Ana SayfaYazarlarPEMBE HANIM VE MUTLU BEY! BU SEFER DE OLMADI

PEMBE HANIM VE MUTLU BEY! BU SEFER DE OLMADI

8 yaşımda yaşadığım Kurban bayramı travmasını unutmam hiçbir zaman mümkün olmadı. Kesilmek üzere gelen o şahane ineğimizin ve diğer arkadaşlarının aslında sitemizin 36 dairesinin ortak bahçesinde misafir olarak tutulacağını zannetmiştim. Bu size çok safça bir düşünce gelebilir ancak çocuk aklı ne zaman saf sevginin ve bilincinin dışında bir şey düşünebilir ki?

Geldikleri andan itibaren ben ve diğer arkadaşlarım adeta onları ellerimizle besliyorduk. Sitemizin kocaman bahçesinde 5 inek, 15 koyun gibi kalabalık bir kurbanlık ailesi vardı ya da daha fazlaydı ancak bizler çoktan onları oyun arkadaşları yapmıştık bile. Onlar bizim için Pembe hanım ve  Mutlu beylerdi.

Her sabah ilk iş hepimiz dostlarımızın bulunduğu yere koşuyorduk. Sanki onlar da bizi beklermişçesine bir anda hareketlenerek bizi gördüklerine sevindiklerini gösteriyorlardı. Bu hala dün gibi aklımda…

Derken sonradan sevgili dostlarımızın kesileceğini anlayan ben ve arkadaşlarım bu duruma korkunç üzülmüştük. Hepimiz ailelerimizi ikna etmeye çalışmıştık. Aldığımız cevapların hepsi aynıydı. “Onlar acı çekmeyecek, merak etmeyin. Kurban hayvanları özeldir”

Bu cevap hiç birimiz tatmin etmemişti ancak elimizden pek de bir şey gelmiyordu. Planlarımız havada uçuşuyordu. Yatağına alıp saklamak isteyenler, kaçırıp gizli bir yerde bakmak isteyenler, hap içirip bayıltarak öldü süsü vermek isteyenler oldu ama  becerme şansımız sıfırdı.

Üstüne üstlük alınlarımıza da hayvanlardan akan kanı sürme geleneği yüzünden ailelerimiz kesim anında orada olmamızı istiyorlardı. Hepimiz korku içindeydik.

Derken onlarla vedalaşma fırsatı bile bulamadan kesime başlandı. Çıkan sesler inanılmazdı. Resmen hayvanlar çığlık atıyorlardı. Bunu duyunca bizlerde çığlık atmaya başladık. Bazılarımız ciddi şok geçiriyordu ancak kimsenin bu durumla ilgilendiği yoktu. Dostlarımız bir bir gidiyordu. 

Kesimi apartman görevlimiz yapıyordu. Birden onun da acı içinde yerde kıvrandığını gördük. Hayvan can havliyle kendini savunmak için karşı atağa geçmişti. Her yer kan içindeydi… Apartman görevlisi yaralanmıştı ancak aldığı bıçak darbeleri ile dostumuz inek yaşam savaşı veriyordu.5-6 kişi onu zapt etmeye çalışıyordu ki; ben daha sonrasını hatırlamıyorum…

Eve sessizce girdiğimi ve aşırı derecede içe kapandığımı hatırlıyorum. Başım dönüyordu ve bir yandan sessizce ağlıyordum. O güzel gözlü inek dostumun o halini düşündükçe içim acıyordu. Aklımdan sürekli aynı soru geçiyordu. “ Hani acı çekmeyeceklerdi?”

Gözlerimle görmüştüm. Korkunç derecede acı çekiyorlardı. Bir yanlışlık vardı ama nasıl söylenebilirdi ki?Çocuklar nasıl dinlenebilirdi ki? Onların hissettiklerinin daima doğru olduğu nasıl ispatlanabilirdi ki?

Çocukluğumda etleri bir türlü çiğneyemezdim. Annemim korkusundan yutar gibi yapar peçeteye biriktirirdim. Büyüme çağındaki çocuğun et yemesinin çok şart olduğu bu emri mecburen yerine getirmeye çalışıyordum ki; bu kesilme olayı ile tamamen et yiyemez olmuştum.

Şimdi büyüdüm ama görüyorum ki hiçbir şey değişmiyor ve hatta daha da kötüleşerek devam ediyor. Ben şu an Vegan olarak yaşıyorum. Tepkiselliğim belki geçti belki hala devam ediyor ancak bildiğim tek bir gerçek var ki; o da, ben kesilmek istemeyen bir hayvanı kesmeye çalışmanın gerçekten sorumsuz bir davranış olduğunu düşünüyorum. 

Gerçekten yüreklerine bakmayı bilmiyorsak kesmeyeceğiz. Yaşamak isteyen bir canlının yaşam hakkını sadece boş bir inanç uğruna katledilmesi nasıl bir bayram havasında kutlanabilir ki? Kesim yapanlara son söz olarak şunu söylemek istiyorum. Bir daha Pembe hanım’la, Mutlu bey’i keserken onların gözünün içine bakın ve sorun “ Gerçekten kesilmek istiyor musun?” Ve gerçekten kendinize de şunu sorun.

“ Gerçekten bu sorumluluğu alabilir miyim”?

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI