksek sesle edilen sohbetler, hızlı hareketler, çocuklara olan ilgi… Diğer ‘soğuk’ Avrupalılara göre daha bizden ve sıcaklar. Aramızdaki en temel fark ‘bence’ güler yüzlü ve mutlu olmaları. Özellikle yaşlıların… Maddi sorunlar olmayınca insanlar ne kadar mutlu oluyor tabii…
Roma tam anlamıyla birleşmiş milletler gibi, dünyanın her yerinden insanı bulabilirsiniz. Her köşede iki-üç kişi haritadan yol bulmaya çalışıyor. Milano’ya göre çoook daha karışık bir şehir. Bir ‘ara sokağa’ girip bambaşka yerden çıkabilirsiniz. Çünkü sokaklar kılcal damarlar gibi bin farklı bölüme ayrılabiliyor. En güzel yönü her bir sokağın isminin haritada yer alması. Ama yine de Roma sokaklarında kaybolmamanız imkansız, işin güzelliği de tabii ki burada.
· Metrolar aynen İstanbul’daki gibi, balık istifi tarzında yolculuk ediyorsunuz. Hatta içeri girmek için büyük bir mücadele vermeniz gerekiyor.
· Vatikan Müzleri’ne girecekseniz 4 Euro daha fazla ödeyip biletinizi internetten satın alın. Böylece hiç sıra beklemeden içeri girersiniz. Ancak ücretsiz olan San Pietro Bazilikası için o sırayı mecbur bekleyeceksiniz. Bizim sıramız 1,5 saat sürdü hem de çılgın yağmurun altında.
· Neden bilmiyorum birçok restoran Salı günleri kapalı. Bunu bilmeyen ben, en meşhur pizzacı Pizza de Bafetta’ya bu yüzden gidemedim. Ama hemen yanındaki Fattoincasa (Via del Governo Vecchio, 125) adlı mekanda en güzel pizzamı yedim.
· Beni en çok etkileyen yer Kolezyum oldu. Ancak 16.30’da girişler bitiyor ve öncesinde Roma Forumu’nu da gezeceğiniz düşünülürse yolunuz o taraflara erken düşmeli.
· Eğer Bozcaada, Alaçatı gibi yerleri seviyorsanız Trastevere Bölgesi’ne bayılırsınız. Vatikan tarafında olan ve oradan 20-25 dakikalık bir yürüyüşle de ulaşabileceğiniz bölgede irili ufaklı birçok mekan var. Fiyatlar çok çok daha uygun. Menülerde pizza’nın yanında 4-5 euro yazınca herhalde dilim pizza dedik ama değilmiş J Biz Cajo & Gajo adlı mekana gittik tek kelimeyle mükemmeldi.
· Sokaklardaki çeşmelerden su içebilirsiniz. Tatları şişe sularınkinden çok çok daha güzel. Peki nasıl içeceksiniz? Musluğu parmağınızla kapattığınızda üstündeki delikten gelen su işinizi kolaylaştırıyor.
· Yıllardır merak ettiğim Trevi Çeşmesi şansımıza tadilattaydı J Bir daha gelelim diye para atamadık; bu yüzden yeniden gitmem lazım…
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
