Ana SayfaYaşam3 Haziran Haftası Filmleri

3 Haziran Haftası Filmleri

X-Men: Birinci Sınıf

2006-2007 yılları arasında, Jeff Parker`ın kaleme aldığı, Roger Cruz`un çizimlerini yaptığı çizgi roman serisinden uyarlanan X-Men: First Class`ta, serinin önceki filmlerinden tanıdığımız kahramanlarımızın gençlik yıllarına gidiyoruz.

X-Men Birinci Sınıf, X-Men serilerinin destansı başlangıcını, Soğuk Savaş’ın arkasında yatan gizli tarihi ve ve nükleer mahşerin eşiğindeki dünyamızı açığa çıkarıyor. Birinci Sınıf birliği mükemmel güçlerini keşfedip, kontrol altına almayı öğrenip, güçlerini kabullendikçe, kahramanlarımızla X-Men dünyasındaki kötüler arasındaki ebedi savaşa şekil verecek birlikler oluşuyor. X-Men Birinci Sınıf, X-Men serilerinin kökenine iniyor ve dünyada çapındaki olayların ardındaki gizemli hikayeyi açığa çıkarıyor.

Yıl 1963… Charles Xavier okula başlar ve ardından insanüstü yeteneklere sahip insanlar için oluşturulmuş takıma katılır. Bu grubun içinde en yakın arkadaşı Erik Lensherr da vardır. Erik, çok yakın zamanda en büyük düşmanı olacaktır…

Sevimli Cüceler Cino ve Jülyet

İki düşman komşu arasındaki savaşın ortasında kalan ve aileleri düşman olan Cino ve Jülyet’in de ünlü aşıklar gibi aşmaları gereken bir çok engel vardır. Acaba bu genç çift, plastik pembe flamingolar ve çim biçme makinesi yarışları arasında mutluluğu yakalayabilecek mi?

The Hangover II: Felekten Bir Gece Daha

Gülmeye hazır olun, ilk filmi olay olan ve geniş bir hayran kitlesi yaratan The Hangover kaldığı yerden devam ediyor. Kahramanlarımız yine bir eğlence sonrası başlarını geleni sorgulamaya başlıyor ve izini sürüyor.

Phil, Stu, Alan ve Doug, Stu’nun düğünü için Tayland’a giderler. Las Vegas’taki unutulmaz bekârlığa veda partisinden sonra Stu işini şansa bırakmayıp sakin bir düğün öncesi kahvaltısı yapmayı tercih eder. Her şey plânlandığı gibi gitmeyebilir. Vegas’ta olan Vegas’ta kalabilir ama Bangkok’ta olanlar hayal bile edilemez.

Gördüğüm En Güzel Kadın

Güzelliği dillere destan Anna, kocasından şiddet gördüğü için iki çocuğuyla birlikte evini terk eder ve 1970’lerin İtalya’sında oyuncu olmak için büyük bir maceranın içine girer. 40 yıl gibi uzun bir zamanı kapsayan film, Anna ve iki çocuğunun yıllar içinde değişen hayatlarını, İtalya’nın değişen yüzünü de ortaya koyuyor. 2011 yılında İtalya’nın Oscar adaylığı için seçtiği ve İtalya’da 2010 yılının en çok izlenenlerinden biri olan Gördüğüm En Güzel Kadın, sıcak bir yapım.

Koğuş

Dehşeti hissedin… “Deli değilim ben!” diye boşuna bağırın… Uzun metraj filmlere on yıl ara vermiş olan korku ustası John Carpenter akıl hastanesinde geçen bir slasher ile geri dönüyor. Koğuş düşük bir bütçeyle işin özüne dönen ve psikolojik uygulamaların günümüzdeki kadar ileri olmadığı 1966’da geçen yepyeni bir korku klasiği. Bir çiftliği yakan Kristen, yalnızca kadın hastaların bulunduğu bir akıl hastanesine kapatılır. Hiçbir şey hatırlamamaktadır. Kısa süre sonra, vahşi ve çirkin bir hayalet onu ve diğer hastaları taciz etmeye başlar. Ölü bedenler arttıkça, işkence gören ruhlar acı çektikçe Kristen hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda kalacaktır.

Kaledeki Yalnızlık

Kaledeki Yalnızlık futbol üzerine kurgulanmış bir film gibi görünse de içinde barındırdığı aile ilişkileri, yoksulluk, çaresizlik ve geçmişle hesaplaşmalar nedeniyle temelde naif bir "kaybetmiş adam" hikayesi.

Nurettin (Numan Çakır), futbolda parlak dönemler yaşarken geçirdiği trafik kazası sonucu hem eşini hem de geleceğini kaybetmiştir. Onu hayata bağlayan tek neden oğlu Feyyaz`dır (Tolga Sarıtaş). Nurettin, 3. Lige çıkma hayalleri kuran ve başkanlığını gayri işler yapan bir adamın yaptığı (Erkan Can) amatör takımında oynamaktadır. Futbolda kale, dramatik bir bölgedir ve çoğunlukla kaleciler saha içinde yalnızlardır.

Nurettin’in eniştesi (Menderes Samancılar) bir lunaparkta çalışmakta ve şans oyunları ile makus talihini değiştirmeyi düşlemektedir. Ablası (Nur Sürer) sıradan bir ev kadınıdır. Uzun yıllar sonra Almanya dan gelen Zenoş teyze (Özlem Tekin) görüntüde uçuk bir 3.kuşak Almancı gibi görünse de sıcaklığı ile evde eksik olan rengi tamamlayacaktır. Ünlü futbolcu Ümit Karan, Zenoş teyzenin Almanyadan çocukluk arkadaşıdır.

Ateşli Oda

Yılın en kısa gecesinde, Roma’da bir otel odasında iki kadın, ruhlarına işleyecek bir deneyim yaşayacak. Bu gecenin sonunda, sabaha karşı, bu iki kadın ayrılacak ve ülkelerine dönecekler. Baş başa geçirdikleri 12 saat boyunca hayatlarını birbirlerine anlatacak bu iki kadın, kayıp zamanın sürprizleriyle, dört duvar arasında kalacak ve yeniden özgürlüklerine kavuşacaklar.

Dehşet Evi

Yeni evlerine taşınan Joven ailesi, eve yerleşmeye başladıkları ilk akşam eve zorla giren üç kişinin şokunu yaşarlar. Aile fertleri, hayatta kalmak için yüzleri maskeli üç adamla evin içinde kedi-fare oyunu oynamak zorundadırlar.

INSTAGRAM

SOSYAL MEDYADA BİZ

58,698BeğenenlerBeğen
50,163TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
6,728TakipçilerTakip Et
1,569AboneAbone Ol

TAROT FALI