Soğuk kış günlerini yaşıyor olsak da bahar kapıda. Mağazalarda bahar koleksiyonları vitrinleri süslemeye başladı bile. Tıpkı her sezon düzenlediği yeni koleksiyon defileleri ile dikkatleri üzerine çeken MANGO`nun “Modernist Resort” adlı 2011 İlkbahar -Yaz Koleksiyonu gibi. Sayılı günler için ilk kez İstanbul’a gelen Mango’nun Baş Tasarımcısı Celestino Garcia ile defile öncesi bahar modası hakkında konuştuk.
.jpg)
2011 yazında neler giyeceğiz?Renkleri sıkça göreceğiz, mentol, limon, bej gibi renklerin birbirinden farklı tonlarına rastlayacağız…Kesin hatlar ama mutlaka renk diyebilirim. Tüm giysinin tek renk ama o rengin farklı tonlarında olabileceğini göreceğiz. Mentol yeşili ve limon rengini birbiriyle karıştırmayı, farklı parçaları birleştirmeyi yaşayacağız.
Sizce giysilerin rengi mi yoksa kesimi mi önemli?
Bence renk daha önemli. Çünkü kesimler sezonun modasına göre değişebiliyor.
2011 baharında bizi neler bekliyor?
Farklı temalar işlenecek. Etek boyları uzadı. Ayak bileğine kadar geliyor, maskülen görünümler var. Bu sade ve modernist görünüm arayışı renk paletine de yansıtılıyor.Açık limon renk blokları ve nane yeşili tonları iyimser bir hava eklerken, karpuz pembesi, farklı nü ve sarımsı kahverengi tonları koleksiyona deluxe görünümü katıyor.
Hem modayı takip eden hem farklı olmak isteyen biriysem neler yapmalıyım?
Mango’da tam bunu isteyen kadınları hedefliyor. Stilleri karıştırabilmek bunu sağlayabilmenin ilk yolu. Bu sezon renklerden uzak kalmamayı başaran ve farklı parçaları birarada kullanmayı becerebilen hem farklı hem modayı takip eden kişi olacak. Son yılların en renkli senesini yaşıyoruz. Renkleri karıştırmak, mesela bej bir giysiye patlayan kırmızı bir aksesuar kullanmak, gece mavisi bir elbiseye pembe bir çanta kullanmak kendi stilini yaratmak isteyenleri bekliyor. Ancak böylece kendi stilinizi yaratabilirsiniz zaten.
Türk kadını hakkında ne düşünüyorsunuz?
Üç- dört gündür İstanbul’dayım. Özellikle gece yemeğe gittiğimiz yerlerde Türk kadınlarının özellikle giyinip, hazırlandıklarını, dışarı çıkma olayına önem verdiklerini gördüm. İnanın bu beni çok mutlu etti. Feminen görünüyorlar. Yemeğe çıkarken işe gittiklerinden farklı bir giysiye bürünmeleri, giydiklerine dikkat etmeleri dünyanın başka büyük şehirlerinde bile sıkça rastlanmıyor. Burada o var.
Bu senenin modasını farklı kılan ne?
Renk, renk, renk. Her zaman modada renk vardı ama bu seneki kadar renkli bir sezon hiç yaşamamıştık. Krizlerden, sıkıntılardan etkilenmeden canlı renkleri hayatımıza sokacağız.
Sizce bir kadının mutlaka gardrıbunda olması gereken şeyler neler?
Mutlaka siyah elbisesi olmalı. Artık küçük siyah elbise bir klasik haline geldi. Aksesurlarla o elbiseyi hem sporlaştırabilir hem gereğinden fazla abiye yapabilirsiniz.
Az zamanım ve dar bütçemin varolduğunu düşünelim. Bu sezonu düşünerek nelere sahip olabilirim? Olmalıyım?
Yves Saint Laurent ile kadın giyimine giren smokin bence kurtarıcı bir parça. Özellikle gece davetlerinde giyilebilecek hem farklı hem modayı yansıtan bir giysi. O da siyah elbise gibi zamansız bir parça.
Bahar sezonunu düşünürsek gardırobumuzun olmazsa olmazları ne olacak?
Uzun elbiseler, nude renklerde giysiler, kırmızı bir pantolon, jean ve blazer ceketler ilk aklıma gelen olmazsa olmazlar.
Az bir bütçeyle, trendy olmak için Mango’dan alabileceğim üç şey ne olabilir ?Bir trençkot, renkli bir jean ve bol cepli bir gömlek ile hem modern hem şık olabilirsiniz.
Kimleri şık buluyorsunuz?
İnes de la Fressange hem hayata karşı duruşu hem tarzı ile bence en şık isimlerden biri. Kate Moss her daim farklı ve şık. Onun stili farklı. Biri giydirmiş gibi durmuyor, kendi stilini ortaya koyuyor. Belki de o yüzden “it girl”. Klasikle moderni doğru harmanlayan kişileri daha şık buluyorum. Moss’un da içinde olduğu it girl’ler vintage ile sokak modasını çok güzel harmanlayabiliyorlar. İkonlara, trend yaratanlara bakmak yerine sokağa bakmak daha doğru. Çünkü onlar yani sokaktaki yüzlerce kişi doğru tarzları kendinde buluşturabiliyor. Çizim yaparken de onlardan esinleniyorum.
Kimi giydirmek isterdiniz?
Kate Moss’un benim koleksiyonlarımı giymesini isterdim. Bence o Brigitte Bardot’nun günümüze yansıması.
Tecrübelerinize ve mesleğinize dayanarak söyleyebileceğiniz giyim ipuçları var mı?
Aslında ben herşeyin kişinin kendisinde bittiğine inanıyorum. Yani şişman olan leopard deseni giymesin veya yaşlı olan etek giymesin diye bir kriter olmamalı. Şişman, uzun, kısa, zayıf olmak değil de kişinin kendisini göstermesi önemli olan. Duruşunuz, bakışınız, davranışınız, gülen yüzünüz bakış açısını tamamen değiştirecektir. İyi görünmenin ölçüyle alakalı olduğuna inanmıyorum. Elegan olmak kişinin kendi yapacağı şey. Belki böyle birşeyi söylememem gerekiyor ama kıyafetlerle birşey söylemenin, ifade etmenin ölçü ve bedenle birebir bağlantılı olduğunu düşünmüyorum.
Esin kaynaklarınız var mı? Ne zaman çizim yapıyorsunuz?
Barcelona’daki ofisimiz büyük bir hangar. Çok güzel bir ofisimiz var. Dekorasyonu, renkleri, dekorasyonda kullanılan objeler, kütüphanemiz, toplantı odalarımız hepsi ama hepsi kişiyi rahat çalışmaya, gördüklerinden ilham almaya itiyor. İstanbul seyahatimde de bolca fotoğraf çektim. Çektiğim fotoğraflardan esinlenerek çizim yapacağımdan eminim.
Kendi giyiminizi nasıl değerlendirirsiniz? Neleri asla giymezsiniz?
Kendi tarzımı klasik olarak değerlendiriyorum. Blazer ceket ve pantolon erkeğiyim. Düz hatları olan şeyleri daha çok seviyorum. Yaşım gereği çok skinny bir pantolonu giymeyeceğimi düşünüyorum. Kırmızı bir jean giyebilirim ama açık mavi bir jeani pek tercih etmem. Bence kişinin yaşıyla uyumlu giysiler girmesi gerekiyor. Genç görünmek için gençlere göre yapılan giysileri giymek sadece komiklik yaratıyor.
Bir kelime söylesem aklınıza ilk gelen kelimeyi söyleseniz…
Mutluluk : Aradığımız şey
Aşk : Gelip gider
Moda : Esin kaynağı
Kumaş : Dokunma, duyma hissi
Cennet: İnsanın içinde
Kadın: Karşı cins
80’ler: Bir dönem
Kırmızı: Tutku
Jackie O: Sevmem
Scarlett Johansson: MNG imajı
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
