Sosyal medyadan önce reklamcılık ve moda sektörlerinde çalıştığınızı biliyoruz. Blog ve YouTube kanalı açma süreciniz nasıl gelişti?
Ben iş hayatına erken yaşta başlayanlardanım. Bunun avantajlarını hayatımın her döneminde yaşadım. Moda sektöründe dünyaca ünlü markalarda farklı pozisyonlarda görev aldım. Üniversitede de iletişim okuduktan sonra hem marka hem ajans tarafında dijital pazarlama alanında yöneticiliğe kadar birçok farklı iş yaptım. Global kozmetik markalarında ve bazı dergilerde yine kendi alanım olan dijital pazarlama yöneticiliği yaptım. Ama içimde hep kendi işimi kurma düşüncesi vardı. Bir taraftan kurumsal hayatta çalışırken bir taraftandan da iki farklı girişim denemem oldu. Bunlardan biri de dijital pazarlama, giyilebilir teknolojiler ile ilgili bir blogtu. O girişimim benim için inanılmaz keyifli deneyimlerle dolu olunca hem geçmiş iş deneyimlerimi hem de teknoloji dışındaki ilgi alanım moda, bakım, makyaj konusunda bir şeyler yapmak istedim. Ama yazmak kadar bana keyif veren bir şey daha vardı o da konuşmak, konuşmak, konuşmaktı… Bu kesişim kümesi beni bir YouTube kanalı açmaya yönlendirdi. Kanalımla senkronize de blogumun temellerini atmış oldum.
2014 Ağustos ayından bu yana 1 milyonu aşkın abone ve yayınlanmış 353 video. YouTube’a başlarken kanalınızın bu şekilde başarılı bir geleceği olacağını tahmin ediyor muydunuz?
Herkes gibi bende yola başarılı olabilmek için çıktım. Ama ben bin aboneyi bile şaşkınlıkla karşılamıştım. Şimdi 1 milyon aboneyi bir arada düşünmek, beni izlediklerini, sevdiklerini bilmek kelimelerle anlatamayacağım kadar güzel bir his.
Pek çok Youtuber bir noktada devamlılık sağlayamıyor. İçerik üretirken sizi motive eden şeyler neler?
Bu sorunun iki cevabı var aslında. Birincisi takipçilerimin olumlu yorumları, beğenileri, okumaya yetişemediğim kadar çok attıkları mesajlar. İkincisi de ben bu işi severek ve keyif alarak yapıyorum. Deneyimlerimi insanlarla paylaşmak, onlara merak ettikleri konular hakkında bilgi vermeye çalışmak beni inanılmaz tatmin ediyor. Yani hem yaptığım şeyi keyif alarak yapmam hem de takipçilerimin buna karşılık olumlu geri dönüşlerde bulunması en temel motivasyon kaynağım diyebilirim. Bunların ikisi bir araya gelince de zaten devamlılık kaçınılmaz oluyor. Bir noktadan sonra zaten “Daha yeni, daha güncel ne yapabilirim, beni seven insanlara ilgi alanım doğrultusunda neler katabilirim” konusunu düşünmeye başlıyorsunuz. Kalıcı başarının istikrarlı ve samimi olmaktan geçtiğine inananlardanım. Ben de kanalımı bu konuyu çok dikkat ederek şekillendiriyorum ve takipçilerimle etkileşimimi “güven” üzerine kurmaya çalışıyorum.
En çok hangi videoları çekmeyi seviyorsunuz?
Takipçilerimle doğrudan iletişimde olduğum videolardan çok keyif alıyorum. Örneğin; sokağa çıkıp “Merve Özkaynak kimdir?” diye sorduğum video gibi onlarla etkileşime geçtiğim videolar benim için çok özel.
Sizi bazen birbirinden çok farklı tarzlarda görüyoruz. Hepsi de sizinle çok uyumlu ve hoş gözüküyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Hissettiğim gibi giyinmeyi sevmemden kaynaklanıyor. Bazı günler daha feminen, bazı günler de daha oversize bir tişört, jean, sneaker kombini yapabiliyorum. Tamamen o günkü hislerimle ilgili.
Peki içinde kendinizi en “kendiniz” hissettiğiniz kombini tanımlar mısınız?
Aslında renkli giyinmeyi de çok seviyorum ama siyah ağırlıklı ve rahat bir kombin olurdu.
Vintage sever biri olarak, günümüzde modadaki eskiye dönüş durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Vintage sevmemin nedeni o parçanın bende uyandırdığı his ve yaşanmışlıkları. Modanın hızlı bir tüketim aracı olmasındansa geçmişle duygusal bir bağ kurmasına aracılık etmesini seviyorum. Örneğin; mum jeanler geri döndü ve ben hep bu tarz, annelerimizin de giydiği kıyafetleri görüp giydikçe kendi annemin gençlik yıllarıyla aramda bir bağ kuruyorum.
Dilediğiniz bir tasarımcı size özel bir tasarım hazırlayacak olsa bu kim olsun isterdiniz?
Kesinlikle Coco Chanel olurdu.
Kızınıza cilt bakımı veya modayla ilgili vereceğiniz ilk tavsiye ne olur?
Makyajla uyumaması ve güneş koruyucu sürmeden çıkmaması vereceğim en önemli tavsiyelerden biri olurdu. Cildine ne kadar iyi bakar, iyi beslenirse o derece bir çabasız güzellik şansı olacağını söylerdim. Modayla ilgili de modayı stiline uydurması tavsiyesini verirdim. Modanın gelip geçici olduğunu stilin kalıcı olduğunu söylerdim.
Sizce yaz için ideal bir günlük makyaj nelerden oluşmalı?
Yazın ten makyajı mecbur kaldıkça yapmayanlardanım. İyi ve cilde uygun bir güneş koruyucusu bence teni canlı ve düzgün göstermek için ideal. Yazın bence güneşe yakışan bakır/şeftali tonlarında bir farla gözler belirginleştirilip hafif bir maskara sürülebilir. Toprak tonlarında güzel bir allıkla yanaklara canlılık kattıktan sonra nude-gül kurusu tonlardan bir ruj bence yaz için yeterli.
Çantanızdan asla eksik olmayan favori makyaj ürününüz hangisi?
Çok özel bir durum yoksa dışarıda makyaj tazeleme alışkanlığım yok. Onun için çantama bir ruj atar çıkarım. Bir de yaz aylarında transparan pudra olmazsa olmazlarımdan.
Sıklıkla seyahat ediyorsunuz. Size “Ben burada yaşarım” dedirtecek kadar sevdiğiniz bir yer oldu mu?
Aslında İstanbul’u ve burada yaşamayı seviyorum. Ama yurt dışında yaşama imkanım olsaydı hep söylerim orası kesinlikle Amsterdam olurdu. Gittiğim ilk günden beri Avrupa’da en sevdiğim kent Amsterdam. Soğuk havası, geniş parkları, kendine özgü mimarisi ile dünyanın neresine gidersem gideyim benim için İstanbul’dan sonra en özel yerlerden. Her gidişimde enerji dolup bambaşka bir insan oluyorum orada. En önemlisi de her defasında yeni keşifler yapıyorum. Çok büyük olmamasına rağmen kuytuda birbirinden özel keşfetmeyi bekleyen yerleri var. Beni de en çok bu hali heyecanlandırıyor.
YouTube’da içerik üretmek isteyenlere ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Biraz klişe olacak ama samimiyet, özgünlük ve devamlılık çok önemli. Samimi ve özgün işler her zaman YouTube’da dikkat çekiyor. Bir de YouTube’un ilk dönemlerinde takipçilerimiz telefonla bile çektiğimiz kalitedeki videoları severek izliyorlardı. Ama şimdi ilgi çeken kurgu, doğru ışık ve ses, iyi bir arkaplan, kaliteli bir çekim de YouTube izleyicisinin dikkat ettiği şeyler haline geldi. Özetlemek gerekirse samimi ve özgün içeriklerinizi doğru teknik donanımla sunarsanız YouTube’da bir şeyler yapabilirsiniz. Sonrasında da sürekliliği sağlamanız gerekiyor.
HANGİSİNİ TERCİH EDERSİNİZ?
YouTube mu, Instagram mı?
Zor bir soru. Ama YouTube.
Siyah mı, beyaz mı?
Siyah.
Makyajda vurgu; gözlerde mi, dudaklarda mı?
Ben gözlerimi vurgulamayı seviyorum.
Ekose mi, puantiye mi?
Ekose.
Ayakkabı mı, çanta mı?
Kesinlikle çanta. Özellikle vintage modellere dayanamıyorum.
Moda mı, stil mi?
Modanın geçici olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Benim için stil çok daha önemli.
Stiletto mu, sneaker mı?
Biraz rahatına düşkün biri olduğum için farklı parçaları karıştırarak kullanmayı sevdiğim için sneaker.
Pastel mi, neon mu?
Pastel.
Bize vakit ayırıp sorularımızı samimiyetle cevaplandırdığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz.
GÜNLÜK TAROT FALINIZ
