Hepimiz arkadaş ortamımızda veya kendi içimizde bunu tartışırız, “sence dış görünüş önemli mi?”. Tabii ki çoğu kişi dış görünüşün önemli olmadığınız dile getirir, “asıl önemli olan iç güzellik”. Peki ne kadar samimiyiz? Gerçekten dış görünüşle ilgilenmiyor muyuz?
Sizin için durum nasıldır belki bilemeyiz ama en azından ‘bizce’ dış güzellik önemli mi değil mi anlatabiliriz.
Sosyal medya hesaplarınızdan biriyle tanıştınız, her gece bir birinizle mesajlaşıyor ve keyifli anlar geçiriyorsunuz. Ve buluşma vakti geldi; fotoğraftakilerle ilgisi yok, hayal ettiğinizden çok daha farklı bir görünüme sahip. Ne yapardınız? Oturup kahvenizi içer ve bir daha görüşmemek üzere ayrılırdınız.
Veya hiç tanımadığınız birini ele alalım. Arkadaşınız size geldi ve bir arkadaşının sizi çok beğendiğini söyledi. Instagram’ı açtınız profilini incelediniz ve görüntüsü hoşunuza gitmedi. Yine hiçbir şans verilmeden olayı tamamen kapattınız.
Size milyonlarca hikâye yazabiliriz, sonuçlar değişmeyecek. Ne yazık ki dış görünüşü önemsiyoruz. Bize nasıl yaklaştığı, nasıl davrandığı veya ne kadar zeki olduğu –hiç tanımadığımız biri için geçerli bu– çok da önemli sayılmıyor.
Peki, dış görünüş neden bu kadar önemli? Hemen cevaplayalım: çünkü çocukluğumuzda söylenen dış görünüş önemli değil, önemli olan iç güzellik lafları tamamen hikâye. Çünkü hepimiz dış görünüşümüze göre yargılanıyoruz. İnsanlar bizleri tanımadan, bizlerle ilgili fikirlerini ilk etapta dile getiriyor; berbat görünüyor, üzerindeki çok eski duruyor, hep aynı saç modelini yapıyor, güzelsin ama…
Güzelliğin bu dönemde her şeyi elde edebileceğini düşünüyoruz. İşi, arkadaşlığı ve hatta aşkı tamamen buna bağlıyoruz. Oysaki işinizde yükselmenize yardımcı olacak şeyler becerileriniz ve yetenekleriniz; arkadaş çevrenizi oluşturacak şeyler ortak zevkleriniz ve paylaşımlarınız; aşk ise iki insanın tamamen bir biriyle uyuşabilmesiyle ilgi. Sizce tüm bunları sadece güzelliğe bağlamak ne kadar doğru?
Dış görünüşü o kadar önemser olduk ki, sadece bunun için yaşıyor gibiyiz. Aynaya baktığımız zaman güzel bir yüz, orantılı bir vücut ve üzerimizde son moda pahalı kıyafetler görmek istiyoruz. Kendimiz için yaşamayı bırakıp, sadece dış dünyaya odaklanıyoruz. Ve tabii sonunda da mutsuzluk peşimizi bırakmaz oluyor.
Eğer dış görünüşü önemseyenlerdenseniz, yani insanları buna göre yargılıyorsanız empati kurmanızı önerebiliriz. Belki karşınızdakini anlamaya çalışmak, kendinizi onun yerine koymak bakış açınızı biraz olsun değiştirebilir.
Size Oscar Wilde’ın muhteşem bir cümlesini paylaşıp konuyu kapatacağız; “İnsanları onların görünüşleri, giyimleri ya da son model arabaları için sevmezsiniz. Onları, sadece sizin duyabileceğiniz bir şarkı söyledikleri için seversiniz.” Yorumunuzu kendiniz yapabilirsiniz.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
